CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "15 Temmuz'u şov yapma aracı olarak kullanmak, 15 Temmuz şehitlerine yapılabilecek en büyük saygısızlıktır." dedi.
CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET
Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "15 Temmuz'u istismar etmek konusunda her geçen gün yeni hamlelerle karşılarına çıktığını" iddia etti.
CHP'DEN FETÖ'YE DESTEK
Hükümetin, "gerçek darbecilerle hesaplaşmak yerine, FETÖ'nün kucağına ittiği insanları mağdur etmeyi marifet saydığını" öne süren Altay, OHAL'in uzatılmasının değil "önce Erdoğan'ın dilinde sonra ülke genelinde olağanlaşmaya acil ihtiyaç olduğunu" ileri sürdü. Altay, OHAL'in, ekonomiyi felç etmekten, Türkiye'nin itibarını dünyada sıfırlamaktan, binlerce mağdur yaratmaktan, 80 milyonu kutuplaştırmaktan başka işe yaramadığını iddia etti.
CHP'li Altay, 15 Temmuz gecesi Turkcell'e ait telefon hatlarından Erdoğan'ın sesli mesajının dinletilmesinin, "gülünç, komik, şarlatanlık" olduğunu ileri sürerek, "15 Temmuz törenleri nedeniyle TBMM'yi, yürütme organının yani Erdoğan'ın çiftlik bahçesine çevirmek Meclis Başkanı'na yakışmadı. Erdoğan, TBMM bahçesinde şov yapacak, faturayı millet ödeyecek. 15 Temmuz'u şov yapma aracı olarak kullanmak, 15 Temmuz şehitlerine yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. Onların kemiklerini sızlatmak istemiyorsak, kabir azabı çektirmeyeceksek 15 Temmuz'un siyasi ayağı açıklanmalı, ortaya çıkarılmalıdır." diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI'NA AĞIR SÖZLER
Erdoğan'ın, "15 Temmuz'u Allah'ın lütfu olarak görmenin" ne demek olduğunu, "Ne istediler de vermedik" diyerek devletin, milletin hangi imkanlarının seferber edildiğini açıklaması gerektiğini savunan Altay, şöyle devam etti:
"(Aynı menzile farklı yollardan yürüdük) derken Erdoğan, menzilin ne olduğunu açıklamalı. Kumpas davalarında Erdoğan, neden 'bu davaların savcısıyım' dediğini açıklamalı. 'Gel hasret bitsin, vuslat olsun, gurbet zordur' derken ne murat ettiğini Erdoğan açıklamalı. 15 Temmuz'da millet, şehit ve gaziler, bütün siyasi partiler, medya görevini yaptı. Görevini yapmayan sensin, siyasi ayağı gizleyen sizsiniz. Hangarda saklanan sensin, tünelde saklanan sizsiniz. 15 Temmuz darbe gecesi Genel Başkanımızın konumuyla ilgili abuk subuk laflar etmek, korkaklıkla itham etmek Erdoğan'ın haddi değildir. 15 Temmuz gecesi korkan varsa o öncelikle Erdoğan'dır. 300 tane korkan varsa AK Parti'nin üst düzey yöneticileri ve milletvekilleridir. Erdoğan, korkak arıyorsa dönüp aynaya bakacak."
KILIÇDAROĞLU'NUN KAÇIŞIYLA ÖVÜNÜYORLAR
Altay, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adresinin belli olduğunu, havaalanından Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gittiğini, darbeye karşı olduğunu da açıkça beyan ettiğini, çocuklarının da evlerinde bulunduğunu söyledi.
CHP RESMEN İHANETİN YANINDA
Yenikapı ruhuna hala sadık olduklarını ifade eden Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz Yenikapı ruhuna Fatiha okudunuz. O günlerde birlikte hareket etmek için ıslak kedi gibi dil dökenlerin, şimdi kaplan gibi vahşice saldırmaları, herkesi suçlamaları kabul edilebilir değil. O gün kaçan, korkanların, ortam normalleştikten sonra gerçek darbecileri bırakıp, darbecilerin kucağına ittikleri garip gureba, fakir fukarayla hesaplaşarak, darbeyle hesaplaşıyoruz demeleri aldatmacadır.
Kontrollü darbe tartışmaları var. AK Parti, anlamaza, görmeze, duymaza yatıyor. Kontrollü darbe iddiasından muradımız şudur: Siz ey AK Parti, bu darbenin duyumunu aldınız, ey Erdoğan bu darbeyi sezdiniz, öngördünüz, ey hükümet bu darbeyle ilgili size çok sayıda istihbari bilgi geldi. Ama siz önlem almak yerine bu darbeyi, bu teröristleri silaha sarılmadan derdest etmek, engellemek yerine onların açığa çıkmalarını beklediniz, açığa çıksınlar enseleyim mantığıyla hareket ettiniz. Kendinizi 3 uçakla garanti altına aldınız, 250 vatan evladının şehit olmasına sebep oldunuz. Allah'tan korkun, kuldan utanın. 15 Temmuz hain darbe girişimini, kendiniz için sivil diktatörlüğünüz için bir fırsata dönüştürmek amacıyla sağa sola çamur atmayın. Bir cumhurbaşkanının ana muhalefet için söylediği terbiyesiz, ahlaksız ifadelerini de kendisine iade ediyoruz."