Hizmet-İş Sendikasınca Bolu Belediyesindeki işten çıkarmalara yönelik düzenlenen yürüyüş kapsamında İstanbul'dan gelen sendika üyelerinin de katılımı ile 250 kişilik grup, Yeniçağa ve Gerede istikametine doğru sloganlar atarak yürüyüşe geçti.
Hizmet-İş Genel Başkan Yardımcısı Halil Özdemir, burada yaptığı açıklamada, işçi ve emekçi kardeşlerinin hak, emek ve iş mücadelesinde Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikasının nerede olursa olsun işçisini ve emekçisini yalnız bırakmadığını tüm Türkiye'nin gördüğünü söyledi.
İşçilerin ve emekçilerin yanında olduklarını vurgulayan Özdemir, "Bizim bir tek amacımız ve gayemiz var işçi kardeşlerimizin tekrar iade edilmesi. Söz verip, namus sözü verip, şeref sözü verip ondan sonra da sözünde durmayarak mertlik yerine namertlik yaparak, işçi kardeşlerimizi sokağa bırakanlara sesleniyoruz, derhal bu inadınızdan geri dönün. 51 gündür size bağırıyoruz, eylem yapıyoruz." dedi.
Üç gündür dolu ve yağmur altında yürüdüklerini anlatan Özdemir, "Kayalardan ses var, yürüdüğümüz ormanlardan ses var ama sizlerden söz yok. Sizin için işçiler bu kadar mı kıymetsiz? Sizin için emekçilerin hiç mi değeri yok?" diye sordu.
Özdemir, konuşmasının sonunda Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın gönderdiği mesajı da işçilere okudu.
"İşe dönünceye kadar mücadelemiz sürecek"
Bolu Belediyesinden işten çıkartılan 2 çocuk babası Murat Dişmen de geçen sene İŞKUR'da çalışırken ihtiyaca binaen 3 ay önce şirkete geçirildiğini dile getirerek, "Biz seçimden önce işe girdik ama ihtiyaca binaen alındığımız için işe başlatıldık. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ile seçimden önce üç defa görüşme şansımız oldu. Üçünde de bizlerin zor şartlarda çalıştığımızı, emeğimizi ve hakkımızı alamadığımızı maaşlarımızın düşük olduğunu söyledi. Bir de hiçbir işçiyi işten çıkarmayacağını söyledi." şeklinde konuştu.
"Tanju Özcan, Bize işten çıkartıldıktan sonra yaptığı toplantıda, 'Sendika sizi kullanıyor, kendinizi kullandırtmayın' dedi." ifadelerini kullanan Dişmen, şunları kaydetti:
"Biz de kendisine şu cevabı verdik; burada başkana sen bizi çıkartarak hata yaptın dedim. 'Evet, hata yaptığımı kabul ediyorum' dedi. Ve 'Çadırı kaldırırsanız sizi alacağım' dedi. Kendisi CHP il başkanlığından baskı olduğunu, işçi alamadığını, il başkanlığının kendisini sıkıştırdığını beyan etti. İki tane çocuğum var. Birisi bipolar hastası, onun ilaçları çok pahalı. İlaçlarımı alamıyorum. Burada 2 tane çocuğumu üniversitede okutuyorum. Evim kira. Çok mağdurum. Biz hakkımızı alana kadar yürüyeceğiz. Yürüyüşten sonra işe geri alınana kadar çadırı kaldırmayacağız. İşe dönünceye kadar mücadelemiz sürecek."
"Biz süpürgemizle küreğimizi istiyoruz"
Bolu Belediyesinden işten çıkartılan Adil Alagöz de "Ben 5-6 ay İŞKUR üzerinden temizlik işçisi olarak çalıştım. İşimizi beğendiklerinden dolayı bizi şirkete aldılar. Biz 4 ay da bu şirkette çalıştık. Hiçbir gerekçe göstermeden Tanju Özcan Başkan bizim işimize son verdi. Ben iki tane çocuk okutuyorum. Evim kira. Şu anda da çalışanım yok." dedi.
Tanju Özcan'ın çadır eylemine devam ederken kendilerini topladığını aktaran Alagöz, "Bize 'Sizi bayramdan sonra geri alacağım.' dedi. 'Çadırı kaldırın, çadırı kaldırdıktan sonra sizi üçer üçer, beşer beşer geri alacağım.' dedi. Biz de kendisine güvenmedik. Biz temizlik işçisiyiz. Biz masa başı iş istemiyoruz. Biz süpürgemizle küreğimizi istiyoruz. Biz kendisinden başka bir şey istemiyoruz." şeklinde konuştu.
Bu arada, Yeniçağa Belediye Başkan Vekili Nusret Soysal ve Belediye Meclis Üyeleri yürüyüş yapan ekibi ilçe girişinde karşılayarak, yürüyüşlerine destek verdi.