CHP’li belediyeler ‘hizmet’ değil mazeret üretiyor

Seçim öncesi verdikleri sözleri unutan CHP’li belediyeler, halkı 1 yılda 90’lı yıllara mahkûm etti. İstanbul’da vatandaş tanker peşinde su ararken Ankara’da ise 1 milyar lira borçlanan belediyenin tek projesi yok.

Ezgi ÇELİKANKARA

CHP’li belediyeler vatandaşı yine şaşırtmadı. 1990’larda olduğu gibi vatandaşı suya mahkum eden, kadim şehirleri pislik haline çeviren belediyeler, göz göre göre gelen tehlikelere çare bulamıyor. Görevde bulundukları bir yılı aşkın süredir seçim meydanlarında verdikleri sözlerin hiçbirini yerine getirmeyen CHP’li belediyeler, çare bulmak yerine sürekli mazeret üretiyor. Özellikle İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin iş bilmezlik hali vatandaşının canına tak etti.

15 ayda tek projesi yok

AK Parti Ankara İl Başkanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yayınlanan 1 yıllık faaliyet raporunu düzenlenen basın toplantısında değerlendirdi. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi (ABB) AK Parti Grup Başkanvekili Murat Köse, seçimlerin üzerinde 15 ay geçtiğini hatırlatarak, ilk defa bir değerlendirme toplantısını yaptıklarını ve bu zaman zarfında Mansur Yavaş’a süre verdiklerini aktardı.

“Seçim bitti, maske düştü”

ABB’nin bir yıllık faaliyet raporunu “boş sayfalar ve boşa geçen bir yıl” olarak eleştiren Köse, “Yavaş, seçim öncesi ‘Belediye iyi yönetilirse gelir fazlası vermesi mümkün. Ankara'da kaynak çok fazla’ diyordu. Seçim bitti ve maske düştü. Neden verdiği sözleri unutturmaya çalışıyor, neden bütçe yetmiyor diyor ve borç istiyor? Kendisine bunu sordum. ‘Bilmiyordum’ dedi. Demek ki Sayın Yavaş bilmeden konuşmuş, bir bilgiye dayalı vaatlerde bulunmamış ve hep maalesef atıp tutmuş. Ankara halkına yalan söylemiş” dedi.

‘Taleplere hep olumlu baktık’

Mansur Yavaş’ın ‘Belediye Meclisi kredi kullanmamıza izin vermiyor’ şeklindeki iddialarına yanıt veren Köse, “Biz Cumhur İttifakı olarak, gelen borçlanma taleplerini sağduyu ve vicdan ile değerlendirdik hep olumlu baktık. Sayın Yavaş, seçimde kapatacağını söylediği şirketlere ‘sermaye aktarımı yapacağım’ dedi, para talep etti. Biz, ‘tamam’ dedik. Tam 350 milyon TL verdik. Sayın Yavaş, ‘EGO’ya otobüs alacağım’ dedi, tamam dedik. 500 milyon TL kredi verdik. Sayın Yavaş, ‘itfaiyeye araç alacağım’ dedi, tamam dedik. 40 dediler biz 50 milyon TL verdik. Sayın Yavaş, salgın dolayısıyla ‘ihtiyaç sahiplerine maddi destek yapacağım’ dedi, tamam dedik. 100 milyon TL verdik. ‘Bunu harca, daha da ihtiyaç olursa yine veririz’ dedik. Meclisten, bahsedilen bu işlerde kullanılmak üzere 1 Milyarlık ilave bütçe kullanması için Sayın Yavaş'a yetki verdik” ifadelerini kullandı.

Faturayı bize kesiyor!

Bu konuda Yavaş’ın kamuoyunu yanılttığını ifade eden Köse, “Hiçbir proje yapamadığı bir yılı, örtmek ve unutturmak için iş bilmezliğinin faturasını belediye Meclisine çıkarmaya çalışıyor. 1 milyar paranın ilave olarak kullanılmasına izin veren, meclis gündemine gelen kararların yüzde 97 sini oy birliği ile onaylayan bir meclisi, böyle bir zan altında kimse bırakamaz. Evet, onay vermediğimiz bir kredi talebi var. 11. Ayda istenen 350 Milyon ASKİ kredisine onay vermedik. Niye onay vermedik? O tarihlerde Belediye kasasında 500 milyona yakın para vardı. Tasarruf ettim ve kasamda para var demişti. Biz de dedik ki, madem belediye kasasında paranız var, niye kredi kullanıyorsun, elinizdeki parayı kullanın. Kasada para var ama siz gidip kredi kullanmak istiyorsunuz. Bunu ancak hesabını kitabını bilmeyen, bütçe dengesinden habersiz, ben borç alayım da kim öderse ödesin diyen biri yapar” diye konuştu.

500 kişiyi attı, 3 bin 500 kişi aldı

Mansur Yavaş’ın seçim öncesi vaatleri arasında bulunan işten çıkarmama sözünü hatırlatan Köse, ABB’nin 500’e yakın kişiyi işten çıkararak, 3 bin 500 kişiyi işe aldığını aktardı. Konuya ilişkin Köse, “Geçen yıl, yani normal bütçe zamanında işçi çıkaran ve geçtiğimiz günlerde de salgın dönemini bahane ederek ‘Maaşları ödeyemiyoruz, bu yüzden işçi çıkartabiliriz’ ifadelerini kullanan Yavaş’a soruyorum. Madem maaşları ödeyemeyecektiniz neden gizli kapaklı, liyakat sözünüzü de hiçe sayarak, partizanlık yaparak 3 bin 500 kişiyi işe aldınız? İşe aldığınız 3 bin 500 kişinin yıllık maliyeti 400 milyona yakın bir rakama karşılık geliyor. Bu alınan isçilerin bir yıllık giderinin yirmide birine kalan asbestli boruların hepsi değişir, bu paranın yarısına Polatlı’ya su gider” ifadelerini kullandı.

Haksız tahsilâta dur diyeceğiz!

ABB’nin pandemi döneminde su faturası okuması yapmayacağını bir müjde gibi sunduğunu söyleyen Köse, faturalar eve ulaştığında vatandaşların aşırı yüksek bedeller karşısında şok olduğunu belirtti. Köse, “AK Parti döneminde yapılan su indirimiyle birlikte 50-60 liraya inen bir evin faturası salgın sonrasında gelen faturalarla 300-400'leri gördü. Bir aboneye Aralık, Ocak, Şubat aylarında 5 lira, Mayıs ayında 11 lira, Haziran ayında ise 264 lira su faturası gönderilmiştir. Pandemi döneminde ne oldu da vatandasın faturası 5 liradan 264 liraya çıktı? Faturasından şikâyetçi olan, mağdur olan vatandaşlarımız haklarını AK Parti grubu olarak biz arayacağız ve bu yapılan uygulamaya, haksız tahsilâta dur diyeceğiz” diye konuştu.