FERHAT AÇIL
CUMHURİYET Halk Partisi'nin çözüm sürecine destek vermemesi ve yeni CHP söyleminden uzaklaşıp, partideki kemik yapının söylemlerini dillendiriyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ulusalcılardan daha çok ulusallaştı yorumları ise giderek ete kemiğe bürünüyor.
Zaman kazanma peşinde
CHP'nin bu sürece farklı baktığını, sürecin başarılı olmasını arzu etmediğini söyleyen Gazeteci-Yazar Mahmut Övür, CHP'nin bu arzularından dolayı farklı siyasi tavır takındığını belirtiyor: "CHP tabanında çözüm sürecine destek yüzde 63'lere varıyor. Sadece barış değil. Bu ayrımı da yapmak gerekiyor. CHP tabanında AK Parti'nin başlattığı çözüm sürecine destek yüzde 50'lilere varan bir destek var bu partiyi sıkıştırıyor. Bu yüzden bu gerekçelerle zaman kazanmaya çalışıyor. Doğru bir siyaset değil ama CHP bunu yapıyor."
Ulusalcı-yenilikçi çekişmesi var
CHP'de ulusalcılar ve yenilikçiler gibi bir çekişmenin varlığına dikkat çeken Övür, burada da Kemal Kılıçdaroğlu kendi iktidarını sürdürmek için ulusalcı bir çizgiye yaklaştığı yorumunda bulunuyor. "Ben şunu böyle yorumluyorum. Partideki iktidarını sürdürmek için konjoktürel olarak ulusalcılardan daha aktif görünüp, ulusalcıları da oyun dışına itmek istiyor. Ulusalcılara esir olmasının sadece onların etkisinden kaynaklanmıyor. Kılıçdaroğlşu'nun kendisi de böyle bir siyasi atak yaparak bir biçimde ulusalcıları da yönetmeye çalışıyor."
Klasik CHP'nin bürokratik zihniyeti
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeri geldiğinde çok değişimci olduğuna yeri geldiğinde de çok ulusalcı politikalar takındığının altını da çizen Övür şu değerlendirmede bulunuyor: "Bu bizim klasik CHP'nin bürokratik zihniyetinin bir versiyonu diye düşünüyorum Kemal Bey için. Bunu sadece laikliğinden kaynaklıyor. İnce bir siyasette izliyor. Sadece zayıf görünmek yeterli değil. Sürece bir şekilde müdahil olmak, etkin olmak istiyor. Göreceğiz etkin de olacak. Bu güne kadar birçok aktörü elimine etti. Deniz Baykal'ı, Önder Sav, Gürsel Tekin şimdi de ulusalcıları elimine edecek. Amacı muhalefette iktidar kalmak, iktidar olmak değil."