Çarpıcı tabloyu açıkladı: Mekke'de Medine'de bile...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dost meclislerindeki gönül sohbetlerinin yerini artık sosyal medya tartışmaları aldı. Hayatımızı kolaylaştırması gereken teknoloji maalesef giderek bizi hayattan koparıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, WOW İstanbul Hotel'de düzenlenen Yeşilay 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Bizim ilmin ve bilginin kaynağıyla herhangi bir sıkıntımız yoktur. Bu açıdan biz modern tabirle teknofobik insanlar değiliz. Bunu bir defa tespit edelim. Biz teknolojik ve bilimsel gelişmelerin nereden neşet ettiğine değil, niçin kullanıldığına, hangi gayeyle kullanıldığına, insan hayatında nereye taalluk ettiğine bakarız." dedi.

BİZİM İÇİN ÖLÇÜ FITRATA AYKIRI OLMAMASIDIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim için kıstas, teknolojinin fıtrata aykırı olmamasıdır. Ölçü teknolojinin dünyanın yok edilmesi için değil, ihyası yolunda kullanılıyor olmasıdır." diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şüphesiz her buluşun arkasında, ona hayat veren zihniyet ve dünya algısı vardır. Müslümanların atom bombası, nükleer füzeler gibi kitle imha silahlarına öncülük etmemelerinin temel sebebi herhalde geri kalmışlıkları olamaz. Bu tarz bir teknoloji, her şeyden önce Müslümanların zihin yapısına, hayata, insana ve tabiata bakışlarına aykırıdır.

Bizim asıl karşı olmamız gereken atom bombasının kendisi kadar, onu ortaya çıkaran, masum insanlar üzerinde kullanmayı meşru gören zihniyettir."

KİTLE İMHA SİLAHLARI ÇIKTI İNSANLIK BİTTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün nükleer başlıkları veya nükleer silahları yasaklama anlayışını savunan zihniyetlere baktığınız zaman bakıyorsunuz bir tanesinde 15 bin 16 bin nükleer başlık var. Bir diğerinde 12 bin 500 nükleer başlık var. Bir diğerine bakıyorsunuz 7 bin 500 nükleer başlık var. Sayı felaket. İstediğin anda istediğin yerde bunu kullanma hakkına sen sahip olacaksın. Ama öbür tarafta diğerlerine diyeceksin, 'Sen yapamazsın.' Hemen parmak sallamaya başlıyorlar. İşte sıkıntı burada. Bu da bir bağımlılık. Bunu da dikkatle değerlendirmek lazım. Bu da bir zihni bağımlılıktır." diye konuştu.

Erdoğan, "Bundan 4 asır önce Köroğlu 'Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu.' demişti. Biz de bugün diyoruz ki modern teknolojinin ürünü olan kitle imha silahları çıktı, insanlık bitti." dedi.

MEKKE'DE MEDİNE'DE BİLE TELEFONLARIYLA OYNUYORLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün nükleer başlıkları veya nükleer silahları yasaklama anlayışını savunan zihniyetlere baktığınız zaman bakıyorsunuz bir tanesinde 15 bin 16 bin nükleer başlık var. Bir diğerinde 12 bin 500 nükleer başlık var. Bir diğerine bakıyorsunuz 7 bin 500 nükleer başlık var. Sayı felaket. İstediğin anda istediğin yerde bunu kullanma hakkına sen sahip olacaksın. Ama öbür tarafta diğerlerine diyeceksin, 'Sen yapamazsın.' Hemen parmak sallamaya başlıyorlar. İşte sıkıntı burada. Bu da bir bağımlılık. Bunu da dikkatle değerlendirmek lazım. Bu da bir zihni bağımlılıktır." diye konuştu.

Erdoğan, "Bundan 4 asır önce Köroğlu 'Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu.' demişti. Biz de bugün diyoruz ki modern teknolojinin ürünü olan kitle imha silahları çıktı, insanlık bitti." dedi.

'TEKNOLOJİ BİZİ HAYATTAN KOPARIYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dost meclislerindeki gönül sohbetlerinin yerini artık sosyal medya tartışmaları aldı. Mekke'de Beytullah'da, Medine'de Mescid-i Nebevi'de dahi insanlar, ibadet, kıraat ve tefekkürle meşgul olmak yerine telefonlarıyla vakit geçiriyorlar. Hayatımızı kolaylaştırması gereken teknoloji maalesef giderek bizi hayattan koparıyor." diye konuştu.

Erdoğan şunları kaydetti:

"Gençlerimizi anlayamazsak, onların ruh dünyasına giremezsek onlara ulaşamayız. Evlatlarımızla empati kuramazsak, onlarla ortak bir dil geliştiremezsek sorunlarının çözümü için doğru yöntemler de bulamayız.

Çocuklarımızı beyhude yere teknolojiden uzak tutmaya çalışmak yerine onlara teknolojiyi bilinçli kullanmanın yollarını göstermeli, onun eğitimini vermeliyiz. Annenin-babanın elinden telefonu, tableti bırakmadığı, televizyon başından ayrılmadığı bir evde çocuğa 'Teknolojiden uzak dur.' demek faydasız bir çaba olur."