Avrupa'nın birçok şehrinde tarım protestoları patlak verdi. Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu önünde çiftçiler, seslerini duyurmak için kamu binalarını işgal etti.
Aynı zamanda Fransa'da yapılan protestolarda 79 kişi gözaltına alındı. Çiftçiler, ulusal hükümetlerin ve Avrupa Birliği'nin ekonomik zorluklara etkili çözümler getirememesinden son derece rahatsızlar.
Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte ortaya çıkan bu öfke daha da karmaşık hale geldi. Savaşın ardından enerji ve mazot fiyatlarının artması nakliye maliyetlerini yükseltti. AB'nin Ukrayna'dan gelen tarım ürünlerine gümrüksüz izin vermesi Doğu Avrupa'da başlayarak diğer üye devletlerde de çiftçilerin sıkıntıya düşmesine neden oldu.
Geçen yıl Polonyalı çiftçilerin bu durumu protesto etmek için sokağa çıkması ve sınır geçişlerini engellemeye çalışmasıyla bu gösteriler Almanya, Fransa, Belçika ve İtalya gibi ülkelere yayıldı.
Karmaşık bürokratik kurallar çiftçileri bıktırdıÇiftçiler, AB'nin aşırı düzeydeki yönetmeliklerinin kendilerini ithalata karşı zayıf bıraktığını ve karmaşık bürokratik kurallardan bıktıklarını dile getiriyor.
AB, çiftçilere daha sürdürülebilir tarım yapmalarını ve iklim kriziyle mücadele etmelerini istiyor, ancak aynı zamanda daha ucuz ürünler üretmelerini talep ediyor, bu da çiftçileri zor bir durumda bırakıyor.
Diğer yandan, pestisit kullanımına ilişkin artan endişelere rağmen, dev kimya şirketlerinin liderliğindeki pestisit lobisi AB politikalarını etkilemek için yoğun bir lobi faaliyeti yürütüyor.
Çiftçiler, borç içinde olmalarına rağmen, Brüksel merkezli çiftçi birliği Copa-Cogeca'nın AB'nin tarım politikasında etkili olduğunu ve büyük tarım şirketlerini temsil eden kuruluşların bu politikaları şekillendirmede daha etkin olduğunu belirtiyorlar.