CHP'nin geleceği yok!

Kendisini devirmek için yola çıkan delegeleri korku ve şantajla bastıran Kılıçdaroğlu, toplanan 630 imzaya karşı çıkarak, diktatörlüğünü ilan etti. Müdür, büyük bir kıyım başlatarak, muhalifleri partinin kapısına koymayı planlıyor.

NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA

CHP'nin taşra teşkilatını en iyi bilen, uzun yıllardır parti içerisinde yer alan Siirt İl Başkanı Nevaf Bilek MYK'da ciddi bir değişiklik olacağını bilgisini paylaşarak "Kılıçdaroğlu'da bizimle bir saate yakın bir toplantı yaptı. Hem program hem de yer anlamında yerel seçim öncesi birtakım değişiklere gideceğini söyledi. Genel Başkanlık ile ilgili bir açıklama yapmadı. Kendisini revize etme gibi bir arayış içerisinde. Ama CHP, Avrupa normlarında sol sosyalist bir parti olamaz. Öyle bir beklenti de öyle bir altyapı da yok. CHP'de Kılıçdaroğlu gitse ve başkası gelse yine bu şekilde bir dönüşüm sağlayamaz. CHP'nin bir yere geleceğine inanmıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Bu iş İnce ile olmaz!

Kılıçdaroğlu'nun CHP'de yapısal bir dönüşümün fitilini ateşlemesi gerektiğini söyleyen Bilek sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Kılıçdaroğlu, elinin altında 700 oy var şeklinde değerlendirilmemesi lazım. Bugün ben CHP'de yer alıyorsam benim düşünceme en yakın parti olduğu için yer alıyorum. Belki yarın CHP'den daha yakın bir siyasi parti oluşursa orada da yer alabilirim. Ama Muharrem İnce'nin ekibi gibi siyasi arenadan çekilmişler ile Kılıçdaroğlu'nun aday göstermediği kişilerden oluşmuş bir ekiple bu iş olmaz. Bunlar bana bir heyecan vermiyor. Ama Kılıçdaroğlu'nun da bir hatası var. Bugün bu partinin başında kim olursa olsun, Kılıçdaroğlu'ndan daha fazlasına yapamaz. Partinin mevcut yapısal sorunları buna izin vermiyor" dedi.

"At biniciye göre kişner"

Partide yönetiminin değil Kılıçdaroğlu'nun değişmesi gerektiğini vurgulayan CHP eski Kastamonu Eski milletvekili Mehmet Yıldırım ise, "Parti yönetiminde bir şey yok. At biniciye göre kişner, binicinin değişmesi lazım. CHP'de değişim isteyen kesim var. Değişim istiyor, iktidar istiyor. Çankaya, Yenimahalle, Beşiktaş bana yetmiyor, yüzde 22 bana yetmiyor diyor. Parti içindeki etnik ve mezhebi ayrımları istemiyor. halbuki sosyal demokrasilerde mezhepçilik olmaz. Başkasını diktatör olarak suçlayanlar kendi yaptıklarına baksınlar. Çağrı Heyeti kimin kurultay delegesi olduğunu bile ayırt edemeyip Genel Başkan'ın böyle bir tuzağına düşmüşlerse CHP'yi yönetemezler" ifadelerini kullandı.

Daha partide adaleti sağlayamıyorlar

Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü, "Kılıçdaroğlu görevlidir. Görevini yapmaya devam ediyor. Deniz Baykal'a kaset operasyonundan sonra sağlık operasyonu yapıldı. Yurtdışına gittikten sonra 'Ya Cumhurbaşkanı adayı ol ya da partinin önünü aç' dediler. Şimdi hastanede yatıyor. Muharrem İnce, aday olmuş 15-20 tane bile milletvekilini koruyamamış ancak 3 tane milletvekili Meclis'e girebilmiş. Noter tasdikli delegenin oyunu teslim alan kişiler delegeyi koruyamamışlar. Kurultay yapmayarak bu delegeleri giyotinin altına sürmüşlerdir. Veysi Uyanık'ın yaptığı eylem adam gibi eylemdir. Değişim Hareketi'nin yüreği varsa milyonları CHP Genel Merkezi'nin önüne yığmalı. Kılıçdaroğlu'nu Genel Merkez'e sokmamalı. Büyük bir yürüyüş olmalı. Adalet istiyoruz demeliler. Hani adalet için yürümüşlerdi. Partide adaleti sağlayamayan ülkede adaleti sağlayabilir mi?"