Neşat GÜNDOĞDU/ANKARA
ABD'NİN KAYBI DAHA ÇOK
FETÖ soruşturmaları kapsamında ABD konsolosluğunda görevli Türk vatandaşı Mehmet Topuz'un tutuklanması ile ABD'nin başlattığı vize gerginliği hakkında da konuşan Şener, "Amerika Birleşik Devletleri önceden ve uzun vadeli vizeler veriyor. Yani Türkiye ile orada ticari veya eğitim ilişkisi içerisinde olan herkesin bu tür vizeleri var. Ama ABD vatandaşları vizeyi havaalanlarında alıyor. Dolayısıyla onların vize almış hazır adamları yok" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener Ensar Vakfı tarafından düzenlenen Ensar Buluşmaları'nda 1.Dünya Savaşı'nın 100.Yılında Türkiye ve Dünya konulu konferansta konuştu. Açılış konuşmasını yapan Ensar Ankara Başkan Vekili Mustafa Uludağ'ın ardından konferansa başlayan Şener gündeme dair de önemli değerlendirmeler yaptı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener, "Tarıma dayalı zenginleşme ile güce dayalı imparatorluklar yerini toprağın altını keşfeden yeni unsurların güçlerine terk etmek zorunda kaldılar. Osmanlı devletinin hükümran olduğu yerlerde şu anda 63 bağımsız devlet yaşıyor. Bu 63 devleti yeterli bulmayan daha alt özerk yapılar ile buraları daha da bölmek isteyen bir proje ile karşı karşıyayız. Birinci dünya savaşı 100 yıllık bir savaştır. Sıcak bölgelerde hala devam etmektedir" şeklinde konuştu.
"Musul'a Dair Haklarımız Saklıdır"
Musul ve Kerkük ile alakalı da konuşan Şener sözlerini şöyle sürdürdü: "1951 yılına kadar bütün diretmelere rağmen bazı aralıklarla petrolden yüzde 10 pay cumhuriyet hükümetlerine tevdi edilmiştir. Yani bir defada 500 bin sterlin verilmiş ve bitmiş değildir. Bizim Musul'a dair haklarımız halihazırda saklıdır. 1926'da Lozan sona erdiğinde 'Şark Meselesi' olarak algılanan şey Kürtlerin statüsü haline indirgenmiştir. Bu 'Şark Meselesi'nin de ertelenerek çözümü hususunda İngiltere'nin teklifi vardır. Bu konuda İngiltere Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında bir anlaşma ile Musul, Kerkük, Süleymaniye ve Erbil'in statüsünün belirlenmesi kararı verilmiştir. Ama bundan tam bir yıl sonra 1927'de İngiltere Hükümeti tek taraflı olarak kendi yönetiminde kurduğu Irak Krallığı'na bu bölgenin terk edildiği ilan etmiş ve o zaman ki Türkiye Cumhuriyeti bu ilana itiraz edememiştir. İtiraz edememe sebebi gerçekten yoksul ve güçten düşmüş ve savaşlarda yitirilmiş erkek nüfusu çok az olan, ekonomik imkansızlıklarının var olmasıdır. İngiltere'nin tek taraflı olarak işlem yaptığı Musul, Kerkük, Süleymaniye, Erbil havzasının tartışmalı olarak devam ettiği aşikardır."
"Amerika Mağdur Olacak"
Şener, ABD ile yaşananlar daha büyük tartışmaların önünü kesmek için bir kriz haline getirildi şeklinde konuşarak sözlerini şu şekilde açıklığa kavuşturdu: "Eğer siz Türkiye'de darbe girişiminde bulunduğu dünyaca aşikar olan bir adamı himaye ediyorsanız, o adamdan çıkarlarınız var demektir. O adamla işbirliği içinde olmuş olmanız algılanabilir. Bunun üzerine giderken, bir bakıyorsunuz; bu darbeyi gerçekleştirmeye çalışanların yüzlerce defa bu ülkenin konsolosluğundaki görevlilerle telefon görüşmeleri var. Bunu nasıl izah edeceksiniz? Buradan başka bir yol çıkabilir endişesi ile burada krizi büyüterek tartışmayı sonlandırmak istenmektedir. Türkiye'yi bölgedeki çıkarlarını korumak üzere karakol olarak kafasında şekillendiren devletler bundan sonra Türkiye'nin böyle olmadığının farkına varacaklar. Türkiye ile Amerika arasındaki vize krizinin Türkiye'den daha fazla Amerika'yı mağdur edeceği kanaatindeyim. Amerika Birleşik Devletleri önceden ve uzun vadeli vizeler veriyor. Yani Türkiye ile orada ticari veya eğitim ilişkisi içerisinde olan herkesin bu tür vizeleri var. Ama ABD vatandaşları vizeyi havaalanlarında alıyor. Dolayısıyla onların vize almış hazır adamları yok. Bu bölge ABD için ihmal edilebilecek bir bölge değildir. Dolayısıyla kısa zamanda ben bu meselenin çözüleceği kanaatindeyim. Ama Türkiye'yi bu kutsal yürüyüşünden alıkoymak isteyen bu yapının yeni tuzaklarla karşımıza çıkacağına da hiç şüphem yok."
"Uzun vade de Afrin'e de girilecek"
Şimdi Kürtler üzerinden bir operasyon yapılıyor. "Size bir bağımsızlık vereceğiz" deniliyor diyor Şener şunları söyledi: "Esad, 'Kürtlerin özgürlük meselesini masada görüşebiliriz' dedi. Dolayısıyla hem Suriye'nin hem Irak'ın merkezi hükümetlerinin sözlerine itimat etme imkanımız yoktur. ABD'nin binlerce tır silah verdiği ve kara gücü olarak hazırladığı yapı Akdeniz sıcak sularına inecek bir koridor ile Türkiye'nin başına Irak içinde bela haline getirilmeye çalışılıyor. Türkiye o koridoru kesmek, bölmek ve orada hedeflenen şeyin gerçekleşmesini engellemek için El Bab'a kadar girdi. Şimdi Suriye'de merkezi hükümet üzerinde de hükümran olan Rusya ve İran ile anlaştı. Bu koridorun oluşmasına engel olmak için İdlib'e uzun vadede de Afrin'e girerek oradaki koridorun bütünlüğünün oluşmasını engellemeye çalışacak. Bu Türkiye'nin güvenliği bakımından hayati bir meseledir. Türkiye bütün zorluklara ve dezavantajlara rağmen kendi güvenliğini tehdit eden bütün unsurlarla mücadele etmek için gayret içindedir."
Türkiye'nin gelişmesini devam ettireceğini söyleyen Şener Türkiye ile kopartılan coğrafyalar olan bağının tekrar kurulmasına devam edildiği belirterek, "Afrika'dan Türkiye kasıtlı bir şekilde uzak tutulmuştur. Bu hükümet döneminde Afrika da yeni 36 ülkede büyükelçilik açılmış. Yılsonuna kadar bunu 42 ülkeye çıkarma gayreti içindeyiz" açıklamasında bulunmuştur.
anıııık