Ülkelerinde yaşanan Esad zulmünden kaçarak, evlerini, arkadaşlarını ve oyuncaklarını geride bırakarak aileleri ile Türkiye'ye sığınan çocuklar, tüm hislerini yükleyerek kaleme aldıkları mektupları Deniz Feneri'ne yolladı.
YASEMİN SARITEMUR
KİMİ ülkesinde kalan oyuncaklarının yerine yenisini, kimisi de defter, kalem veya bir çift ayakkabı isteyen miniklerin ortak dileği ise, ülkelerine ve evlerine geri dönmek oldu. Ailelerini ve yaşamlarını kaleme alan minik yüreklerden biri, "Beşşar'dan nefret ediyorum çünkü o abimin ve babamın katili. Onlarla cennette buluşacağız" yazarken, kardeşi Türkiye'de doğan başka bir minik "Türkiye'de doğan kardeşimin ismini, burada doğduğunu hatırlasın diye Muhammed el Fatih koyduk" ifadelerini kullandı.
Mimar olup, Suriye'yi kuracağım
Geleceğe dair umutları ve hayalleri olan çocukların 'Büyüyünce ne olmak istiyorsun' sorusuna verdikleri cevaplar ise "uzayda ne olduğunu öğrenmek için Astronot olmak istiyorum, Galatasaray'da futbolcu olmak istiyorum, Suriye'yi tekrar kurmak için mimar olmak istiyorum, Yaralıları tedavisi için doktor olmak istiyorum" şeklinde oldu.
Bizim gibi Beşşar'da azap çekmeli
Tüm hislerini yükleyerek kaleme aldıkları mektuplarda dileklerini sıralayan çocuklar, "Suriye'de arkadaşlarımla oyun oynamak istiyorum, Beşşar'ın ölmesini istiyorum, pikniğe çıkmak istiyorum, Beşşar'ın azap çekmesini istiyorum çünkü bizlere çok çektirdi ve Esad'ı vurmak için pilot olmak istiyorum" ifadelerini kullandı. Tertemiz duygularını dillendiren çocuklar, 'Türkiye'de en çok neyi beğendin?' sorusunu 'ağaçları, kedileri, Başbakan Erdoğan'ı ve iyi kalpli insanları' şeklinde cevaplarken, 'Suriye'de en çok neyi özledin?' sorusunu ise "evimi, oyuncaklarımı, yatağımı, okulumu, memleketimin ekmeğini, şehit olan kuzenim Ahmed'i ve yok olan evimizi" dediler.