MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, Afrin'de tarihi bir mücadele verilirken, CHP'nin tutumu ve açıklamalarının "vahim ve yaralayıcı" olduğunu belirtti.
CHP'nin HDP ile aynı çizgide olduğunu savunan Öztürk, şöyle devam etti:
"Biz CHP'nin anamuhalefet partisi olmasını, milli birliğe katkı yapmasını, alternatif üretmesini, çözüm geliştirmesini beklerken, onlar gererek, karıştırarak, öteleyerek, bölerek ve yıkarak ana ihanet olmayı tercih ediyorlar. Bir taraftan kendi içlerindeki kısır, anlamsız, sonuçsuz tartışmaları sürdürüyor, bir taraftan Zeytin Dalı Harekatı'nı sulandırmak ve içini boşaltmak için birbirleriyle yarış ediyor, diğer taraftan da yalan, iftira ve hakaretlerle milli birliğin değişmez adresi olan partimize saldırıyorlar. CHP giderek ağırlaşan ciddi bir milli güvenlik sorunu olmaya devam ediyor."
''Akıllarını MHP ve Bahçeli ile bozmuşlar''
CHP parti sözcülerinin MHP düşmanlığında sıraya girdiklerini öne süren Öztürk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hükümet sistemiyle ilgili "ay yıldız" benzetmesinin eleştirilmesine de tepki gösterdi.
Öztürk, "Ay-yıldızın Türk bayrağının değişmez simgesi olduğunu, Sayın Genel Başkanımızın yaptığı benzetmenin de millet iradesinin karargahı olan Meclisi ve devletin temsil makamı olan Cumhurbaşkanlığını yükseltmekten ibaret bulunduğunu özellikle hatırlatırız. PKK ve FETÖ uydusu olanların, aklını MHP ve Bahçeli ile bozmuş bulunanların bunu anlamaları kolay olmayacaktır ama biz yine de uyarı görevimizi yapmış olalım." ifadesini kullandı.
''Ne işiniz var Afrin'de?' diyenler, geçmişte 'Ne arıyorsunuz Viyana kapılarında?' diyenlerin bugünkü varisleridir.''
Bahçeli aleyhindeki yazıları ve Türk Tabipleri Birliği'ne sahip çıktıkları gerekçesiyle bazı gazetecilere yönelik eleştirilerde bulunan Öztürk, şunları kaydetti:
"Türk milleti meşru bir savunma ve mücadele bilinciyle varlığına, birliğine, bekasına yönelmiş düşmanca emellere kahramanca duruş, korkusuzca vuruş gösteriyor. Sayın Genel Başkanımız'ın isabetle belirttiği gibi hak ile batıl bir kez daha karşılaşmıştır. Halen 'Ne işiniz var Afrin'de?' diyenler, geçmişte 'Ne arıyorsunuz Viyana kapılarında?' diyenlerin bugünkü varisleridir. 'Ne arıyorsunuz Afrin'de?' diyenler ile 'Afrin'e girmeyin.' uyarısı yapanlar, zihniyet itibarıyla hıyanet madalyonun iki yüzü, aynı beşikte ninnisi söylenen iki süt kardeşidir. Zira her şey tarihin tanıklığıyla meydandadır."