EZGİ ÇELİKANKARA
Çözüm Süreci ile sağlanan çatışmasızlık ortamı yerini toplumsal barışı tehdit eden terör olaylarına bıraktı.Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde yaşanan kanlı eylemin ardından gerçekleşen terör olayları her gün bir ocağa daha ateş düşürdü. Yaşanan saldırılar milli birlik ve beraberliğimize hançer vurmak isterken seçim öncesinde barış ve kardeşlik mesajı veren HDP'nin "Halk kendi güvenliğini sağlasın" şeklindeki ve akabindeki açıklamaları ise tepkilere neden oldu. PKK terör örgütü ve askerler arasında çıkan çatışmalar Çözüm Süreci'ne yönelik bir takım iddiaları da beraberinde getirirken, PKK'nın ateşkesi bozması bölgede eskiye dönme açısından endişeyle karşılandı. İnsanların huzur, barış, kardeşlik ortamında yaşamak istediğini ve bundan dolayı Çözüm Süreci'nin gerekli olduğunuvurgulayan STK'lar, HDP'ye süreç devam etsin diye verilen oyların unutulmaması gerektiğini hatırlattı.
Halk endişeli
Ağrı Kalkınma Derneği Başkanı Ömer Yıldız, insanların HDP'ye oy verirken Çözüm Süreci ve çatışmasızlık ortamının sürdürülmesi düşüncesi içerisinde olduğunu ifade etti. Bölgede tedirginliğin üst safhada olduğuna dikkat çeken Yıldız, insanların özellikle polis teşkilatı ve jandarmanın herkese şüpheyle baktığını dile getirdi. Sosyal medyadan da yaşananların körüklendiğini belirten Yıldız, Türk-Kürt düşmanlığını körükleyecek videolar ve fotoğrafların paylaşımlarının doğru olmadığını kaydetti. Ağrı'da meydana gelen olaylardan dolayı üniversiteye kayıt yaptırmak isteyen öğrencilerinde kaygılı olduğunu söyleyen Yıldız, Çözüm Süreci'nin sona erdiği düşüncesinin insanları korkuttuğunu ifade etti. Yıldız sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Ağrı'da durum hiç iç açıcı değil. Çözüm Süreci açısından kullanılan ifadeler insanlarda bir gerginlik oluşturmuş durumda. Bu anlamda çok huzursuzluk var. Birkaç gündür şehirdeki olumlu havayı sosyal medya üzerinden paylaşıyorum. Üniversitemize gelmeye çalışan öğrenciler açısından rahatlamalarını sağlamaya çalışıyorum. Ama yine de Güneydoğu'da ki suikastlar ve bu tip olaylar herkesi teyakkuzda bırakmış durumda" şeklinde konuştu.
Bölge insanı umutsuz ve karamsar
Tunceli Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hıdır Belice ise Çözüm Süreci'nin rafa kaldırıldığına dair açıklamaların ülkenin birliği, kardeşliği, huzuru, kalkınması, refahı açısından iyi olmadığını ifade etti. Çatışmasızlık ortamının bölgeye canlılık getirdiğini, insanlarda yeni bir umut yeşerttiğini belirten Belice, bölgeyi çeşitli nedenlerle terk eden insanların Çözüm Süreci'nin yarattığı huzurlu ortam nedeniyle döndüğünü hatırlattı. Bu umudunun sönmesinin umutsuzluk ve karamsarlığı da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Belice, herkesin tekrar 90'lı yıllara yeniden mi dönüyoruz endişesini taşıdığını belirtti. Belice sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Çözüm Süreci'nin sona erdirilmesi bu ülkeyi geriye götürür, kan kaybettirir. Yollar kesiliyor. İnsanlar ölüyor. Asker, polis cenazeleri geldikçe bölge insanı endişeleniyor. Bu da bölgede karamsarlık yaratıyor. Esnaf açısından da durum hiç iç açıcı değil. Zaten zar zor ayakta kalan yöre esnafı yıllardır süren çatışma ortamında mağdur olmuştu. Çözüm Süreci ile umutlar yeniden yeşermiş çarklar dönmeye başlamıştı. Bu olaylar başlayınca da esnaf tekrar sıkıntı yaşamaya başladı" dedi.
Silahlar bırakılsın barış gelir
Esnaf Ferhat Demir, terör örgütünün Kürt halkına da büyük zararlar verdiğini ifade etti. Örgütün silahını bırakması gerektiğini anlatan Demir: "Operasyonları destekliyoruz. Örgütün her tarafta halkı haraca bağlaması, mahkemeler kurulması, tabii ki devletin burada kendini göstermesi gerekiyordu. Nitekim gösterdi daha da ileri gidilmesi lazım. Olumlu buluyorum, devamının getirilmesi lazım. Yol kesip araçlar yakılıyor. Sorduğunuzda bunu halkın değerleri için yaptıklarını söylüyorlar. Kürt halkı için yaptıklarını söylüyorlar ama ölenler, ezilenler, araçları yakılanlar yine Kürt halkıdır. Madem Kürt halkı için yapıyorsanız silahı bırakın barış kendiliğinden gelecek" dedi.
Operasyonlar sürmeli
Üniversite öğrencisi Muhammed Selami de terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonların sürmesi gerektiğini savundu. Özellikle Çözüm Süreci adı altında geçen sürede gerek şehir merkezlerinde gerekse köylerde PKK'nın yandaşlarını silahlandırarak, halka zulmettiğini ifade eden Selami, şunları söyledi: "PKK bunun bedelini ödemek zorundadır. PKK'nın gerek yurtiçindeki gerek yurtdışındaki kampları yerle bir edilmelidir. Şehirdeki PKK'ya eleman kazandıran insanların geçmişte KCK operasyonlarında yapıldığı gibi hepsinin alınması lazım. Onların yargılanması lazım. Kuzey Irak'a hava operasyonu yapılması lazım, yurtiçinde ise özellikle Lice ve Hani'deki kamplarının kara harekatıyla yerle bir edilmesi lazım ki onların yaptıkları terör faaliyetleri dursun. Bu onları en azından caydırır. Yapılan operasyonları kesinlikle destekliyoruz. PKK terör örgütüne operasyon yapılmalıdır ve üzerine daha da gidilmelidir" diye konuştu.
Bizler kardeşiz
Hollanda'da yaşayan ve tatilini geçirmek için Kayseri'ye gelen gurbetçi Niyazi Tanrısever, terör saldırılarını kınadığını söyledi. Terör saldırılarının bitmesini istediklerini belirten Tanrısever, "Hükümetin bu gidişatını destekliyoruz. Operasyonlar artarak, terör bitene kadar devam etmelidir. 40 yıl bununla mücadele etmektense bir defada bitirmeliyiz. Çevremizdeki ülkeler ateş çemberi içerisinde. Huzur adası olarak yaşamak istiyoruz. Biz Kürt kardeşlerimizle PKK'yı ayrı tutuyoruz. HDP'nin batıda ve doğuda farklı çizgiler çizdiğini öne sürerek, kendilerini kontrol etmezlerse vatandaşın onlara seçimlerde gereken cevabı vereceğini" vurguladı.
Demirtaş cezalandırılmalı
Trabzon'da yaşayan emekli polis memuru Hikmet Çağlar, yıllarca doğuda görev yaptığını ve bölgenin şartlarını çok iyi bildiğini aktararak, "Yanımızda arkadaşlarımız şehit ve gazi oldu, birliğimiz tarandı. Operasyonları olumlu karşılıyorum ve geç kalındığını düşünüyorum ama zararın neresinden dönülürse kardır. Bu operasyonların sürekli devam etmesi gerekiyor. 35 yıl devlete hizmet ettim. Gerekirse çağırsınlar yine gönüllü olarak gidip çatışmaya hazırız" ifadesini kullandı. da terörle mücadelenin sürmesini isteyerek, "Hükümet sonuna kadar devam etmeli. Burada siyasi olarak Kandil'in temsilcisi HDP'dir. HDP'nin de bir an önce kapatılması, Selahattin Demirtaş'ın da büyük cezalara maruz kalması lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Kazanımlar heba edilmemeli
Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Necdet Takva da Çözüm Süreci'ni sabote etmeye yönelik girişimlerin bölgede endişeyle karşılandığını ifade etti. Son günlerde yaşanan olayların gergin havası içerisinde sürecin olumsuz şekilde etkilendiğini söyleyen Takva, sürecin devam edemeyeceği yönündeki açıklamaların bölgede ki insanları tedirgin ettiğini dile getirdi. Çözüm Süreci'nin getirdiği birçok kazanımın heba edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Takva, bölge halkının gelecek yeni adımların kesilmemesini istediğini söyledi. Çözüm Süreci'nin siyasal beklentilere heba edilmeyecek kadar önemli olduğunu kaydeden Takva, bölgede sürecin yaratmış olduğu heyecanın, huzurun, kardeşliğin ve çatışmasızlık ortamının kaybedilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Ne olursa olsun barış havası sürmeli
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Başkanı Eyyüp Sabri Ertekin de ne olursa olsun barış havasının sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Bu anlamda gerekli görüşmeler yaptıklarını anlatan Ertekin, herkesin üzerine düşen sorumluğunu yerine getirmesi çağrısında bulundu. Çatışmalardan herkesin zarar gördüğünü vurgulayan Ertekin, "Çözüm Süreci ile bölgemiz gerçekten refaha ve huzura kavuştu, bunun mutlaka devam ettirilmesi lazım. Bu konuda hem Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu hem CHP hem de HDP heyetiyle görüştük ve bunun için herkesin gerekli adımı atması gerektiğini ilettik. Şu anda tabiri caizse direkten dönmüş bir çözüm var. Çatışmalar ülkenin her tarafına zarar veriyor" dedi.