Dünya çapında 300 binden fazla insanın ölümüne neden olan virüsün kökeniyle ilgili suçlamalar ve savunmalara her geçen gün yenileri ekleniyor. Çin'in virüsün ilk örneklerini imha etmesi ve pandemiyi ele alma şekli ABD öncülüğündeki bazı ülkeler tarafından eleştiriliyor ve uluslararası soruşturma isteniyor. Pekin ve Washington arasında, jeopolitik kavga nedeni olmayı sürdüren koronavirüs ile ilgili Çin'den yapılan son açıklama tartışmalara yeni bir boyut kazandıracak görünüyor.
Çin, salgının ilk aşamalarında yeni koronavirüsün bazı örneklerini imha ettiğini kabul etti. Ancak bunu ABD'nin iddia ettiği gibi örtbas için değil biyogüvenlik sebebiyle yaptığını önü sürdü.
Çin Ulusal Sağlık Komisyonunun Bilim ve Eğitim Bölümü Yetkilisi Liu Dengfeng, Pekin'de düzenlediği basın toplantısında Çin hükûmetinin, 3 Ocak'ta, bu tür virüslerin üstesinden gelebilecek nitelikte olmayan bazı tesislerde yeni koronavirüs örneklerinin imha edilmesi yönünde bir emir verdiğini söyledi.
Pekin'in yaklaşımını savunan Liu "Laboratuvarlardaki biyolojik güvenlik riskini önlemek ve tanımlanamayan patojenlerin neden olduğu ikincil felaketlere neden olmamak için bu yapılmalıydı" diye konuştu. Bazı hastanelerde alınan virüs örneklerinin yetkisiz ve yetersiz yerlerde olmasının biyolojik bir risk olduğunu belirten Liu, Çin halk sağlığı yasalarına göre bu tür numuneleri işlemek için gereklilikleri karşılamayan kurumların ya onları korumak için nitelikli bir depoya transfer etmesi ya da yok etmesini emrettiğini hatırlattı.
ÖRNEKLERİ YOK EDİN
Şubat ayında yayınlanan Vuhan İl Sağlık Komisyonu yayınladığı bildiride; virüs örnekleriyle ilgilenen kurum ve şahıslara onay almadan ellerindeki örnekleri herhangi bir kurum veya laboratuvara vermemeleri emredildi. Salgının erken evresinde numune alan yetkisiz laboratuvarlar, onları yok etmek veya hastalık kontrolü ve depolamanın önlenmesi için bir belediye merkezine göndermek zorunda kaldı.
Çinli Caixin dergisi şubat ayında bazı hastanelerin gizem virüsünü salgının başlangıcında tanımlamak için özel gen dizileme şirketlerine örnek gönderdiğini bildirdi. Bu sonuçlardan bazıları 27 Aralık gibi erken bir tarihte geldi ve SARS ile aynı koronavirüs ailesinden olduğu tespit edildi. Ancak bu raporu hazırlayan şirkete elindeki tüm virüs örneklerini yok etmesi söylendi.
Bu bulguların ardından Ulusal Sağlık Komisyonu 31 Aralık'ta virüsü araştırmaya başladı ve aynı gün Dünya Sağlık Örgütüne salgın hakkında bilgi verdi. 3 Ocak'ta virüsün solunum yolu hastalığına neden olan bilinen bir patojen olduğu ve 9 Ocak'ta hastalığın yeni bir koronavirüsten kaynaklandığını söyledi. Daha sonra Sars-CoV-2 ve Covid-19'a neden olduğu hastalık olarak adlandırıldı.
VERİLERİ PAYLAŞABİLİRİZ
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA tarafından yayınlanan son raporda "Pekin'in ocak ayında hastalığı abartmamak için DSÖ'ye karşı baskı uyguladığına inanıyoruz" tespitlerinin ardından ABD ile Çin arasındaki karşılıklı suçlamalar hız kazandı. Çin'i salgının başlangıcında hastalığı örtbas etmek ve yanlış adım atmak, hatta aşı geliştirmek için kullanılabilecek ilk örnekleri saklamak hatta bunu yaparken de Dünya Sağlık Örgütünü kullanmakla suçlayan ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya da cevap veren Liu, Çin'in geçmişte viral grip suşlarını paylaştığını ve Covid-19 aşılarının, teşhis araçlarının ve terapötik ilaçların gelişimini, üretimini ve adil dağıtımını teşvik etmek uluslararası iş birliği ve bilimsel araştırmaları daha da güçlendirmek için Sars-CoV-2 örneklerini, Dünya Sağlık Örgütü gözetiminde düzenli bir şekilde paylaşmaya açık olduğunu söyledi.
Sağlık komisyonunun uluslararası iş birliği departmanından üst düzey bir yetkili olan Li Mingzhu, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) ocak ve şubat aylarında Vuhan'a yapılan iki ziyaret sırasında laboratuvarı ziyaret etmek için herhangi bir talepte bulunmadığını söyledi. Li “DSÖ hiçbir zaman belirli bir laboratuvarı ziyaret etme talebinde bulunmadı, bu nedenle DSÖ'nün Vuhan Viroloji Enstitüsünü ziyaret etme isteğinin reddedildiği ifadesi doğru değil” dedi.