ABD'nin başkenti Washington'daki temaslarını sürdüren İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, dün ABD Barış Enstitüsü (USIP) adlı düşünce kuruluşunda konferans verdi ve Mısır'ın Washington Büyükelçisi Muhammed Tevfik tarafından onuruna verilen resepsiyona katıldı. Her iki etkinliğe, ABD Başkanı Barack Obama'nın İİT Özel Temsilcisi Reşad Hüseyin de katıldı.
Washington temaslarıyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İhsanoğlu, Cenevre-2 konferansının düzenlenmesine büyük ihtiyaç duyulduğunu, hatta bu ihtiyaca ilk dikkati çekenlerden birisinin kendisi olduğunu kaydederek, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi bu göreve daha ilk atandığında kendisiyle yaptığı bir görüşmede, Cenevre-2'ye yönelik ihtiyaca işaret ettiğini aktardı.
İhsanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"ABD ile Rusya'nın bir araya gelip anlaşması gerektiğine inanıyorum, aksi takdirde çarpışan güçler üzerinde hiç kimsenin bir etkisinin olacağını zannetmiyorum. Fakat Cenevre-2'nin sadece bir bildiriyle sonuçlanmaması lazım. Tabi bir bildiri olacaktır ama bildirinin ötesinde, BM Güvenlik Konseyi'nden bir karar tasarısının üzerinde çalışılması ve üzerinde anlaşılması lazım. Bu karar tasarısı da Güvenlik Konseyi'nden oy birliğiyle geçirilmeli ve onun ışığında emrivaki uygulamayı başlatmak, yani BM şartının 7'inci faslına göre bir dizi müeyyidelerin, yaptırımların alınması ve bunların uygulanması lazım. Aksi takdirde Cenevre-2 yine güzel bir diplomatik çalışmanın güzel bir ürünü olacak ve öyle kalmaya mahkum olacaktır."
Obama'ya "kırmızı çizgi" eleştirisi
İhsanoğlu, ABD Başkanı Obama'nın Suriye'de kimyasal silah kullanılmasını "kırmızı çizgi" ilan etmesiyle ilgili bir eleştiride de bulunarak, "Siz 100 kişiyi kimyasal silahlarla öldürdüğünüz zaman bu kırmızı çizgi sayılacak, yüz bine yakın insanı başka silahlarla öldürdüğünüz zaman bu kırmızı çizgi olmayacak, bunu anlamak biraz zor. Burada bir çelişki, bir sıkıntı var. Bunu aşmak lazım ve burada daha ilkeli bir politika takip etmek gerektiği hususunda endişelerimi beyan etmeye gayret ettim" diye konuştu.
"Hiçbir zaman ahlaki temelleri sağlam olmaz"
Myanmar'da Müslümanlara yönelik saldırılara dair bir soru üzerine de İhsanoğlu, ülkedeki Müslümanlara baskı ve saldırıların sürdüğü bir ortamda ABD tarafından Myanmar hükümetine uygulanan yaptırımların kaldırılmasını insaflı bir tavır olarak görmediklerini kaydetti. İhsanoğlu, bu konuda şunları söyledi:
"Orada evet birtakım hak ve hürriyetler tanındı ama bunlar seçici bir şekilde tanındı ve bütün Myanmar vatandaşlarını kapsayacak şekilde yapılmadı. Burada bu yaptırımların kaldırılmasının yanlış bir karar olduğuna ve bunların yeniden uygulanması gerektiğine inanıyorum, ta ki oradaki Müslümanlara, vatandaşlık hakları ve insan haklarına layık bir şekilde yaşama imkanları tanınıncaya kadar. Aksi takdirde bu seçici bir tavır olacaktır. Hiçbir zaman ahlaki temelleri sağlam olamaz. Bu hususta Amerikan kamuoyunun ve etkili çevrelerin dikkatini çekmeye gayret ediyoruz."