Çin Dışişleri Bakanlığı açıklamasına göre, Çin-Rusya Stratejik Güvenlik İstişarelerinin 18. turu Moskova'da yapıldı.
Toplantıda Çin heyetine Dışişleri Bakanı Vang Yi, Rus heyetine ise Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev başkanlık etti.
ABD'nin başını çektiği G7 ülkelerinin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı durdurması için Moskova'ya çağrı yaptığı bir döneme denk gelen görüşmelerde Çinli Bakan, Rusya'yla yakın eş güdümü ve stratejik işbirliğini sürdürmeyi istediklerini vurguladı.
Vang, Çin-Rusya ilişkilerinin "uluslararası durumdaki değişimlerin testinden geçtiğini", "stratejik işbirliğinin anlamının zenginleştiğini" ve "pratik işbirliğinin niteliğinin arttığını" belirtti.
Çin-Rusya Stratejik Güvenlik İstişare Mekanizmasının, iki ülke arasındaki "kapsamlı stratejik ortaklık koordinasyonunun" önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Vang, tarafların bu sayede "ortak çıkarlarını etkin şekilde koruduğunu" ve "küresel stratejik istikrara ve bölgesel krizlerin çözümüne katkı sağladığını" savundu.
Vang, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyesi iki ülkenin uluslararası alanda yakın işbirliğini sürdürmesi gerektiğini vurgulayarak "Çin ve Rusya, gerçek çok taraflılığı savunmalı, zorba güçlerin eylemlerine karşı koymalı ve uluslararası yönetim sisteminin daha adil ve akılcı doğrultuya kavuşması için birlikte çalışmalı." dedi.
Rus heyetinin başkanı Patruşev de Rusya ve Çin'in, "uluslararası güvenlik durumundaki hızlı değişimlere ve artan çatışmalara karşın, dış etki ve müdahalelere tabi olmadan, bağımsızlıkta ısrar ettiğini ve stratejik koordinasyonu geliştirdiğini" belirterek Moskova yönetiminin, "Asya-Pasifik bölgesinde ve dünya genelinde istikrarı ve kalkınmayı teşvik için çalışmayı sürdüreceğini" vurguladı.
Çinli ve Rus yetkililerin iki gün süren toplantısı, New York'ta düzenlenen 78. BM Genel Kurulu marjında bir araya gelen G7 ülkelerinin dışişleri bakanlarının Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin ortak açıklamasına denk geldi.
ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve Japonya G7 Dışişleri Bakanları, 18 Eylül'de yayımladıkları ortak açıklamada, Rusya'ya "Ukrayna'daki tüm askerlerini ve harp donanımlarını derhal ve koşulsuz olarak çekmesi" çağrısında bulunmuştu.
Çin'in ABD ile jeostratejik rekabetinin ve bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, Pekin yönetimini "ortak düşman" algısıyla benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Moskova ile yakınlaştırdığı gözleniyor.
ABD ve Avrupa, Rusya'ya savaşta silah desteği sağlamaması yönünde Çin'i uyarırken, Pekin, doğrudan silah satışı yapmasa da Moskova ile ortak devriye, askeri tatbikatlar ve personel eğitimi dahil savunma alanındaki işbirliğini ve BM Güvenlik Konseyi ve diğer platformlarda diplomatik ve söylem düzeyinde desteğini sürdürüyor.