Bakan Faruk Çelik, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğündeki grevin çalışanların daha fazla hak kaybına neden olmadan bir an önce sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "politik" olarak nitelendirdiği Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğündeki grevin çalışanların daha fazla hak kaybına neden olmadan bir an önce sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, toplu iş sözleşmelerinin, işçi ve işveren arasında başta ücret olmak üzere birçok hakkın masada görüşüldüğü sosyal diyalog mekanizmalarının başında geldiğini belirtti.
Gerek işveren gerekçe işçi tarafının hak arama mücadelesinde süreçleri sonuna kadar kullandıklarını, bu süreçlerin olumsuz olması durumunda ancak grev ya da lokavt kozunun masaya sürüldüğünü ifade eden Çelik, "Ancak ortalama giyinik net ücretin 2 bin 636, en yüksek ücretin 3 bin 169 lira olduğu Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünde yürütülen greve ilişkin süreçlere bakıldığında bunun bir hak arama olmadığı, politik bir grev olduğu açıkça görülmektedir" ifadesini kullandı.
8 Şubat'ta başlayan toplu sözleşme süreçlerinin daha henüz çerçeve anlaşma görüşmeleri devam ederken, sendika tarafından alel acele grev uygulama kararı alındığını oysa 2 Ağustos tarihine kadar grev uygulama kararı alınmasına yönelik süre bulunduğunu anımsatan Çelik, Basın-İş Sendikasının, gerek toplu iş sözleşmesi teklif tasarısında gerekse görüşmeler esnasında bahse konu toplu iş sözleşmesine ilişkin Kamu-İş'e yazılı/resmi herhangi bir ücret zammı teklifi sunmadığına dikkati çekti.
Ücret teklifinin, ancak grev başladıktan 39 dakika sonra, elektronik posta aracılığı ile Kamu-İş'e iletildiğini bildiren Çelik, şunları kaydetti:
"Tüm bunlar Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünde sürdürülen grevin bir hak arama mücadelesi olmadığını politik bir yaklaşım olduğunu açıkça göstermektedir. Ayrıca bu haksız grev nedeniyle çalışan işçiler emekli maaşlarında kayıp dahil gerek sosyal güvenlik hakları gerekse kıdem tazminatları konusunda mağdur olmaktadırlar. Çünkü grev süresince kanun gereği işçilere ücret, ikramiye, sosyal yardımlar ve tazminatlar ile sosyal güvenlik primleri ödenmemektedir. Bu nedenle politik olan bu grevin, çalışanların daha fazla hak kaybına neden olmadan bir an önce sona erdirilmesi gerekmektedir."
Bakan Çelik, 36 işçinin yasa gereği grev kapsamı dışında olduğunu, bu işçilere ilave olarak grevin başladığı günden bugüne bir haftalık sürede 26 işçinin değişik tarihlerde grevden vazgeçerek çalışmaya başladığını sözlerine ekledi.