Son dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı çıkışlarıyla gündeme gelen AK Parti içindeki Cemaatçi isimlerden Hüseyin Çelik, Ankara saldırısı sonrası hükümeti sert sözlerle eleştirdi.
Kişisel internet sitesinde konu ile ilgili bir değerlendirme yazısı kaleme alan Hüseyin Çelik, İçişleri Bakanlığı'nı eleştirerek "Atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra, yangın her tarafı küle çevirdikten sonra ettiğimiz ah vahlar, ettiğimiz intikam yeminleri, kullandığımız kararlılık ifadeleri ne yazık ki kayıplarımızı geri getirmiyor, yürekleri dağlanan insanımızın yüreğindeki ateşi söndürmeye yetmiyor." dedi.
Terörle ve terörizmle mücadele, koruyucu hekimlik mantığıyla yapılmadığı sürece sonuç alınamayacağını belirten Çelik, "Bulaşıcı hastalık salgını çıktıktan sonra, onunla mücadele etmenin maliyeti ve salgına verilen kayıpların maliyeti, salgına karşı alınabilecek önlemlerin maliyetinden binlerce sefer daha büyüktür. Orman yangınlarını önlemek için yapılan harcama ve sarfedilen emek, yangın çıktıktan sonraki maliyetin ve harcanan emeğin binde biri kadar değildir." ifadelerini kullandı. Çelik şöyle devam etti:
"İçişleri Bakanlığı'nın önleyici, koruyucu ve caydırıcı birimleri adeta Sağlık Bakanlığı'nın koruyucu hekimlik anlayışıyla çalışması lazım. Atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra, yangın her tarafı küle çevirdikten sonra ettiğimiz ah vahlar, ettiğimiz intikam yeminleri, kullandığımız kararlılık ifadeleri ne yazık ki kayıplarımızı geri getirmiyor, yürekleri dağlanan insanımızın yüreğindeki ateşi söndürmeye yetmiyor."
Yangın devam ederken ilk işin yangını söndürmek olduğunu belirten Çelik, devamında ise "Ama ortalık yatıştıktan, yaralar nisbeten sarıldıktan sonra 'İhmal, hata, kusur ve kasıt var mıdır ve bu işin sorumluları kim veya kimlerdir' Sorularını sormak da tabii ki her vatandaşın hakkıdır. Yangını çıkaranın şu veya bu örgüt olması çok bir şey değiştirmez. Mühim olan onlar bu alçaklığı yaparken biz ne yaptık sorusunu kendimize sormaktır." dedi.
Yazısının sonunda HDP'nin patlama sonrası tavrına sahip çıkan Çelik şu ifadeleri kullandı:
"Bu arada, HDP'nin bu saldırıyı kınamasını önemsiyorum. 29 canın katili teröristin taziyesine giden HDP milletvekilinin yaptığı ne kadar yanlış ve kabul edilemezse, HDP'nin bu saldırıyı kınaması o kadar doğrudur. Saldırıları kınamadıkları zaman 'gördünüz mü bak kınamıyorlar', kınadıkları zaman da 'bak bir de utanmadan kınıyorlar' şeklindeki bir yaklaşım makul bir yaklaşım değildir."