Cem Garipoğlu tarafından katledilen Münevver Karabulut'un cinayetiyle ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor.
Bahçeşehir'de 15 yıl önce Münevver Karabulut (17), Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledilmişti, olay kamuoyunda büyük infial oluştururken ülke gündemini derinden sarsmıştı.
Mezarı açılsın talebi geldi2014 yılında katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun, yattığı Silivri Cezaevi'nde intihar ettiği açıklanmıştı. Garipoğlu'nun ölümüne dair çeşitli şüpheler ve iddialar yıllardır kamuoyunu meşgul ederken, Karabulut ailesi ise gerçeğin açığa çıkması için Garipoğlu'nun mezarının açılmasını talep etti. Ancak, bu talep hem savcılık hem de Adalet Bakanlığı tarafından reddedildi.
Otopsi fotoğrafları ortaya çıktıSabah Gazetesi'nin haberine göre, Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu, geçtiğimiz aylarda mezarın açılmasını ve tartışmaların son bulması için savcılıktan talepte bulundu. Bu talep üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan, Cem Garipoğlu'nun otopsi işlemi sırasında çekilen fotoğraflar ve video kayıtlarının temin edilerek savcılığa gönderilmesi istendi. Ayrıca, dosyaya bir bilirkişi atanarak süreç ilerletildi. Bu adımlar, cinayetin aydınlatılması ve gerçeğin ortaya çıkması yolunda önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Bir bilirkişi, 12 Kasım 2014 tarihinde gerçekleştirilen otopsi işlemine ait video kayıtları ve fotoğrafları inceledi. İnceleme sonucunda, fotoğraf ve videoları detaylı bir şekilde analiz ederek raporunu hazırladı ve soruşturma dosyasına sundu. Bu raporun bir örneği aynı zamanda Karabulut ailesine de sunuldu. Öte yandan, Garipoğlu'nun otopsi görüntülerine ulaşıldı ve incelenirken dikkat çeken noktalar arasında, Garipoğlu'nun sağ ve sol el parmaklarında bulunan morluklar öne çıktı.
Fethi kabir işlemi yapılsın talebiKarabulut ailesi, avukatları Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla, Garipoğlu'nun mezarında fethi kabir işlemi yapılması taleplerini yeniden dile getirdi. Bu talepte bulunulmasının nedeni, mezarın içindeki bedenin Geripoğlu'na ait olup olmadığının kesin olarak anlaşılmasıydı. Eğer mezarın içindeki beden Garipoğlu'na ait değilse, bu durumda otopsi işlemlerini gerçekleştiren, cinayet soruşturmasını yürüten kolluk görevlileri ve yargılama sürecinde yer alan yargı görevlileri hakkında kamu davası açılması talebinde bulunuldu. Ancak, bu düğümün çözülmesi için beklenen karar, savcılığın mezarın açılıp açılmayacağına dair vereceği karardı.
Aynı eldivenle 11 adet otopsi işlemiKarabulut ailesi tarafından savcılığa gönderilen dilekçede, cinayetten hemen sonra yürütülen soruşturmada yaşanan eksiklikler detaylı bir şekilde sıralandı. Münevver Karabulut'un otopsisinin ilk aşamasının, tıp eğitimi almamış bir teknisyen tarafından gerçekleştirildiği belirtildi. Ayrıca, aynı eldivenle 11 adet otopsi işlemi yapıldığı ve bu süreçte otopsiyi gerçekleştiren teknisyenin eldiveninden Karabulut'un iç çamaşırına aynı anda otopsisi yapılan bir başka cesedin sperm örneğinin bulaştığı ifade edildi.
700 bin dolarlık para kaybolduCinayet mahallinde bulunan 700 bin dolarlık para, emniyet görevlileri tarafından tutanağa geçirilmedi ve sonrasında kayboldu. Kameraların kırık olmasına rağmen, tutanakta 'kırıktır' şeklinde belirtildi. Garipoğlu'nu yakalamaya giden emniyet görevlilerinin Garipoğlu'nun kaçmasına imkan tanır şekilde davrandığı iddia edildi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle cinayete iştirakten yargılanan Garipoğlu ailesi fertleri hakkında delil olmaksızın tahliye kararı verildi ve haklarında yurt dışı çıkış yasağı uygulanmadı.
Reddi hakim taleplerine karar verilmeden önce, davaya bakan ağır ceza mahkemesi başkanı re'sen dosyadan el çekti. İddialara göre, aynı başkanın daha önce başka bir yargılamada Garipoğlu ailesi için beraat kararı verdiği belirtiliyor. Tüm bu aksaklıklar, Karabulut ailesinin avukatı Özdemir aracılığıyla savcılığa sunuldu.
Kaynak: Sabah