Ezgi ÇelikAnkara
31 Mart’ta gerçekleşen yerel seçimlerin ardından İstanbul’da yaşanan tutanak usulsüzlüğü deşifre edildi. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın oylarının seçim tutanaklarında diğer partilere yazıldığı tespit edildi. Bunun üzerine somut belgeleri kamuoyu ile paylaşan AK Parti, İstanbul’un 39 ilçesinde itiraz hakkını kullandı. Paniğe kapılarak soluğu İstanbul İl Seçim Kurulu’nda alan CHP, süreci durdurmak amacıyla itirazda bulundu. CHP’nin başvurusu sonrası skandal bir karara imza atan İstanbul İl Seçim Kurulu, oy sayma işlemlerinin tedbiren durdurulması yönünde karar verdi. Ardından AK Parti Yüksek Seçim Kurulu temsilcisi Recep Özel’in başvurusu üzerine YSK, gece yarısı olağanüstü toplandı ve oy birliği ile sayımın durdurulması kararını kaldırdı.
“CHP’de büyük telaş”
AK Parti’nin mağduriyetlerin giderilmesi adına demokratik hak arayışını kullanması, her seçimde demokrasi çığlıkları atan CHP’yi rahatsız etti. YSK’nın İstanbul’un galibini ilan etmemesine rağmen CHP yönetiminin ve CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’nun aceleci tavırları gözden kaçmadı. Sayım paniğine kapılan CHP’nin İstanbul adayı İmamoğlu, 1 Nisan günü sosyal medya hesaplarında profillerini “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” olarak güncelledi. Ardından Ankara’da Anıtkabir ziyareti yapan İmamoğlu, Anıtkabir Anı Defteri’nde kaleme aldığı yazıda “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” notunu düştü. İmamoğlu’nun aceleci tavırları sosyal medyada “ Bu neyin telaşı?” yorumlarını beraberinde getirdi.
“Hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz”
AK Parti Burdur eski Milletvekili ve Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Avukat Reşat Petek, yaşanan gelişmeleri gazetemize değerlendirdi. CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun kendisini başkan ilan etmesine ilişkin konuşan Petek, “Yüksek Seçim Kurulu, seçimlerin genel yönetim ve denetimini sağlayan üst yargı merciidir. Seçim süreçlerinin en doğal parçalarından biri de yapılan itirazlardır. AK Parti, İstanbul oylarına ilişkin itiraz hakkını kullanmıştır. İtiraz süreci devam ederken ve kesin seçim sonuçları açıklanmadan herhangi bir adayın “Ben başkanım” değerlendirmesi hukuka uygun değildir ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz” ifadelerini kullandı.
“Oy sayımı durdurulamaz”
CHP’nin itirazı üzerine İstanbul İl Seçim Kurulu’nun sayımı durdurma kararına da değinen Petek, “Bütün yargı organlarının kararlarının gerekçeli olması ve hukuki dayanaklarının olması gerekir. İl Seçim Kurulu’nun verdiği kararda hukuki bir gerekçe yoktur. Ayrıca İlçe Seçim Kurulu oy sayımına devam ederken İl Seçim Kurulu sayımı durdurma kararı veremez. Bu nedenle talihsiz bir karar verilmiştir ve hukuka uygun değildir. YSK zamanında müdahale ederek son noktayı koymuştur” dedi.
“CHP, her türlü usulsüzlüğe razı”
Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Av. Dr. Mehmet Sarı, CHP’de bir panik havasının hakim olduğunu dile getirdi. CHP’nin uzun süredir seçim kazanamamanın vermiş olduğu bir psikolojiyle gergin tavırlar sergilediğini aktaran Sarı, şöyle konuştu: “Normal şartlar altında yönetime tabi olan siyasi irade şüpheden uzak bir şekilde seçim kazanmak ister. Fakat CHP, susuzluğunu ve açlığını her tür usulsüzlüğe razı olarak konuyu kapatmak istemektedir” açıklamasında bulundu.
“Kaos istiyorlar”
CHP’nin gerilim ve kaos siyasetinin peşinde olduğunu aktaran Sarı, şöyle konuştu: “CHP, sokakları hareketlendirme çabasındadır. Bu alışılagelmiş bir durumdur. CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’nun kesinleşmiş bir seçim sonucu olmadan Ankara’ya giderek Anıtkabir imza defterini ‘başkan’ sıfatıyla imzalaması kaos çıkarma girişimidir. Oldubitti oluşturma çabasıdır. Gündemi sabote girişimidir. İstanbul Belediye Başkanlığı’nı yönetecek kişiye yakışan bir tavır değildir. İmamoğlu’nun yetki gaspı sayılabilecek bir boyutta ‘başkan’ sıfatıyla hareket etmesinin hukuken ve siyaseten hiçbir şart altında kabul edilebilir yanı yoktur” dedi.