Emir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu'nun, yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle Meclis Başkanlığına başvurduğunu anımsattı.
Soylu'nun başvurusunu samimi bulmadığını ifade eden Emir, "Eğer kendisi gerçekten yargılanmak istiyorsa yapacağı bir tane iş var; Meclis soruşturması için biz başvuracağız. Meclis soruşturması bunun en kolay yolu. Biz başvururuz, 270 imza bizden. Sana düşen 30 tane imza bulmak. 30 AKP'li arkadaşını veya MHP'li arkadaşını bul getir, biz senin soruşturma dilekçeni hazırlıyoruz. Yüreğin yetiyorsa gel, meclis soruşturmasını açalım. Yapılacak iş budur." değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa Mahkemesinin, Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay'ın, milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile işlemin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle yapılan başvurudaki, "karar verilmesine yer olmadığına" dair hükmünün gerekçesini açıklamasını değerlendiren Emir, Anayasa Mahkemesi kararlarının herkesi ve tüm kurumları bağladığını söyledi.
Yüksek Mahkemenin, "Can Atalay'ın seçildiği andan itibaren dokunulmazlığı olduğu için yargılanamayacağı, yapılan yargılamanın, verilen hükmün ve Mecliste İçtüzüğün de ihlal edilerek okunan hükmün yok hükmünde olduğunu ve Can Atalay'ın milletvekili olduğunu" belirttiğine işaret eden Emir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa Mahkemesi daha önceki kararları doğrultusunda 'milletvekili seçildiği gün dokunulmazlığı kazanmıştır bu kişi' diyor... Yargıtay ise 'ben tanımam bunu, ben yargılamaya devam edeceğim hem de hüküm vereceğim.' diyor. Yargının tepesindekilerin bu hukuksuzluğa son vermesi ve Can Atalay'ı tahliye etmesi şarttır. Can Atalay bir an Meclis'te yeminini etmeli ve milletten aldığı görevini hakkıyla yapmak için emek vermelidir. Yapılması gereken budur."
Emir, zam dalgasının çok yoğun yaşandığı bir dönemde olduklarını, bugün de konutlarda kullanılan doğal gazın satış fiyatına yüzde 38 zam yapıldığını belirtti.
Vatandaşların yeni güne zamla uyandığını aktaran Emir, "Enerjiye yapılan zamlar iğneden ipliğe her şeye zam anlamına geliyor ve bunlar da yoksulluğumuzu giderek artırıyor. Özellikle son aylarda ciddi derecede zam yaşadık. Bir tek zamlanmayan asgari ücret ve emekli maaşına gele gele 2 bin 500 lira zam." dedi.
Son birkaç ayda akaryakıta yüzde 30, mobil haberleşmeye yüzde 65, köprü ve otoyollara yüzde 60 zam, elektriğe 38 zam, tren biletine yüzde 26 zam geldiğini ifade eden Emir, şunları kaydetti:
"Enflasyonu kontrol altına alamıyorlar ama enflasyon göstergeleriyle oynayarak ve milyonların ücretleriyle oynuyorlar, onların ücretini baskılıyorlar. İnsanlarımızın cebinde para kalmadı, kimsenin alışveriş yapacak gücü kalmadı. Talebi kısıp, yoksulluğu artırıp enflasyonu dizginlemeye çalışıyorlar. Yapılması gereken yandaşlardan, zengin ettiklerinden, kamu bütçesini peşkeş çektiklerinden ve vergi affına soktuklarından, vergi indirimi yaptıklarından vergisini almadıklarından almaları gerekiyor. Şimdi yatırımcılardan istisna saydıkları, teşvik saydıkları vergilerden yüzde 10 vergi alacaklarmış. Bugüne kadar neredeydiniz, aklınız neredeydi? Günaydın ama bu yetmez. Sizin aklınızı değiştirmeniz lazım."