Bankaların yargı kararlarına ve kanunlara uymadığını savunun Bayhan, "Yargıtay kararı gereğince 2003 ile 2012 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde bankaların kasasında biriken, tüketicilerin alacağı yıllık kart aidatı miktarı 10 milyar lira civarındadır." dedi.
TÜKODER Şube Başkanı Bayhan, 15 Mart Tüketici Hakları Günü öncesinde bankaları protesto edeceklerini söyledi. Konu hakkında bir basın toplantısı düzenleyen Bayhan ve yönetim kurulu üyeleri, vatandaşlardan protestoya destek istedi. 13 ve 14 Mart 2013 tarihlerinde bankalara gitmemeleri ve kredi kartı kullanmamaları çağrısında bulunan Bayhan, elindeki kredi kartını da makasla ikiye böldü.
Tüketicilerin çok hızlı bir şekilde satın alma güçlerini kaybettiğini savunan Necdet Bayhan, "Ülkemizde yürütülen çılgın tüketim ve ekonomik sistemle insanlarımız, tüketici kredilerine ve kredi kartlarına mahkum edilmiştir. Tüketicilerimiz, bu yolla bir taraftan gelecekteki kazançlarını harcarken diğer taraftan reel gelirlerindeki düşüşü hissetmiyor ve borçlanan insanları işsizlik korkusu sarıyor. Böylece daha düşük ücretle çalışmak mecburiyetinde kalıyorlar. Son 10 yılda tüketici kredilerinde patlama sayı olarak 10-15 kata, rakam olarak yüzlerce milyar liraya ulaşmıştır. Krediler bankalar için kar kapısı, tüketicilerimiz içinse uyuşturucu ilaç gibidir. Uyuşturucu etkisi, çılgınca tüketimi körüklemektedir." şeklinde konuştu. Tüketicilere büyük sermayenin en büyük saldırısının bankalar tarafından yapıldığını söyleyen Bayhan, Tüketici Hakem heyetlerine yapılan şikayetlerin çok büyük bölümünün de bankalar hakkında olduğuna dikkat çekti.
Bnkalar yargı kararlarına ve kanunlara uymamakta, saygı göstermemekte ve Deli Dumrul ücretlerini almaya devam etmekte olduğunu belirten Bayhan, şunları kaydetti: "Yargıtay kararı gereğince 2003-2012 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde bankaların kasasındaki tüketicilerin alacağı olan yıllık kart aidatı miktarı 10 milyar lira dolayındadır. Diğer taraftan aynı dönem için dosya masrafı ve yeniden yapılandırma ücreti olarak da 10 milyar lira dolayında tüketicilerin bankalardan alacağı bulunmaktadır. Başka kalemler altında alınan haksız kazançların miktarı, bu rakamlara dahil değildir. Bankaların bu pervasız saldırılarını yasalar durduramıyor. BDDK, iktidar ve yargı kararları durduramıyor. Kamu gücü yetmiyor. Üstelik kamu gücü, tersinden yaptırım uygulamayarak bankaların bu pervasızlığına prim veriyor."