Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, son dönemde Türk-Yunan ilişkilerinde Almanya'nın dengeli tutumunu yitirdiğini belirterek, "Almanya dahil üçüncü ülkelerin, provokasyonlara ve de propagandalara, özellikle de Yunanistan’ın ve Kıbrıs Rum kesiminin propagandasına alet olmaması gerekiyor. Almanya bu süreçte geçmişte dürüst bir arabuluculuk görevi üstlendi. Yani dengeli bir tutum sergilerdi. Ama son zamanlarda bu dengenin maalesef kaybolduğunu görüyoruz." dedi.
Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, görüşmelerinin ardından Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde ortak basın toplantısı düzenledi.
Almanya'nın Türkiye'nin önemli ortaklarından olduğunu belirten Çavuşoğlu, Türkiye ve Almanya'nın iki NATO müttefiki olduğuna işaret ederek, "Almanya’da bulunan 3 milyonu aşkın Türk toplumu ülkelerimizi birbirine daha sıkı bağlıyor." dedi.
Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 41 milyar doları yakaladığını, bu sene 45 milyar dolar, 2023'te ise 50 milyar dolara ulaşma potansiyeli bulunduğunu belirterek, ticarette Almanya lehine bir açık olsa da tolere edilebilir bir açık olduğunu vurguladı.
Ticaretin iki tarafın yararına ve dengeli bir şekilde artması için yapılacaklara vurgu yapan Çavuşoğlu, "Üçüncü Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi (Jetco) toplantısına bu yılın ikinci yarısında ev sahipliği yapmaya hazırız." diye konuştu.
"2022’de de en fazla turistin Almanya’dan geleceğini görüyoruz"Çavuşoğlu, 2021’de salgın etkisine rağmen Türkiye'ye 3 milyondan fazla Alman turist geldiğini de hatırlatarak, "Önemli bir bölümü benim şehrim Antalya'ya geldiler 2022’de de en fazla turistin Almanya’dan geleceğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, ikili istişareler ve dışişleri bakanlıkları arası stratejik mekanizmaların önemine de değinerek, ikili ve bölgesel konuları bu mekanizmalar çerçevesinde ele almakta fayda olduğunu söyledi.
Türkiye-AB ilişkilerinin de masaya yatırıldığını ifade eden Çavuşoğlu, "Biz Türkiye olarak önümüzdeki siyasi engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Avrupa Birliğinin somut ve anlamlı adımlar atması gerekiyor. Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonu için müzakerelerin tekrar başlaması ve vize serbestisinin hayata geçmesi bizim en haklı taleplerimizdir. Bunlar 2016 göç açıklamasında da açık net bir şekilde var." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye ve Almanya arasında bölgesel konularda iş birliğini artırmak istediklerini de belirterek, Ukrayna-Rusya savaşıyla ilgili atılan adımlar hakkında Baerbock'un da bilgilendirildiğini kaydetti.
Türkiye ve Almanya iş birliğinin bölgede sorunların çözülmesinde fark yaratabileceğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Avrupa’nın en güçlü ülkeleri olarak bölgesel konularda işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz." dedi.
"Almanya dahil üçüncü ülkeler, Yunanistan’ın ve Kıbrıs Rum kesiminin propagandasını alet olmaması gerekiyor"Çavuşoğlu, Ukrayna-Rusya savaşı ve tahıl ihracatı hakkında da görüş alışverişinde bulunduklarını aktararak, şöyle dedi:
"Türkiye olarak her iki tarafla, yani Ukrayna ve Rusya'yla temaslarımız devam ediyor. Bunu siyasi angajmanın sağlanması ve sorunların masada çözüme kavuşturulması için önemli buluyoruz ve bunun için gayret sarf ediyoruz. Ukrayna tahılının Karadeniz'den ihracatı bağlamında İstanbul’da varılan anlaşmanın önümüzdeki süreçte iki ülke arasında önemli bir güven arttırıcı adım olmasını ve de ateşkese vesile olmasını umut ediyoruz. Her ne kadar ikisi farklı konular olsa da sorunsuz işlemesiyle bu yönde olumlu bir hava oluşturacaktır diye düşünüyoruz."
Türkiye'nin anlaşmanın sorunsuz ve başarılı işlemesi için elinden geleni yapacağını söyleyen Çavuşoğlu, Baerbock'la görüşmede bölgesel konuların ele alındığını da ifade ederek, şunları söyledi:
"Almanya’nın özellikle Doğu Akdeniz ve Ege konularında dengeli tutumunu korumasını istiyoruz ve bunun çok önemli olduğunu görüyoruz. Almanya dahil üçüncü ülkelerin, provokasyonlara ve de propagandalara, özellikle de Yunanistan’ın ve Kıbrıs Rum kesiminin propagandasını alet olmaması gerekiyor. Almanya bu süreçte geçmişte dürüst bir arabuluculuk görevi üstlendi. Yani dengeli bir tutum sergilerdi. Ama son zamanlarda bu dengenin maalesef kaybolduğunu görüyoruz. Her iki tarafı da dinlemek gerekiyor. Her iki taraftan bilgi almak gerekiyor. Önyargısız bir şekilde bilgi almak gerekiyor. Avrupa Birliği üyesi diye bir tarafın söylediğini mutlak doğru kabul etmek, diğer tarafın, Türkiye'nin söylediğini de de mutlak yanlış kabul etmek dürüstlüğe de yakışmaz. O nedenle bu propagandalara alet olmadan her türlü meseleyi biz Türkiye olarak konuşmaya hazırız. Her türlü meselenin de diplomasiyle, barış yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz."
"Suriye'yi de unutmamak lazım"Çavuşoğlu, toplantının soru cevap bölümünde, Türkiye-İran-Rusya liderlerinin Astana formatı kapsamında Tahran'da yaptığı görüşmeye yönelik Almanya'nın eleştirilerine değinerek, "Tahran'daki buluşma ile ilgili açıklamayı yadırgadığımı da kendilerine söyledim. Sayın Cumhurbaşkanımızın Putin'le görüşmesinden sonra tahıl ihracatının önündeki engelin kaldırıldığı vurgusu yapılmasını beklerdim." diye konuştu.
"Görüşmeden, diyalog olmadan nasıl bu işleri halledeceksiniz?" diye soran Çavuşoğlu, Türkiye'den ateşkes konusunda da ciddi bir beklenti olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, hem Rus hem de Ukraynalı taraflarla diyaloğun sürdürüldüğünü anlatarak, "Bizim bu diyaloğumuz insanlığın hayrınadır. İki ilişkiler için de önemlidir, bölgesel konular için de önemlidir." ifadelerini kullandı.
Türkiye-İran-Rusya arasındaki Astana formatındaki görüşmelerin Suriye için de önemli olduğunu anlatan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Bugün Suriye’de hangi süreç var? Uluslararası Suriye Destek Grubu toplanabiliyor mu? Hayır. Fikirdaş Ülkeler Toplantısı mekanizması ne oldu? Yok. Ama Astana formatı sayesinde bugün Anayasa Komitesi toplantılarından bahsedebiliyoruz. BM de tek başına işleyen bir süreç yok. Bizim sayemizde bu süreçler işliyor. Suriye'yi de unutmamak lazım. Orada da bir iç savaş var. Orda da 11 yıldır insanlar ölüyor."
Çavuşoğlu, bu tarz görüşmelerin bölge için önemli olduğunu söyleyerek, "Oradaki bir fotoğrafa takılıp da bunu bir sınama gibi değerlendirmek doğru değil." dedi.
"Frontex de maalesef denizdeki bu geri itmeler ve ihlallere ortak oluyor"Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF) tarafından hazırlanan ve Der Spiegel'de yayımlanan; Frontex’in Yunanistan’ın göçmenleri hukuksuz bir şekilde Türkiye’ye geri göndermesinden haberdar olduğu ancak bunu sakladığı yönündeki rapora ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, Yunanistan'ın yaptığının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, "Botların şişlenmesi, insanların soğukta kıyafetlerinin de üzerinden çıkarılarak ölüme terk edilmesi... 19 göçmen bu sene sınırda öldü. Frontex de maalesef denizdeki bu geri itmeler ve ihlallere ortak oluyor." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, bu konunun uluslararası hukuk çerçevesinde insan haklarına riayet ederek ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.
"(Rusya'ya drone satışı) Söz konusu değil"Türkiye'nin Rusya'ya dron satıp satmayacağına ilişkin bir soru üzerine Türkiye'nin bu yönde resmi bir açıklamasının bulunmadığını belirten Çavuşoğlu, "Bu, basında yer alan bir iddiadır. Herhangi böyle bir şu anda görüşme ya da bir teklif, bir çaba da yoktur." dedi.
Basında çıkan haberler üzerine yorum yapmanın doğru olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Şu anda Rusya ile herhangi bir dron (satışı) konusu söz konusu değil. Kaldı ki, bu bahsettiğiniz dronu Türkiye Cumhuriyeti Devleti üretmiyor, bir özel şirketimiz başarılı bir şekilde üretiyor. Tüm dünyada şu anda Bayraktar İnsansız Hava Araçları (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA), şimdi Akıncı da biliyorsunuz çıktı; biliniyor, isteniyor. Sonuçta devletler arasında böyle bir görüşme yok. Şirketten de bize gelen böyle bir şey yok. Şirkete böyle bir teklif geldiği zaman şirket görüş için bize soruyor. Biz de kendilerine görüşlerimizi söylüyoruz."