Çin, Tayvan liderinin "Ulusal Gün" konuşmasındaki temsil yorumuna tepki gösterdi

Çin, egemenlik ihtilafı içinde olduğu Tayvan'ın liderinin, "Ulusal Gün" konuşmasında "Pekin yönetiminin Tayvan'ı temsil etmeye hakkının olmadığına" yönelik sözlerini eleştirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin'de düzenlenen günlük basın toplantısında, Lai'nin sözlerinin Tayvan Boğazı'nın iki yakası arasındaki tarihsel bağları koparmayı amaçladığını savundu.

"Tayvan'ın egemenliğe sahip olduğu", "Çin ile Tayvan'ın birbirinin boyunduruğunda olmadığı" gibi yorumların aynı bağımsızlık anlatısının farklı versiyonları olduğunu ifade eden Sözcü Mao, Lai'nin bu sözleriyle bir kez daha Tayvan'ın bağımsızlığı konusundaki inatçılığını ve kendi siyasi çıkarı uğruna Tayvan Boğazı'nda gerilimi yükseltme niyetini ortaya koyduğunu belirtti.

Dünyada tek bir Çin olduğu ve Tayvan'ın onun ayrılmaz parçası olduğunun altını çizen Mao, "Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti Çin'in bütününü temsil eden tek meşru hükümettir. Lai Ching-te ve DPP otoriteleri ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın Tayvan Boğazı'nın tek ve aynı Çin'e ait olduğu gerçeğini değiştiremez, Çin'in yeniden birleşmesine yönelik tarihi eğilimi durduramaz." dedi.

- "Çin Halk Cumhuriyeti'nin, Tayvan'ı temsil etmeye hakkı yok"

Tayvan'ın lideri Lai Ching-te, "Ulusal Gün" vesilesiyle yaptığı konuşmada, Pekin yönetiminin Tayvan'ı temsil etmeye hakkı olmadığını savunmuştu.

Tayvan'da hükümetin devamı olduğunu savunduğu Çin Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti'nin "birbirinin boyunduruğunda olmadığını" bu yüzden Çin'in Tayvan'ı temsil hakkı olmadığını dile getiren Lai, "ilhaka ve egemenlik gaspına karşı direnecekleri" mesajını vermişti.

Tayvan'da 13 Ocak'ta yapılan başkanlık seçimini kazanan iktidardaki Demokrat İlerici Partinin (DPP) adayı Lai Ching-te, 20 Mayıs'ta yemin ederek görevine başlamıştı.

Lai, başkan olarak yaptığı ilk konuşmada da "Anayasaya göre Çin Cumhuriyeti'nin (Tayvan) egemenliği bütün olarak halka aittir. Çin Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti birbirinin boyunduruğunda değildir." diye konuşmuştu.

Çin, Lai'nin yemin töreninde yaptığı konuşmaya 23-24 Mayıs'ta Ada'nın etrafını kuşatan askeri tatbikat yaparak karşılık vermişti.

- Çin-Tayvan anlaşmazlığı

Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Koumintag) güçleri ile Mao Zıdong önderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) güçleri arasında yaşanan iç savaşta galip gelen komünistler, 1 Ekim 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmişti.

İç savaşı kaybeden Koumintag üyeleri ise Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek, burada geçici hükümet kurmuştu.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin kendi topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasındaki ayrılık hala sürüyor.

Son yıllarda Tayvan üzerindeki askeri baskıyı artıran Pekin yönetimi, Ada'nın ana kara ile yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanımını dışlamayacağını vurguluyor.

- Çin, Lai'yi "bağımsızlık yanlısı" ve "ayrılıkçı" görüyor

Tayvan lideri Lai Ching-te ve iktidardaki Demokrat İlerici Parti (DPP), Çin tarafından "bağımsızlık yanlısı" ve "ayrılıkçı" görülüyor. Çinli yetkililer, Lai'yi "iflah olmaz" ve "sorun çıkaran" gibi ifadelerle anıyor.

DPP'nin, Tayvan'ın egemenliğinden taviz verilmemesini, fiili bağımsızlığının korunmasını savunan siyasi çizgisi ise Pekin yönetiminin tepkisini çekiyor.

Pekin sözcüleri, Ada'da ocak ayında yapılan başkanlık seçimi arifesinde Lai'nin Tayvan'ı bağımsızlık doğrultusunda "tehlikeli bir yola" sokacağı uyarısı yapmış, seçilmesi halinde çatışma ve savaş riskinin doğabileceği imasında bulunmuştu.

Tayvan'da çok partili döneme geçilmesinden sonra kurulan DPP, Çin'deki iç savaşta komünistlerle mücadele eden kurucu parti Koumintag'ın "Çin'in asıl meşru temsilcisi olma" iddiasından çok "Tayvan'ın bağımsızlığı" fikrine yakın duruyor.