‘Çocuk haczi’ çözüm bekliyor

Evlatlarını görmek isteyen aile fertlerine yaşatılan çocuk haczi utancı devam ediyor. İcra yoluyla çocuk teslimi uygulamasını sonlandıracak yeni yasal düzenlemeyi bekleyen aileler, acil çözüm istiyor.

Ezgi ÇELİKANKARA

Boşanmış ailelerde kanayan yara haline gelen ‘icra yoluyla çocuk teslimi’ uygulamasında en ağır yükü çocuklar çekiyor. İcra ve İflas Kanunu’nda yer alan hükümler gereğince boşanma ile sonuçlanan evliliklerde taraflardan birinin, çocuğu diğerine göstermemesi durumunda, anne ya da baba çocuğunu görmek için onu bir eşya gibi haczetmek zorunda bırakılıyor. İcra işlemi sırasında çocuklar, haczi gerçekleştiren aile bireyine icra memuru ve polisler aracılığıyla teslim ediliyor. Kamuoyunda sıklıkla gündeme gelen ve yürekleri burkan görüntüler çocuklarda büyük bir travmaya neden oluyor. Evlatlarını haczederek görebilen anne ya da babalar icra işlemleri sırasında ciddi bir maddi külfette karşı karşıya kalıyor. Boşanmış aileler yaşadıkları sıkıntılar karşısında acil çözüm bekliyor.

Bütçe görüşmeleri sonrası Meclis’te

Kamuoyunda eleştirilen icra yoluyla çocuk teslimi uygulamasını sonlandıracak yeni düzenlemenin İkinci Yargı Paketi’nde yer alması planlanıyor. İlk yargı paketinin Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından vatandaşlar ikinci yargı paketinin TBMM’ye sunulmasını merakla bekliyor. Milyonlarca kişiyi ilgilendiren düzenlemeleri içeren paketin 2020 bütçe görüşmelerinin ardından TBMM’ye gelmesi öngörülüyor.

Oğlumu 1,5 yıldır göremiyorum

Çocuk haczi konusunda yeni düzenlemenin yasalaşmamasından dolayı mağduriyetler devam ediyor. 3 yaşındaki oğlunun velayeti boşandıktan sonra eşine verilen ve evladını icra yoluyla dahi 1,5 yıldır göremeyen Murat Geyik, yetkililerden uygulamanın bir an önce değiştirilmesini ve çocukları yıpratmayacak bir hal almasını talep ediyor. Boşandığı eşinin velayeti kötüye kullandığının altını çizen Geyik, mahkeme kararıyla velayeti almasına rağmen oğlunu göremediğini vurguluyor. Geyik, “Boşanmanın ardından oğlumun velayeti eşime verildi. Evladımı icra yoluyla görmek istedim ama benden sürekli kaçırdı. İcra ceza davaları açtım. Hakkında bir yıl hapis kararı var. Daha önceden de birçok suça karıştırdığı ortaya çıktı. Tüm bunları mahkeme değerlendirerek oğlumun velayetini bana verdi. Şu an çocuğumu alıkoymasından dolayı aranıyor. 1,5 yıldır evladımı göremiyorum” dedi.

Hayatından endişe ediyorum

Oğluyla ilişki kurma hakkının engellendiğini söyleyen Geyik, “Beni oğluma ‘yabancılaştırmaya’ çalışıyor. Çocuğum büyüdüğünde hiçbir paylaşımımız olmadığı için beni istememeye başlayacak. Oğlumu kaybetmek istemiyorum. Oğlumu sürekli yurtdışına kaçırmaya çalışıyor. Şu an çocuğumun nerede olduğu belli değil. Hayatından endişe ediyorum. Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanımız Zehra Zümrüt Selçuk’tan bu konuyla ilgili yardım istiyorum” talebinde bulundu.

Ciddi travmalar oluşuyor

İcra ve iflas kanunun verdiği hakkı kötüye kullanan eski eşinin evladını göstermemek için her şeyi yaptığına dikkat çeken Geyik, şunları kaydetti: “Bu sistem çocuğunu göremeyen babalara büyük bir zulüm yaşatıyor. Evladımı görebilmek için icraya her ay yaklaşık 400 lira para ödemek zorunda bırakılıyorum. Mağdur olan babalar olarak büyük bir umutla bekliyoruz. Bu uygulamanın bir an önce yeni bir düzenlemeyle değiştirilmesini istiyoruz. Bir eşya gibi çocuğumuzu icra etmek zorunda bırakılıyoruz. Bu durum evlatlarımızda ciddi travmalara neden oluyor.”

Ortak velayet istiyoruz

9 ve 13 yaşlarındaki çocuklarını mahkeme kararına rağmen 8 yıldır göremediğini söyleyen Erkan Yıldırım ise, “2011 yılında eşimden boşandım. Mahkeme bana her ayın belirli günlerinde çocuklarımı görme hakkı tanıdı. Fakat ben 2011 yılından beri çocuklarımın ne sesini duyuyorum ne de onları görebiliyorum. Nafaka ödemesini yapıyorum. Yapamadığım zamanlarda cezaevinde yatmak zorunda kaldım. Kardeşim ödemeyi yaptığında çıktım. İkinci evliliğimi yaptım ve şu an benimle beraber eşim de mağdur durumda. Burada hükümetimizden talebim ortak velayet getirilmesidir. Çocuklarımı görememek beni kahrediyor. Hükümetimizden acil çözüm talep ediyoruz. Bu durum toplumumuzun kangren olmuş bir yarası haline geldi” dedi.