CHP'nin yasakçı kodları değişmez

Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylemlerinin yasakçı CHP'nin eski kodlarında devam ettiğinin göstergesi olduğunu belirten Uzmanlar, "Bir kamu görevlisini görevini yaptığı için mahalle ağzıyla 'hanım kızımız' tabiri kullanarak tehdit eden Kılıçdaroğlu'nun asıl hazımsızlığı tercümanın başörtüsüdür." dediler

Haber: Özlem Doğan

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin yasakçı zihniyetini bir kere daha gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tercümanı Fatma Gülham Abushanab'ı hedef alarak NATO görüşmelerinde alınan kararlar dolayısıyla Gülham’ı suçlayan Kılıçdaroğlu, "Toplantıda Biden ile neler konuşulduğunu seçimlerden sonra devletimize açıklamasını talep edeceğiz" ifadeleriyle Gülham’ı adeta tehdit etti. Kılıçdaroğlu’nun başörtülü bir kadına yönelik bu çirkin ithamı, CHP zihniyetinin FP Milletvekili Merve Kavakçı’yı sırf başörtüsünden dolayı Meclis’ten kovup sonrasında da devam ettirdiği zulümleri hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Kılıçdaroğlu'na 'Başınıza tercümanımız kadar taş düşsün.' diyerek tepki gösterdi. İstanbul 2 Nolu Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Tuba Arslan ve SETA Hukuk Araştırmaları Direktörü Cem Duran Uzun, CHP’nin bu tehditkâr üslubunu Milat’a değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu mahalle ağzıyla konuşuyor

Uluslararası görüşmelerin basit görüşmeler olmadığını ifade eden Avukat Tuba Arslan, “Kim ya da hangi ülke olursa olsun bu tür görüşmeler tercümanın insafına bırakılmaz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu söylemi Türkiye’nin 1000 yıllık geçmişinede hakarettir. Türkiye Cumhuriyeti bu kadar aciz bir devlet mi? İşinde profesyonel bir kadın böyle önemli bir görevi icra ederken hakkında son derece basit bir tabirle; mahalle ağzıyla ‘hanım kızımız’ tabirinin kullanılması başörtüsü hazımsızlığının tezahürüdür” dedi.

Hala 28 Şubat zihniyeti taşıyorlar

CHP zihniyeti tarafından kamusal alan gerekçesiyle parklara girişi dahi yasaklanmaya çalışılan başörtülü kadınların başarısının hazmedilemediğini belirten Arslan, “Hala 28 Şubat zihniyetini taşıyanlar, mahkemelerde, mecliste başörtülü kadınları görmeye tahammül edemiyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun herhangi bir tereddüdü varsa hukuki başvuru yolları açık, ana muhalefet partisi lideri olarak herhalde bunları biliyordur. Bir kadının giyimi kuşamı üzerinden tehdit diliyle siyaset yapılması hiç doğru değil. Kılıçdaroğlu yalan siyasetiyle iş yapmayı ısrarla sürdürüyor. Oysa ülkemizin temiz bir siyaset diline ihtiyacı var” diye konuştu.

CHP’nin bilinçaltı yine su yüzüne çıktı

CHP’nin son dönemdeki helalleşme açıklamalarına vurgu yapan Cem Duran Uzun, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerine baktığımızda o eski bilinçaltının su yüzüne çıktığını görüyoruz. Diplomatik görüşmeler, anlaşmalar söz konusu edilmeyip başörtülü tercümana dil uzatılması ve onun üzerinden bir tartışma yürütülmesi buna işaret ediyor. Tamamen ilgisiz bir şekilde, başörtülü olmasından da etkilenerek tercümanın hedef alınması, CHP’nin eski kodlarında devam ettiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu açıklamalarıyla suç işliyor

Uluslararası görüşmelerin diplomatik usul ve yöntemlerle yürütüldüğünü kaydeden Uzun sözlerini şöyle noktaladı: “Bir kamu görevlisi görevini yapmış ve görüşme esnasında çeviride bulunmuştur. Bundan dolayı tehdit edilmesi ve seçimlerden sonra neler konuşulduğunun sorulacağının söylenmesi devlet aklıyla bağdaşacak bir mesele değil. Kılıçdaroğlu suç unsuru barındıran açıklamalar yapmıştır. Anlaşmalar, sözleşmeler zaten devlet kayıtlarında bulunmaktadır.”

CHP’li Özgür Özel de vampir demişti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sırf başörtülü olduğundan dolayı hedef gösterdiği tercümanı Fatma Gülham’a CHP’li Özgür Özel de ‘vampir’ diyerek hakaret etmişti. Özel’in "Sembol isimleri kritik görevlere getirerek vampir gibi ülkenin kanını emdirerek Cumhuriyetten öç alıyorlar gibi bir hissiyata kapılıyor insan" ifadeleri büyük tepki çekmişti.