Bakan Özhaseki, TV 100'de "Gündem Özel" programında Başak Şengül, Pınar Işık Ardor ve Deniz Gürel'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin deprem riski taşıyan ülkelerden biri olduğunu, 500 civarında hareketli fay hattı bulunduğunu anlatan Özhaseki, hiç kimsenin kendisini emin görüp rastgele binalar yapamayacağını, her ne yapılıyorsa bu gerçekliğin bilinip hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
Özhaseki, Türkiye'de 30 milyon civarında konut, 7,5 milyon civarında da iş yeri bulunduğunu, bunların yüzde 20'ye yakınının da risk taşıdığına dikkati çekerek, "Bunu kabullenmeliyiz ve ona göre hareket etmeliyiz. Bunu bilerek hareket eder ve tedbirimizi önceden alırsak dizimize vurmayız ve ağlamayız. Ama bunu bilerek hareket etmezsek, görmemezlikten gelirsek, unutmak istersek, işte o zaman karşımıza bin türlü felaket gelir." diye konuştu.
Riskli yapıların bir an önce dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Özhaseki, "Kentsel dönüşüm yapmak lazım dediğimizde bir grup karşı çıkıyor. Çok basit bir şey öğrenmişler, 'Kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm.' TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda o arkadaşlara, 'Allah'ınızı seviyorsanız rantsal dönüşüm yapmayın, kentsel dönüşüm yapın. 'Rantsal dönüşüm' diyerek kaçmayın. Bu sorumluluktan kaçmak sizi kurtarmaz' dedim." ifadelerini kullandı.
Bakan Özhaseki, 2016'da Hatay Antakya'da vatandaşlarla görüştüğünü, burada kentsel dönüşümün istenmediğini kaydederek, "Tek tek dinledim. İkna etmeye çalıştım. Ama protestocular galip geldi. Kahramanmaraş depreminde ilk baktığım yerlerden biri orasıydı. Tamamıyla yerle yeksan olmuş. O konuştuğum insanlardan kimse yok. Mani olmasalardı, 5 sene içerisinde tamamının evi yapılmıştı. Yani bu işe mani olmak büyük bir vebal." değerlendirmesini yaptı.
"Kentsel Dönüşüm Yasası, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak aklı"Kentsel Dönüşüm Yasası çıkmadan önce İstanbul'da parti ayrımı yapmaksızın bütün ilçe belediyelerinin davet edildiği bir toplantı yaptıklarından bahseden Özhaseki, orada tek tek anlattıklarını ve bu konular üzerine istişareler yaptıklarını, hiç kimsenin itirazı olmadığını dile getirdi.
Özhaseki, ardından "Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası"nı topladıklarını, buraya da onlarca akademisyen ile STK'nin geldiğini, günlerce çalıştıklarını ve emek verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Yasa taslağı son hali almadan TBMM'de, önce Cumhur İttifakı'na sonra da CHP'nin de İYİ Parti'nin de bulunduğu milletvekillerine de sunum yaptık. Nihayetinde bu, Bakanlığın kendi uzmanlarıyla çalıştığı ama bilim adamlarına, belediyelere, herkese danıştığı bir taslak. Bu ortaya koymuş olduğumuz taslak, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak aklı. Yani şimdiki gibi çok büyük bir muhalefet olmadı. Herkes biliyor ki bu doğru bir şey. Hakikaten düşünceyi bir tarafa atıyorlar. Bilimin gerçekliğini bir kenara koyuyorlar. Sonra o kendi penceresinden muhalefet edecek ya, bir kötülük yapacak ya, oradan saldırmaya başlıyor."
"Kentsel Dönüşüm Başkanlığı bizim Bakanlığın iç işi, İmamoğlu'nun değil"İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile ilgili açıklamaları hatırlatılan Özhaseki, "Arkadaşı bilgilendirirken yanlış bilgilendirdiler sanırım. Çünkü Kentsel Dönüşüm Başkanlığı bizim Bakanlığın iç işi, İmamoğlu'nun işi değil. Ahmet'in, Mehmet'in işi değil. Kendi Bakanlığımızda nasıl çalışacağımıza müsaade ederseniz biz karar verelim. O bizim kendi Bakanlığımızın iç bünyesindeki teşkilat şemamız." dedi.
Bakan Özhaseki, Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamındaki rezerv alan tartışmalarına ilişkin "Devlet evlere el mi koyacak?" sorusuna, "Böyle şey olabilir mi? İnsanlar iktidara niye gelirler? Vatandaşa hizmet için. Vatandaşa zulmeden bir iktidar Türkiye'de yaşayabilir mi? Mümkün değil. Şimdiye kadar 12 yıldır Kentsel Dönüşüm Yasası uygulanıyor. Kimin evi elinden alınmış ki? Kim sokağa atılmış ki? Kime zulmedilmiş ki? Şimdiye kadar böyle bir şey olmuş mu, hayır." şeklinde yanıtladı.
"İnsanların evini yıktıktan sonra olduğu yerden vermeye çalışacağız"İstanbul'da yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili değerlendirmede bulunan Özhaseki, kentin herkesin "göz bebeği" olduğunu, herkesin buraya ekonomik olarak bağlı olduğunu belirtti.
İstanbul'u "turizmin, ticaretin, finansın merkezi" şeklinde tanımlayan Özhaseki, burada yaşanabilecek bir depremin tüm Türkiye için çok kötü sonuçları olabileceğini, her tarafı birden etkileyeceğini ifade etti.
Özhaseki, "İstanbul'da 6 milyon konut, 1,5 milyon kadar da iş yeri var. Bunun yaklaşık 600 bini riskli gözüküyor. 600 binin bir an önce dönüşmesi lazım. Ümitsiz olmaya gerek yok. Biz, bunu çok rahat yaparız. Bu konuda da kendimize göre bir yol haritamız var, 20'ye yakın rezerv alan yerleri var. Bu yerlerin bir kısmında plan çalışması bile yaptık. Bu rezerv alanlarda biz konut üreteceğiz." ifadelerini kullandı.
Vatandaşlara evlerinin olduğu yerden farklı yerde ev verileceği yönündeki tartışmalara ilişkin Özhaseki, şunları söyledi:
"Efendim, insanların Kadıköy'deki evini yıkacaksınız, Sultanbeyli'den vereceksiniz.' Fesuphanallah. Kimsenin aklına gelmeyecek, düşüncesinden bile geçmeyen, garip garip şeyler. İnsanların evini yıktıktan sonra olduğu yerden vermeye çalışacağız. Birinci amacımız bu, en yakın yerlerde rezerv alanlar oluşturmak. Buralarda daha çok hazine arazilerine bakıyoruz, mülkiyet parası vermeyelim diye. Hepsine bakıp orada rezerv alan olarak kullanmak istiyoruz. Herkese en yakınında bir yerde ev vermek suretiyle çözmeye çalışıyoruz."
Rezerv alanlarda "Bizim Mahalle"ler inşa edilecekÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, İstanbul'da yapılacak çalışmaların detaylarını da paylaştı.
Bu rezerv alanlarda herkesin "Evet, ben burada oturabilirim." diyeceği yerler yapacaklarına dikkati çeken Özhaseki, "Meydanı olan, o meydanda kendine has sosyal etkinlikleri olan dükkanların olduğu, ara sokakların açıldığı, en fazla 5 katlı komşuluk ilişkilerinin çok rahat sürdürülebildiği kentler olacak. Arkadaşlarımız bunlara 'Bizim Mahalle' adını verdi." dedi.
"Yarısı Bizden" kampanyasının güncel detayları yakında açıklanacakÖzhaseki, "Yarısı Bizden" kampanyasını da güncelleyeceklerini, yaklaşık 10 gün içerisinde detaylarını açıklayacaklarını bildirerek, nasıl ve ne kadar yardım edeceklerini, rakamsal olarak da millete ne vereceklerini belirleyeceklerini, bu işin şartlarını, usullerini, müracaatın nasıl olacağını, işin nasıl yürüyeceğini tek tek sıralayacaklarını kaydetti.
Deprem bölgesinin yeniden ihya ve inşa çalışmalarının da aralıksız sürdüğünü, şu anda hazır 46 bin konut olduğunu ve bunları teslim edeceklerini vurgulayan Özhaseki, "200 bin konutun yapımına başladık, bitmek üzere. Ayrıca 50 köy evimizi de çelikten yapıyoruz. İnşaatları başlayan evler bir sene içerisinde teslim edilecek." diye konuştu.
Bakan Özhaseki, birkaç sene içerisinde Türkiye'yi daha emin ve sağlıklı hale getireceklerini dile getirerek, "İnşallah düşündüğümüzü yapabilirsek çok kısa süre içerisinde Türkiye'yi depremlere dayanıklı hale getirebiliriz." değerlendirmesini yaptı.