Çin'in yeni silahı deşifre oldu!

Konuyla ilgili açıklamalar yapan ABD'nin ise bu konuda tedirgin olduğu gözlemlendi.Sızdırılan bir ABD istihbarat raporuna göre Çin, düşman uydularının "kontrolünü ele geçirmek" ve onları savaş sırasında veri sinyalleri veya gözetleme için kullanılamaz hale getirmek için sofistike siber silahlar geliştiriyor.

ABD, Çin'in düşman uydularını "inkar etme, istismar etme veya ele geçirme" yeteneklerini geliştirme çabasının, Pekin'in kilit bir "savaş alanı" olarak gördüğü bilgiyi kontrol etme hedefinin temel bir parçası olduğunu değerlendiriyor.ÇİN UZAY YARIŞINDA HAKİMİYET KURMAK İSTİYOR

Sızdırılan değerlendirmeye göre Çin'in hedefleri çok daha ileri düzeyde. Uzmanlara göre, birbirleriyle bağlantılı kümeler halinde çalışan uyduların birbirleriyle iletişim kurma, silah sistemlerine sinyal ve emir iletme ya da görsel ve ele geçirilmiş elektronik verileri geri gönderme yeteneklerini ortadan kaldırmaya çalışacaklar.

ABD askeri yetkilileri, Çin'in bu alanda oldukça önemli bir yol kat ettiğini vurgulayarak uydu iletişimi de dahil olmak üzere etkisini hissettirebileceği birçok askeri uzay teknolojisinde önemli ilerleme kaydettiği konusunda uyarıda bulundu.

ABD Uzay Kuvvetleri Komutanı General B Chance Saltzman geçtiğimiz ay Kongre'ye verdiği demeçte Pekin'in 2045 yılına kadar Dünya atmosferinin ötesinde en önde gelen güç olma yönündeki "uzay rüyasını" gerçekleştirmek için agresif bir şekilde karşı-uzay yeteneklerinin peşinde olduğunu söyledi. Ayrıca Çin ile ilgili sözlerine devam eden General;

"Çin, uzay kabiliyetlerimizi bozmaya, geriletmeye ve yok etmeye yönelik teknolojiye agresif bir şekilde yatırım yapmaya devam ediyor" dedi.

Bu yıl yayınlanan ve Financial Times tarafından incelenen CIA damgalı belge, 21 yaşındaki bir ABD Hava Muhafızının on yıldan uzun bir süredir Amerikan istihbaratının en önemli ifşaatlarında paylaştığı iddia edilen binlerce belgeden biriydi.

İlk olarak 1980'lerde geliştirilen bu saldırılar, Tirada-2 gibi kamyonla taşınan karıştırma sistemlerinden benzer frekanslarda yayın yaparak alçak yörüngedeki SpaceX uyduları ile yerdeki terminalleri arasındaki sinyalleri boğmaya çalışarak uyduların devre dışı kalması veya ele geçirilmesi sağlanabilir.

Çin'in daha iddialı siber saldırıları, düşman uydularının operatörlerinden aldıkları sinyalleri taklit etmeyi ve onları kandırarak ya tamamen ele geçirilmelerini ya da savaşın kritik anlarında arızalanmalarını sağlamayı amaçlıyor.

ABD'nin gizli belgesinde bu siber kabiliyetin Çin'in "bir uydunun kontrolünü ele geçirerek onu iletişim, silah ya da istihbarat, gözetleme ve keşif sistemlerini desteklemek için etkisiz hale getirebileceği" belirtiliyor.

Uydu iletişiminin Ukrayna ordusu için ne kadar vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Tayvan, Çin'den gelebilecek bir saldırıya karşı koyabilecek bir iletişim altyapısı kurmaya çalışıyor.

Financial Times'ın Ocak ayında bildirdiğine göre, kendi uydu sağlayıcısını kurmak için yatırımcılarla görüşürken, savaş veya afet durumunda bant genişliğini garanti altına almak için Tayvan'ın 700 noktasında yerleşik olmayan uydu alıcılarını deniyor.

Uydu iletişiminin savaşta ne kadar önemli hale geldiğinin bir işareti olarak, bir Rus siber saldırısı, geçen yıl 24 Şubat'ta tam ölçekli işgalini başlatmadan önceki saatlerde ABD merkezli Viasat'tan binlerce Ukrayna askeri yönlendiricisini etkisiz hale getirmeyi başardı. Ukraynalı bir yetkili o dönemde bu saldırıyı "felaket" olarak nitelendirmişti.

General Saltzman, Çin ordusunun, 35'i son altı ayda fırlatılan 347 uyduyu, gelecekteki herhangi bir çatışmada ABD güçlerini izleme, takip etme, hedefleme ve saldırma amacıyla konuşlandırdığını söyledi.

ABD Siber Komutanlığı'nın yardımcılığını yapmış olan emekli Hava Kuvvetleri generali Charlie Moore, Çin'in ABD'nin siber ve uzay alanlarında sahip olduğu asimetrik avantaja karşı koymak için büyük çaba sarf ettiğini söyledi.

Şu anda Tennessee'deki Vanderbilt Üniversitesi'nde misafir profesör olarak görev yapan Moore, "Çin, ABD'nin uzay ve siber alanlarda sahip olduğu üstünlüğün farkında, bu nedenle sadece kendi yeteneklerini geliştirmekle değil, aynı zamanda her iki alanda da ilk hamle avantajı olarak adlandırdığımız şeyden yararlanmakla da çok ilgileniyorlar" dedi.