Çözümsüzler panikledi

Yeni Türkiye'nin inşa sürecinde akan kanın durması için sağduyulu herkes elini taşın altına koyarken çatışmadan yana olanlar, her gelişmeyi şerre yorumluyor. Kandil'de şahin kanadın darbe yediği son yapılanmayı, içimizdeki çözüm karşıtları "Süreç tıkanıyor" diye yorumladı.

ASLAN DEĞİRMENCİ / ANKARA

Örgüt içerisinde mezhepçi ve çatışmacı yönleri ile tanınan şahin kanada İmralı eliyle operasyon yapıldı, ses içimizdeki Danimarkalılardan geldi. Şahin Kanadın tasfiyesini tersten propaganda ile "Süreç tıkanıyor" şeklinde duyuran kalemler, kendilerini deşifre etti.

Oslo sürecinden bugüne kadar 'barış' için atılan adımları içlerine sindiremeyenler, şimdi de PKK'nın şahin kanadına çalışmaya başladı. Bilerek ya da bilmeyerek KCK'daki yeni değişimi, "örgüt güçleniyor", "eylem hazırlığındalar", "süreç karanlık yola girdi" şeklinde değerlendirenlerin aksine örgüt içerisindeki 'Şahin Kanat'a son süreçte balyoz indirildi. PKK içindeki derin solun temsilcileri Duran Kalkan ve Ali Haydar Kaytan KCK üst yönetiminde yer alamadı.

Yolları birleşti

Özellikle Ankara grubu olarak bilinen yapının da temsilcileri olarak tanınan iki isim, süreç başladığından bu yana örgüte silah bırakmaması yönünde tavsiye de bulunuyordu. Bu iki isim, Çözüm sürecini 'ihanet' olarak değerlendiren yazarlar gibi her defasında barışa karşı olduklarını beyan etmekten çekinmiyordu. Bugün Şahin kanadın temsilcileri ile süreci içeriden baltalamak isteyenlerin aynı noktada birleşmesi dikkat çekici bulundu.

Marksist solun temsilcileri

Yeni dönemde örgütte beklediği üst görevi alamayan Ali Haydar Kaytan'ın kendisi gibi üstü çizilen Duran Kalkan ile birlikte hareket ettiği biliniyor. Bu grup Türkiye'de Kürtlerle Türkler arasında kitlesel bir savaş çıkmasını istiyor ve her açıklamalarında bunu dışa vuruyorlar. Bu grubun ortak özelliği ise radikal solu benimsemeleri, Alevi kökenlerine rağmen ateist olmalarıu2026

Öcalan ile sorunlu Kaytan

Ali Haydar Kaytan, PKK'nın kurucu kadrosunda yer alan ve Kandil Dağlarındaki üst düzey yöneticilerinden biri olan "Fuat" kod adını kullanıyordu. Tunceli doğumlu olan Kaytan, 12 Eylül Darbesinden sonra yurt dışına kaçtı ve örgütün Kuzey Irak'taki eğitim kamplarından birinin komutanlığını üstlendi. PKK'nın merkez komitesine seçildi. Örgüt kararıyla evlendiği "Seher" kod adlı Cemile Merkit, Mayıs 1982'de Bekaa Vadisi'nde öldürüldü. Abdullah Öcalan tarafından hakkında iki kez örgüt içi adli soruşturma başlatıldı. Detaylı bir özeleştiri yazmaya zorlandıktan sonra örgüt temsilcisi olarak Avrupa'ya gönderildi. 1988'de Almanya'da tutuklandı. 1994'te serbest bırakıldıktan sonra örgütün lider kadrosuna yeniden alındı. Kaytan, son süreçte 'Bağımsız Kürdistan' hedefine ancak bir iç savaş ile varılabileceğini iddia ediyor ve ses getirici eylemler ile Türk kökenli vatandaşların ülkenin batı bölgelerinde yaşayan Kürt kökenlilere karşı kışkırtılması hedefine yönelik stratejiler geliştirmekle tanınıyor.

Duran Kalkan, Karayılan'ı ortadan kaldırmak istiyordu

Duran Kalkan, 1954 Adana Tufanbeyli doğumlu. Kökeni Tunceli'ye dayanıyor. Türkiye'deki Ergenekoncu kanatla zaman zaman görüşmeler yaptığı biliniyor. PKK/Kongra-Gel'in yönetim kadrosu içinde ciddi bir çatışma yaşandığı, dönemlerde Duran Kalkan yönetimindeki bir grubun, Murat Karayılan'a suikast girişiminde bulunduğu ortaya çıkmıştı. Kendisi için döşenen mayında 4 korumasının bulunduğu otomobil havaya uçan Karayılan'ın, bir koruması da tuzak yemi olması için boğularak öldürülmüştü. Örgütteki Kürtçülük yapan Türklerden olarak bilinen Duran Kalkan'ın adamları çözüm süreci ile birlikte hükümeti tehdit etmeye, ufak çaplı eylemler gerçekleştirmeye başlamıştı. PKK'nın derin yüzü Duran Kalkan'ın eş zamanlı olarak Gezi Parkı eylemcilerine destek vermesi de bir başka gerçek. İstihbarat birimlerince yapılan araştırmalar Gezi Olaylarının bir darbe girişimi olarak ortaya koyarken, Kalkan, 'Gezi Parkı direnişi artık toplumun mevcut sistem altında yaşamaya sabrının kalmadığını gösteriyor, artık tekçiliğin reddediliyor' demişti. Son süreçte Kalkan'ın hem İmralı hem de Kandil tarafından uyarıldığı da Milat tarafından deşifre edilmişti.