Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve deprem bölgesinden gelerek İstanbul'da eğitim öğretim hayatına devam eden çocukları kabul etti.
Misafirleriyle tek tek selamlaşan Erdoğan, koltuğunu ise Hatay Kırıkhan'dan gelerek İstanbul'da öğrencilik hayatına devam eden 5. sınıf öğrencisi Akif Uçar'a bıraktı.
Erdoğan burada yaptığı konuşmada, 21 yıldır gece gündüz çalıştıklarını, ülkeyi getirdikleri seviyeyi Tükiye Yüzyılı'yla taçlandırmak istediklerini belirterek, bunun için yoğun bir hazırlık ve gayret içinde olduklarını anlattı.
İstanbul Boğazı'ndan geçiş yapan TCG Anadolu gemisi gibi nice projeyi ülkeye kazandırmanın kendilerini çok sevindirdiğini dile getiren Erdoğan, "Elbette hayatın akışı içinde başarılar ve kazanımlar kadar afetler ve ne yazık ki kayıplar da yaşanabiliyor. Geçtiğimiz şubat ayında yaşadığımız deprem felaketlerinde işte böyle bir üzüntü yaşadık. Hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki vatandaşımız geride sevdiklerini bıraktı. Sizlerin de içinde bu depremlerde yakınlarını tanıdıklarını kaybedenler var. Ebedi aleme göç eden bu kardeşlerimizin hepsine Allah'tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, devletin ve milletim depremin yaralarını sarmak, geride kalanlara sahip çıkmak için tüm imkanlarını seferber ettiğini vurgulayarak, "Nitekim dün Kahramanmaraş'taydım, Nurdağı'ndaydım. Nurdağı'nda köy evlerinin teslimatını yaptık. Kahramanmaraş'ta da yine aynı şekilde depremzedelerimizle bir araya geldik. Hayatını kaybeden insanlarımızı tekrar geri getiremeyiz. Ama geride bıraktıkları emanetlerine sahip çıkacağız. Deprem şehitlerimize ve onların emanetlerine, vefamızı, cumhuriyetimizin yeni asrını Türkiye Yüzyılı yaparak ödeyebileceğimize inanıyorum. Milletimiz nice badireyi, saldırıyı, afeti özellikle birliğine, beraberliğine, kardeşliğine sarılarak geride bıraktı. Allah'ın izniyle 6 Şubat depremlerinin izlerini de aynı şekilde sileceğiz." diye konuştu.
'Milletimizin size olan güveni güçlendirmenizi istiyorum'Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklara seslenerek, "Sizlerden milletimizin size olan güvenini, bilimin ve değerlerimizin ışığında kendinizi en iyi şekilde yetiştirerek güçlendirmenizi istiyorum. 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nızı bir kez daha tebrik ediyorum. Sizlerin nezdinde milletimizin tüm çocuklarının gözlerinden öpüyorum. Şimdi de mikrofonu Sayın Başkan'a bırakıyorum." dedi.
Bunun üzerine söz alarak temsili Kabine Toplantısı'nı yöneten 11 yaşındaki Akif Uçar da Cumhurbaşkanı'nın yerinde olsa yapacaklarını şu şekilde anlattı:
"Eğer ben Cumhurbaşkanımızın yerinde olsaydım, yani Cumhurbaşkanımız gibi bir sürü yapılar yapardım. O milletimize çok sahip çıktı, bizi hiçbir zaman alçakta bırakmadı. Teşekkür ediyorum böyle yaptığı için. Öbür fikrim, özellikle savunma sanayi yerleri ve teknolojilerini ileriye götürmeyi düşünürdüm diğeri ise ben depremi yaşadığım için evleri çok hızlı yaptırırdım. Uzay çalışmalarına ağırlık vereceğim. Otonom araçların çeşidini ve sayısını arttıracağım. Akıllı yolların sayısını çoğaltıp trafik kazalarının azalmasını sağlayacağım, tıp alanında çalışmalara ağırlık verip kanserin ilaçlarının bulunmasını sağlayacağım."
Temsili bakanlar hayallerini ve hedeflerini anlattıUçar, konuşmasının ardından sözü kabinedeki temsili bakanlara verdi.
Toplantıda temsili Milli Eğitim Bakanı olarak konuşan bir öğrenci, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer gibi çok çalışacağını anlatarak, Özer'in eğitim alanında yurtta bir eksikliğinin olmadığını, kitap ve kırtasiye malzemesi verdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Laptop da veriyor musunuz?" sorusunu yönelttiği temsili Bakan'dan "Veririz." yanıtını alması üzerine, "Şimdi size zaten çıkarken de vereceğiz. Milli Eğitim Bakanımız hepinize laptop verecek." dedi.
Temsili olarak Gençlik ve Spor Bakanı olan bir öğrenci de İstanbul Sancaktepe'deki bir okul bahçesinde oynayan öğrencileri gördüğünü anlatarak, bu nedenle çim hokeyi sahası yaptıracağını dile getirdi.
Öğrencinin, "Bir de Gaziantep Şehitkamil ilçesinde hiç voleybol sahası yok, onu yaptırırdım." demesi üzerine Erdoğan, "Şehitkamil'de hiç voleybol sahası yokmuş. Nasıl olur? Gençlik ve Spor Bakanımıza değil de burada tabii Milli Eğitim Bakanımıza gerekeni söyleyelim; Milli Eğitim Bakanımızın, hemen okullarda, okulların bahçelerinde müsait olanlarda süratle basketbol ve voleybol sahalarını bana göre yapması lazım." diye konuştu.
Bunun üzerine söz alan Bakan Özer, "Sayın Cumhurbaşkanım zaten biz tüm müsait olan bahçelerde yapıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımızdan da destek alıyoruz. Ama o okullara da tekrar bakalım efendim. Emredersiniz." yanıtını verdi.
Temsili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan öğrenci ise her parka geri dönüşüm kutuları koyarak geri dönüşümü zorunlu hale getireceğini, böylelikle hem çevrenin kirlenmeyeceğini hem iklimin değişmeyeceğini ifade etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı'nı temsilen söz alan öğrencinin henüz konuşma metnini tamamlayamadığını söylemesi üzerine Erdoğan, "Sen şimdi bir defa çok önemli bir adım attın. Ne yaptın? Togg'u yaptın. Araba var ya akıllı arabayı yaptın. Onun için biz sana ne kadar teşekkür etsek azdır. Yollarda artık Togg'lar var, akıllı araç." diye konuştu.
'TCG Anadolu'nun bir büyüğünü yapacağız'Temsili Milli Savunma Bakanı olarak konuşan öğrenci de yerli ve milli savunma sanayisini artıracağını aktararak, "Az önce gemimizi ve uçağımızı gördünüz. Bunun için gurur duyuyorum. Bunlara daha da önem vereceğim. Milli savunmamızı oldukça ilerleteceğim. Bu gemi ve uçakların sayılarını artıracağım." dedi.
Bir diğer öğrenci ise Cumhurbaşkanı olduğunu varsaydığını belirterek, şunları kaydetti:
"İlk işim olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun başkanını değiştirirdim. Fenerbahçe'nin hakemlerle sorunu var çünkü. Onun dışında dışarıdan daha çok silah ve uçak alırdım. Çiftçilerimize üretim açısından destek olurdum. Örneğin tarımcılarımıza gübre, çiftçilerimize mazot konusunda destek olurdum. Onun dışında Togg aracımız var. Teknolojik açıdan büyük bir gelişme. Türkiye açısından iyi bir durum."
Temsili Cumhurbaşkanı olarak konuşan öğrencinin, TCG Anadolu'yu seri üretime geçirip başka ülkelere satma hayalini dile getirmesi üzerine Erdoğan, "TCG Anadolu'yu İspanyollarla beraber yaptık. Ama şimdi onun bir büyüğünü inşallah yapacağız. Seri üretime geçmek bunlarda öyle kolay değil. Yanınıza muhakkak güçlü bir ortak alacaksınız. Onlarla beraber bunun yapımına geçeceksiniz. Mesela bu bizim 5 yılımızı aldı. Bunu İspanyollarla beraber yaptık. Mesela aynı şey biz denizaltılarda da yaşıyoruz. Onlarda da yine yanımıza ortaklar alarak yapıyoruz. Ama şimdi bunun bir büyüğünü bir defa bir yapalım, inşallah gerisi gelir." şeklinde konuştu.
Temsili Cumhurbaşkanı'nın, Togg'un bataryasının Türkiye'de üretilmediğini, bunun için bir fabrika açacağı vaadini dile getirmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg'un bataryasının üretimi için şu andaki fabrikanın bünyesinde yeni bir fabrika yapımına başladıklarını belirtti.
'Karadeniz gazıyla artık dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz'Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanını temsilen konuşan bir öğrenci, "Enerji Bakanı olarak enerjinin plan ve programlara uygun miktar ve evsafta üretilmesi ve uygun yerlerde kullanılmasını sağlayacağım. Ülkemizin yenilenebilir, nükleer ve kömüre dayalı her türlü enerji ihtiyacını karşılamak için uygulanacak politikalar geliştireceğim." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun üzerine, "Ama enerjide ben biliyorum siz çok gayretlisiniz. Hele hele şimdi Karadeniz gazını çıkardınız ki Karadeniz gazıyla artık dışa bağımlılıktan ne yapıyoruz, yavaş yavaş kurtuluyoruz." diye konuştu.
Öğrencinin, "Enerjide tam bağımsızlık kazanıyoruz." değerlendirmesi üzerine ise Erdoğan, şunları söyledi:
"Sayın Bakanım, bu muhalefet bizim dilimizden anlamıyor. Ne yapacağız onları? 'Ya biz gazı bulduk.' diyoruz. Onlar diyor ki, 'Nerede?' Karadeniz'de, Filyos'ta. Şimdi onlara sormak lazım. Haritada bize Filyos'u gösterin ey muhalefet? Bilmezler. Nerede Filyos? Zonguldak'ta. Bizim biliyorsunuz, Bakanımız Mahmut Bey de Zonguldak'taki Bülent Ecevit Üniversitesi rektörüydü."
Temsili Adalet Bakanı olarak söz alan bir öğrenci, ülkede adaleti daha çok sağlayacağını ve yeni adalet sarayları inşa edeceğini belirtti. Erdoğan'ın, "Adalet saraylarını çoğaltalım. Bunun yanında tabii savcıları, hakimleri de çoğaltalım diyorsun değil mi?" sorusu üzerine öğrenci, "Evet." yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı danışmanını temsilen konuşan bir öğrenci, insanların ve okullarının ihtiyaçlarını araştırarak bunları Cumhurbaşkanına ileteceğini belirterek, Sancaktepe'de Okulu'nda çim hokeyi yarışmalarına katılan öğrencilerin yarışmaya daha iyi hazırlanabilmesi için buraya çim hokeyi kursu açmak istediğini dile getirdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanını temsilen söz alan öğrenci, deprem bölgesinden başka şehirlere göç eden mağdur depremzedelere iş imkanı sunmak için Çalışma Bakanı olmak istediğini anlattı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanını temsil eden öğrenci de, enerji kaynaklarını geliştirmek için elinden geleni yapacağını belirterek, "Lütfen enerji kaynaklarını daha iyi kullanarak daha iyi bir geleceğe yol verelim." mesajını verdi.
'Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmeyle ilgili çok önemli destekler sağladınız'Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, temsili bakanların Kabine Toplantısı'nda söz almalarının ardından yaptığı konuşmada, kabulü için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.
AK Parti hükümetleri döneminde her zaman en büyük bütçenin eğitime ve gençlere ayrıldığını, onların eğitime erişmesi için her türlü desteğin verildiğini vurgulayan Özer, "Özellikle sosyal politikalar, ücretsiz kitap dağıtımı, yardımcı kaynaklar, burslar, ücretsiz yemekler gibi eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmeyle ilgili çok önemli destekler sağladınız. Tüm öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz adına bu eğitime vermiş olduğunuz desteklerden dolayı çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle Bakan Özer'e teşekkür ederek, "Aramızdaki depremzede yavrularımızın hepsinin gözlerinden öpüyorum. Annelerine, babalarına çok çok selamlar. Derslerinde başarılar diliyorum. Ülke yönetiminde de muvaffakiyetler diliyorum." ifadelerini kullandı.