Ezgi ÇelikAnkara
Geçtiğimiz günlerde Adana Film Festivali'nde yaşanan olayın yankıları devam ediyor. Sunucu Meltem Cumbul'un, En İyi Yönetmen ödülü almak üzere sahneye çıkan Semih Kaplanoğlu'nun uzattığı eli sıkmaması sanat camiasında hoş karşılanmadı. Sanat camiası, Aydınlar, Sivil Toplum Kuruluşları ve vatandaşlar devletin kaynakları kullanılarak yapılmış bir organizasyonda siyasi içerikli bir çıkışı "terbiyesizlik" olarak değerlendirdi.
Bu bir terbiyesizliktir
Sanatçı Ahmet Yenilmez, Meltem Cumbul'un bu hareketini hazmedemediğini söyledi. Yenilmez, "Adana film festivalinde, dolgun kaşeler ödenip, sunucu yapılan kişi, ödül alan bir yönetmene yaptığı çirkin ötesi muamelenin ardından protokol tarafından alkışlanıyor. Caner Cindoruk dışında birkaç kişi daha çıkıp tepkilerini ortaya koysaydı çok güzel olacaktı. Meltem Cumbul'un bu hareketten sonra protokol tarafından da alkışlanmasını hazmedemiyoruz. Ben bu terbiyesizliğe ne diyeyim?" dedi.
Garip örnekler çok!
Antalya Film Festivalinde, Gezi olaylarında, 15 Temmuz başarısız işgal girişiminde sanatçıların tutumunu hatırlatan Yenilmez, "Merhum Tarık Akan Antalya Film Festivalinde devletimize hakaretler yağdırdı. Biz buna tepki gösterdik. Gezi olaylarında devletimize, milletimize hakaret edenlere karşı bir duruş sergiledik. Taksim Meydan'ında Gazi Mustafa Kemal'in heykelinin kafasına PKK bayrağı asılmasında yine ortaya çıktık. Bu yüzden de Oyuncular Sendikası, Ahmet Yenilmez'in rol aldığı hiçbir projede olmama kararı aldı. Ben şu an TRT ve ATV'nin dizilerinde de oynayamıyorum. Geziye sırtında çuvalla erzak taşıyan bir kişi de ATV'de projeler yapıyor ve oynuyor. Bizim sağ ve milli cenahın rol modeli son yüzyılın büyük alimi Aliya İzzetbegoviç'i, uçakta uyuşturucu ile yakalanıp hüküm giyen birisi canlandırıyor. Şimdi ben Meltem Cumbul'un yaptığına ne diyeyim" şeklinde konuştu.
Cumbul özür dilemeli
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Nihat Nurbaki ise Cumbul'un davranışını sansasyonel bir hareket olarak değerlendirdi. Cumbul'un kendisine yakışmayan bir davranış sergilediğini kaydeden Nurbaki, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Sanatçıların aralarında böylesine bir ötekileştirmeyi yapmaması gerekir. Birbirimize karşı bu hoşgörüsüzlük nedir? İnsanlıkta, hoşgörüde, edepte, meslekte yeri olamayacak bu davranışın ideolojik bir husumetin, kadim bir kinin dışa vurumu olduğunu düşünüyorum. Sanatçıların arasında böylesine bir ötekileştirme olmamalıdır. Aydınlar, sanatçılar topluma örnek olacak davranışlarda bulunmalıdır. Bu memlekette yaşayan herkes birbirini beğenmese de birbirine saygı göstermek zorundadır. Dolayısıyla bu hareket Meltem Cumbul'a hiç yakışmadı. Şu an Türkiye'de en büyük sorun hoşgörüsüzlük, tahammülsüzlük, saygısızlıktır. Ama topluma örnek teşkil edecek, göz önünde bulunan sanatçılar saygısız bir şekilde yargılamalarda bulunursa toplumda bu yaraları görmeye devam ederiz. Yaptığının doğru ya da yanlış olduğuna toplum karar verecek. Ama özür dilemek bir erdemdir. Özür dilerse bu hareketin bir daha yapılmamasını engelleyebilir" dedi.
Dorsay: Meltem'in hareketi bağışlanamaz
Sinema eleştirmeni ve yazar Atilla Dorsay, Meltem Cumbul'un hareketinin bağışlanamaz olduğunu söyledi. Dorsay, "Böylesine bir sanatçıya kimsenin hakaret etmeye hakkı yok. O büyük bir sanatçı, bir kere onu bir tarafa yazalım. Meltem Cumbul orada başka bir misyonla bulunuyordu. Orada onun görevi herkesin elini sıkıp ödüllerini vermek. Dolayısıyla Meltem Cumbul'un hareketi kesinlikle bağışlanamaz" diye konuştu.
MELTEM CUMBUL NASIL SAVUNDU?
Adana Film Festivali'nin ödül töreninde Yönetmen Semih Kaplanoğlu'nun uzattığı eli sıkmayan Meltem Cumbul ise kendini şu cümlelerle savundu: "Eşitler arası bir selamlaşma ve yakınlaşma ritüeli olan el sakışmayı; kendinden olmayanları ötekileştirenle, fakiri zengine böldürenle, güçlüleri tutup zayıfları hor görenle yapmayı reddediyorum. Yüreğime ve sevgiye düşman olanla, gözlerim ve ellerim dost olamaz."