İlk olarak Kanuni Sultan Süleyman tarafından oğlu Şehzade Cihangir için Mimar Sinan'a yaptırılan, geçirdiği 5 yangından sonra Sultan 2. Abdülhamid tarafından yeniden inşa ettirilen Cihangir Camisi, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yürütülen restorasyon çalışmalarıyla ihya edildi.
Cihangir Camisi'nin yeniden ibadete açılması dolayısıyla öğle vakti düzenlenen törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, Kadıoğlu İnşaat Kurucu Ortağı İsmet Kadıoğlu katıldı.
İstanbul Müftüsü Yılmaz'ın yaptırdığı duanın ardından, kurdele kesilerek Cihangir Camisi yeniden ibadete açıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ve beraberindekiler daha sonra cuma namazını burada kıldı.
Restorasyon çalışmaları 3 yıl sürdüBulunduğu konum itibarıyla İstanbul Boğazı'na hakim bir noktada yer alan, Tarihi Yarımada'dan Çengelköy'e kadar geniş bir yelpazede şehrin manzarasını görme imkanı sunan Cihangir Camisi'nin restorasyon çalışmaları 3 yıl sürdü.
Kadıoğlu İnşaat Taahhüt Kollektif Şirketi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında 10 Ağustos 2015'te, 8 milyon 675 bin TL bedelle sözleşme yapıldı.
Yapılan uygulamalar esnasında, öngörülemeyen imalatların tespit edilmesi üzerine toplam sözleşme bedeli 14 milyon 765 bin 780 lira olarak belirlendi.
Hazirede en eskisi 1588, en yenisi 1923 tarihli 28 adet kabir ve mezar taşı tespit edildi.
Ana mekanda yapılan uygulamalar kapsamında, gerek zemin hareketlerinin, gerekse çatlakların davranışlarının ve olası hareketlerin tespit edilmesi amacıyla kurulan yapısal izleme sistemiyle restorasyon sürecinde tüm veriler izlendi ve kayıt altına alındı.
Yapılan tespitler sonucunda cami için herhangi bir güçlendirmeye ihtiyaç duyulmadı. Mevcut çatlak ve boşluklara enjeksiyon yöntemi ile sağlamlaştırma yapıldı.
Araştırma raspalarında 2 dönem kalem işine ulaşıldıYapı genelinde araştırma raspaları yapıldı ve 2 dönem kalem işine ulaşıldı. Ulaşılan dönemlerde desenlerin farklı renkler kullanılarak tekrar edildiği görüldü. Alınan karar doğrultusunda yapının ilk dönem özgün kalem işlerine inildi.
Harim içinde bulunan kadınlar mahfili, minber, vaaz kürsüsü, kapı ve pencere gibi ahşap elemanların kapsamlı olarak konservasyonları yapılarak, özgün yerlerine monte edildi.
Hazırlanan proje doğrultusunda batı minarenin kaideye kadar sökülerek tekrardan örülmesi öngörüldü ve Koruma Kurulu'nun onayının alınmasının ardından sökülen minare, küfeki taşından, paslanmaz çelik zıvana ve kenet kullanılarak yeniden örüldü.
Beden duvarlarında yapılan araştırma raspaları neticesinde 11 katman altta tespit edilen özgün Barok kalem işlerine itinalı bir şekilde ulaşıldı. Bu doğrultuda hazırlanan kalemişi rölöve-restitüsyon-restorasyon projeleri Koruma Kurulu onayına sunuldu ve alınan onayın ardından tarama ve noktasal canlandırma yöntemleri ile ihyası gerçekleştirildi.
Cami cephelerinde bulunan yüzey kirliliklerine garnet malzeme kullanılarak kontrollü kumlama yöntemi ile müdahale edildi.
Yüzey temizlikleri sonrası ortaya çıkan taş yüzlerinde çok yoğun biçimde olduğu tespit edilen plastik onarımlar ise sıva sökücü kimyasal marifeti ile özgün yüzeye zarar vermeden yapıldı.
Bizans dönemine ait iki sarnıçYapı genelinde biri caminin altında, diğeri ise iç avlu da olmak üzere Bizans dönemine ait 2 adet sarnıç bulunuyor.
Fazla müdahaleye maruz kalmaması nedeni ile hasar görmeyen cami altındaki sarnıçta temizlik yapıldı.
Avluda yer alan sarnıçta ise geçmiş onarımlarda yapılan çimento esaslı niteliksiz onarımlar kaldırıldı ve ortaya çıkan tuğla hatıllı sıralı moloz taş duvarın ihyası gerçekleştirildi. Restorasyon projesinde yer alan detaylara uygun olarak sarnıcın ön kısmı şadırvan olarak düzenlendi.
Hazire içerisinde yer alan ve tamamen betonarme olan türbe, onaylı restorasyon projesine göre ahşap konstrüksiyonlu olarak yeniden yapıldı.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce Beyazıt, Teşvikiye, Sultanahmet ve Yeni Camii'de yürütülen çalışmalar da tamamlanınca, İstanbul'da büyük ve orta ölçekli camilerin tamamının restorasyonu bitmiş olacak.