Cin suresi kaç ayettir?

Cin suresi kaç ayettir? Cin Suresi nüzul sebebi nedir? Cin suresinin faziletleri nelerdir? Cin suresi Arapça ve Türkçe okunuşu nasıldır? Kuranın 72. suresi olan Cin suresine dair detaylar haberimizde...

Cin suresi kaç ayettir? Cin Suresi nüzul sebebi nedir? Cin suresinin faziletleri nelerdir? Cin suresi Arapça ve Türkçe okunuşu nasıldır? Kuranın 72. suresi olan Cin suresine dair detaylar haberimizde...

Kur’an’ın yeni nazil oluyormuş gibi tazeliğini ve gençliğini gösteren delillerden biri de Kur’an’ın yetmiş iki suresi olan Cin suresi ve onun ayetleridir.

Cin Suresinin Faziletleri, Bir sureyi veye ayetleri okuyan kişilere manevi armağanlar verilir. Bu manevi armağanlara surelerin ve ayetlerin faziletleri denir. Birçok surenin ve ayetlerin faziletleri, hadisi şerifler ile ifade edilmiştir.

Kur’ân, insanları yolların en doğrusuna götürür. Gerek insanların kendileriyle olan münasebetlerinde, gerek insanların birbirleriyle olan münasebetlerinde ve gerekse devletlerarası münasebetlerde Kur’ân, en ideal ve mükemmel yolu gösterir.

Mekke döneminde inmiştir. 28 âyettir. Ağırlıklı olarak cinlerden bahsettiğiiçin “Cin sûresi” adını almıştır. Sûrede ayrıca tevhit, peygamberlik ve öldüktensonra dirilmek gibi meseleler konu edilmektedir. Sûrenin ana konusu cinler ve bunlara ait özel durumlardır. Sûrede bir cin topluluğunun Hz. Peygamber’den Kur’an dinlediği ve ona iman ettiği, inanç bakımından cinlerin de müminler ve kâfirler olarak ikiye ayrıldığı bildirilmekte ve cinlerle ilgili olarak insanın normal yollardan elde edemeyeceği bilgiler verilmektedir. Ayrıca sûrede Allah Teâlâ’nın varlığı, birliği, büyüklüğü, evrendeki hükümranlığı ve Allah’tan başkasına ibadet edilmemesinin gereği üzerinde durulmuş, öldükten sonra dirilme ve hesap vermeye iman gibi İslâm’ın bazı inanç esasları ele alınmıştır. Gayb bilgisinin Allah’a mahsus olduğu, bu bilgileri ancak kendisinin razı olduğu kimselere bildireceği ve Allah’ın ilminin kuşatıcılığı ifade edilerek sûre sona ermiştir.

CİN SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?

Mushaftaki sıralamada yetmiş ikinci, iniş sırasına göre kırkıncı sûredir. A‘râf sûresinden sonra, Yâsîn sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

Abdullah b. Abbas’tan nakledilen rivayete göre bir gün Hz. Peygamber ashabından birkaç kişiyle birlikte Ukaz panayırına doğru giderken Nahle denilen yerde ashabına sabah namazını kıldırmıştı. Onun namazda okuduğu âyetleri işiten cinler bu âyetlerin tesirini derinden hissedip hayranlık duymuşlar, bu olayı kendi topluluklarına da anlatmışlar ve Kur’an’a inandıklarını, artık rablerine hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarını açıklamışlardır. İşte bu olay üzerine Cin sûresi inmiştir (Buhârî, “Tefsîr”, 72).

CİN SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE YARARLARI

Hapse düşen biri bu sureyi okumaya devam ederse en kısa zamanda kurtulur.

Bu sureyi okuyan kişi, şerli kimselerin kötülüklerinden muhafaza edilir.

Nazardan ve şeytanın şerriden korur.

Küçük çoçukları her türlü kötülükten korur.

Ümmü Sübyan denen manevi rahatsızlıktan korur.

Cin suresi arapça okunuşu

Bismillahirrahmanirrahim 1. Kul uhıye ileyye ennehusteme’a neferun minelcinni fekalu inna semı’na kur’anen ‘aceben. 2. Yehdiy ilerruşdi feamenna bihi ve len nuşrike birabbina ehaden. 3. Ve ennehu te’ala ceddu rabbina mettehaze sahıbeten ve la veleden. 4. Ve ennehu kane yekulu sefiyhuna ‘alellahi şetatatan. 5. Ve enna zanenna en len tekulen’insu velcinnu ‘alellahi keziben. 6. Ve ennehu kane ricalun minel’insi ye’uzune biricalin minelcinni fezaduhum rehekan. 7. Ve ennehum zannu kema zanentum en len yeb’asallahu ehaden. 8. Ve enna lemesnessemae fevecednaha muliet haresen şediyden ve şuhuben. 9. Ve enna kunna nak’udu minha meka’ıde lissem’ı femen yestemi’ıl’ane yecid lehu şihahaben resaden. 10. Ve enna la nedriy eşerrun uriyde bimen fiyl’ardı em erade bihim rabbuhum reşeden. 11. Ve enna minnessalihune ve minna dune zalike kunna taraika kıdeden. 12. Ve enna zanenna en len nu’cizallahe fiyl’ardı ve len nu’cizehu hereben. 13. Ve enna lema semi’nelhuda amenna bihi femen yu’min birabbihi fela yehafu bahsen ve la rehekan. 14. Ve enna minnelmuslimune ve minnelkasitune femen esleme feulaike teharrev reşeden. 15. Ve emmelkasitune fekanu licehenneme hataben. 16. Ve en levistekamu ‘alettariykati leeskaynahum maen ğadekan. 17. Lineftinehum fiyhi ve men yu’rıd ‘an zikri rabbihi yeslukhu ‘azaben sa’aden. 18. Ve ennelmesacide lillahi fela ted’u ma’allahi ehaden. 19. Ve ennehu lemma kame ‘abdullahi yed’uhu kadu yekunune ‘aleyhi libeden. 20. Kul innema ed’u rabbiy ve la uşriku bihi ehaden. 21. Kul inniy la emliku lekum darran ve la reşeden. 22. Kul inniy len yuciyreniy minallahi ehadun ve len ecide min dunihi multehaden. 23. İlla belağan minallahi ve risalatihi ve men ya’sıllahe ve resulehu feinne lehu nare cehenneme halidiyne fiyha ebeden. 24. Hatta iza reev ma yu’adune feseya’lemune men ed’afu nasıren ve ekallu ‘adeden. 25. Kul in edriy ekariybun ma tu’adune em yec’alu lehu rabbiy emeden. 26. ‘Almulğaybi fela yuzhiru ‘ala ğaybihi ehaden. 27. İlla menirteda min resulin feinnehu yesluku min beyni yedeyhi ve min halfihi resaden. 28. Liya’leme en kad ebleğu risalati rabbihim ve ehata bima lediyhim ve ahsa kulle şey’in ‘adeden.

CİN SÛRESİ ANLAMI

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1. Resulüm! De ki: "Bana cinlerden bir topluluğun Kur'an dinlediği vahyolundu." Onlar şöyle demişlerdir: "Gerçekten biz hayranlık veren çok hoş Kur'an dinledik."

2. "O, hakka ve doğru yola götürüyor. Bundan dolayı biz de ona iman ettik. Biz Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız."

3. "Doğrusu Rabbimizin şânı çok yücedir. O ne eş, ne de bir çocuk edinmemiştir."

4. "Meğer aramızdaki şu beyinsiz (İblis), Allah hakkında saçma sapan şeyler söylüyormuş."

5. "Biz, insanların ve cinlerin, Allah'a karşı yalan uydurabileceklerini sanmazdık."

6. "Gerçekten bir takım insanlar, cinlerin bir takımına sığınırlardı da, o cinlerin kibir ve azgınlıklarını artırırlardı.

7. "Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi yeniden diriltmeyeceğini sanmışlardı."

8. "Biz göğü yokladık, onu çok kuvvetli bekçilerle ve alevlerle doldurulmuş bulduk."

9. "Biz bundan evvel, haber işitmek için göğün dinleyebileceğimiz bir yerinde otururduk. Artık şimdi kim dinleyecek olsa, kendisini gözetleyen bir alev bulunuyor."

10. "Biz bilmeyiz ki, yeryüzünde olan kimseler hakkında bir belâ mı murad edildi, yoksa Rableri onlara bir iyilik mi diledi?"

11. "Biz cinlerin içinde sâlih müminler de vardır, bundan aşağı bulunanlar da vardır. Biz çeşit çeşit fırkalara ayrılmış topluluklardık."

12. "Gerçekten biz anladık ki, Allah'ı yeryüzünde acze düşürmemize aslâ imkân yok. Başka yere kaçmakla da hiçbir zaman onu âciz bırakamayız."

13. "Biz hidayet rehberi olan Kur'an'ı dinlediğimizde, ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse; o artık ne mükâfatın azalacağından, ne de haksızlığa uğrayacağından korkmaz.

14. "İçimizde kendini Allah'a vermiş müslümanlar da var, hak yolundan sapan zâlimler de var. Kendini Allah'a veren müslümanlar; işte onlar hidayet yolunu arayanlardır."

15. "Kendilerine yazık eden zâlimlere gelince, işte onlar cehenneme odun oldular."

16. Resulüm! Eğer onlar yolda dosdoğru gitselerdi, onlara bol bol su verirdik.

17. Bu nimet içinde onları imtihan edelim diye. Kim Rabbini zikirden yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe artan bir azaba uğratır.

18. Mescidler şüphesiz Allah'ındır. O halde Allah'la birlikte başka birine duâ etmeyin.

19. Allah'ın kulu, O'na yalvarmak, (namaz kılmak) için kalkınca, (cinler) neredeyse çevresinde keçeleşirler, birbirine girerlerdi.

20. Resulüm! De ki: "Ben ancak Rabbime duâ ederim ve O'na hiçbirini ortak koşmam."

21. De ki: "Şüphesiz ki ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kâdir değilim."

22. De ki: "Doğrusu hiç kimse beni Allah'tan kurtaramaz ve ben O'ndan başka bir sığınak da bulamam."

23. Benim yaptığım sadece Allah katından olanı, O'nun gönderdiklerini tebliğ etmektir. Kim Allah'a ve Peygamber'ine isyan ederse, ona içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.

24. Nihayet onlar kendilerine vaad olunan şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.

25. De ki: "Size vaad edilen (azap) yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar? Ben bilemem."

26. Gaybı bilen ancak O'dur. Gaybına kimseyi muttali kılmaz.

27. Ancak beğenip seçtiği elçi bunun dışındadır. Çünkü O, bunun önünden ve arkasından gözetleyiciler koyar.

28. Tâ ki, Rabb'lerinin gönderdiklerini gerçekten tebliğ etmiş olduklarını bilsin. Şüphesiz ki Allah onların yanında bulunan her şeyi çepeçevre kuşatmış ve her şeyi teker teker saymıştır.