Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,7 oranında büyüdü. Böylece ekonomimiz Kovid-19 tedbirlerinin uygulandığı 2020 yılının ikinci çeyreğinden sonra üst üste 15 çeyrek büyümüş olacak" dedi.
Terör, terörist, terör örgütü, terörü destekleyenler, terörle arasına mesafe koyamayanlar ile sırtını teröre dayayanların ve insan canına kasteden bölücüler ile FETÖ'cülerin karşısında kimsenin kendilerinden yumuşak tavır beklememesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye'ye saldıranlar, Türkiye'nin çıkarlarına zarar verenler, ülkemizin hak ve hukukunu çiğnemeye kalkan müstevliler karşılarında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin. Biz işte ana muhalefetten ve muhalefetten de bunu bekliyoruz. Türkiye'nin bazı meselelerinin siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması, gerilimi zaten kendiliğinden düşürecektir. Milletin siyaset kurumundan beklentisi de bu yöndedir. Milletimiz, bizden sandıkta kendisini temsil yetkisi verdiği siyasetçilerden ortak bir zeminde bir araya gelip derdine derman olmamızı bekliyor. Örneğin, terör karşısında iktidarı, muhalefeti, ortak bir tavır geliştirebildiğinde sadece gerilim düşmekle kalmayacak terör de artık tamamen miadını dolduracaktır. Mesela darbe anayasasının, sivil, yeni, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ile değiştirilmesi konusunda hep beraber el ele verebilirsek sadece siyasetin havası değil inşallah ülkemizin bahtı da değişecektir."
- "Dar alanda siyaset yapılmaz"
Türkiye'nin çıkarlarını yurt dışında savunma ve başkalarına karşı koruma hususunda siyasi kimliklerin ötesine geçilmesinin 85 milyonun her bir ferdine yarayacağını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dar alanda siyaset yapılmaz. Sıkılı yumruklarla musafaha olmaz. Bir elini tokalaşma için uzatıp diğer eliyle arkasında hançer tutanlarla diyalog olmaz, uzlaşı olmaz. Nitekim geçmişte olmadı. 15 Temmuz ihaneti sonrasında şahsımızın ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin iyi niyetli gayretleriyle tesis edilen Yenikapı ruhu ne yazık ki birilerinin ihtiraslarına kurban edildi. Aynı aktörlerin medya ve sosyal medya silahşorlerini kullanarak mevcut atmosferi kundaklamaya çalıştıklarını görüyoruz. Milletimizin umutlarını arttıran siyasetteki yumuşamanın bu sefer kelebek ömürlü olmamasını temenni ediyoruz. Her konuda aynı düşünmek, konuşmak, aynı cümleleri kurmak zorunda değiliz.
Siyaset ve sosyal farklılıklarımız, zenginliğimizdir. Türkiye'nin beşeri ve kültürel hazinesini yansıtan birer değerdir. Yöntemlerimiz farklı olabilir, üsluplarımız farklı olabilir, yaşam biçimimiz siyasetteki doğrularımız farklı olabilir ama hepimiz Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini kalkınmasını, daha fazla refaha ulaşmasını istiyoruz. Hepimiz evlatlarımızın daha müreffeh, ekonomik, askeri, siyasi ve sosyal bakımdan daha güçlü bir Türkiye'de yaşamasını arzu ediyoruz. Bunun önünde duran ne varsa ortak tavır göstermemiz kaçınılmazdır."
- "Her alanda yoğun mesai içindeyiz"
Türkiye'nin 10 yıllardır ayağına pranga olan sorunun terör olduğuna dikkati çeken Erdoğan, teröre karşı ortak tavır geliştirmeden Türkiye'nin daha ileriye götürülemeyeceğini belirtti.
Milletin kardeşlik bağlarını güçlendiren, devletin birliğini, bütünlüğünü perçinleyen, istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan, içerideki ve dışarıdaki düşmanlara karşı demokrasiyi destekleyen her çabayı kimden gelirse teşvik ve takdir etmenin görevleri arasında olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu ve benzeri alanlarda özgürlüklerin gelişmesine, demokrasinin standartlarının yükselmesine, Türkiye Yüzyılı'nın inşasına katkıda bulunan aktörlerle diyaloğa varız, hazırız. Temennimiz, farklılıkların korunduğu ama sosyal fay hatlarının kapandığı bir iklime siyasetin öncülük etmesidir. Siyasette tatlı bir rekabet içinde olduğumuz partilerle gerçekleştirdiğimiz temaslara biz bu zaviyeden bakıyoruz. Türkiye'yi devleti ve milletiyle ilelebet kılma mücadelemizi Allah'ın izniyle insanımızın hayır duasıyla yılmadan, yıkılmadan sürdüreceğiz.
Kıymetli yol arkadaşlarım, dış politikadan ekonomiye terörle mücadeleden 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasına kadar her alanda yoğun mesai içindeyiz. Ekonomide 2024 yılına dair veriler güzel gelmeye devam ediyor. Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,7 oranında büyüdü. Böylece ekonomimiz Kovid-19 tedbirlerinin uygulandığı 2020 yılının ikinci çeyreğinden sonra üst üste 15 çeyrek büyümüş olacak."
Çalışanların büyümeden aldığı payın asgari ücrete yapılan ara zamların da etkisiyle rekor seviyeye ulaştığını aktaran Erdoğan,"Çalışanların büyümeden aldığı pay bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 42 olarak gerçekleşti. 1998 yılından beri görülen en yüksek seviyeyi yakalamış bulunuyoruz. Enflasyon inşallah yılın ikinci yarısından itibaren iniş trendine girecek. Son dönemde açıklanan neredeyse tamamı Orta Vadeli Program'a uygun seyrediyor. Hayat pahalılığını körükleyen fahiş fiyat ve fırsatçılık sorununda yeni düzenlemeyle birlikte elimiz daha da güçlendi. Milletimizi bizar eden diğer konularla ilgili gerekli adımları atıyoruz. Seçkinlerin, tuzu kuruların, sesi çok çıkanların değil sessiz yığınların sesi, milletin birikmiş sorunlarının çözüm adresi olmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
- "İsrail'e karşı somut tedbirler alan tek ülkeyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin, "7 Ekim'den beri Gazze'de yaşanan katliama en güçlü tepkiyi gösteren, bununla kalmayıp İsrail'e karşı somut tedbirler alan tek ülkeyiz." dedi.
Önce 54 kalemde ardından da bütün kalemlerde İsrail ile ticari işlemleri durduklarının altını çizen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Gazzeli kardeşlerimize gönderdiğimiz insani yardımların toplam miktarı 55 bin tonu aştı. Vatanlarını savunan kahraman Filisin halkının yanında dimdik duruyoruz. Filistin direnişine kara çalmak ve sömürgeleştirilmiş zihinlere rağmen hakkı ve hakikatı haykırmaktan çekinmiyoruz. Tek başımıza kalsak da bu uğurda bedel ödesek de inşallah bu vicdanlı, onurlu ve cesur duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Filistin davasına ve Gazzeli kardeşlerimizin özgürlük mücadelesine destek veren AK Parti camiasıyla birlikte Milliyetçi Hareket Partisi yönetimi başta olmak üzere Meclis'teki diğer siyasi partilere de teşekkür ediyorum."
Erdoğan, Meclis'in önceki gün oy birliğiyle aldığı İsrail'in Refah katliamlarının lanetlenmesine dair kararını da son derece kıymetli bulduklarını vurgulayarak, şahsı ve millet adına teşekkür ettiğini söyledi.
"Vicdan yoksunu 3-5 siyonist işbirlikçi, Filistin konusundaki milli mutabakatı bozmaya çalışsa da bugüne kadar hamdolsun başaramadılar, inşallah bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklar" ifadelerini kullanan Erdoğan, kampta İnsan Hakları Başkanlığınca düzenlenen "Siyonizmin Katliam ve Soykırım Tarihi" başlıklı serginin de yer aldığını belirtti.
İsrail'in 76 yıllık işgal ve katliam politikalarını tüm vahametiyle gösteren sergiyi de biraz sonra gezeceklerini aktaran Erdoğan, katılımcılara sergiyi gezmeleri tavsiyesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabbim, topraklarıyla birlikte tüm insanlığın haysiyetini savunan Filistinli kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun." diye konuştu.
Üç ilçe ve dört beldede yaşayanların yarın bir kez daha sandığa gideceklerini anımsatan Erdoğan, buralarda yapılacak belediye başkanlığı seçimlerinin de hayırlara vesile olmasını diledi.
Erdoğan, kuruluşundan bugüne AK Parti'nin çatısı altında emek veren herkesi bir kez daha şükranla yad ettiğini, ebediyete intikal edenlere ise Allah'tan rahmet niyaz ettiğini ifade ederek, "Hala partimizin kademelerinde görev üstlenen kardeşlerimize Mevla'dan muvaffakiyetler temenni ediyorum. 31'inci İstişare ve Değerlendirme Toplantımızın başarılı geçmesini diliyorum. Katkılarınız ve katılımlarınız için teşekkür ediyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca açılan ve İsrail'in Filistin'e yönelik 76 yıllık zulmünü anlatan sergiyi ziyaret etti.