Başkan Erdoğan: Refah kaybını telafi edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'yi geçen 21 yılda nasıl 3 kat büyüttüysek inşallah önümüzdeki dönemde 2 kat daha büyüterek bunu başaracağız. Refah kaybını telafi edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karabük'te düzenlenen mitingde halka hitap etti.

Erdoğan, konuşmasından öne çıkanlar;

Karabük'e teşekkür borcumu da ifade etmek istiyorum. Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan seçimlerde Cumhur İttifakı'na milletvekilliği seçimlerinde yüzde 62'yi aşan, cumhurbaşkanlığında kardeşine yüzde 64'e varan oranlarda destek verdiniz.

Sırtlarında yumurta küfesi olmayanlar diledikleri gibi atıp tutabilirler. Bunlar meydanlarda söz verip göreve gelince unutmayı iyi bilirler. Biz ise bir şeyi söylediğimiz zaman yapmakla mesulüz.

Refah kayıplarını fazlasıyla telafi edeceğiz

Önümüzdeki en büyük problem olan enflasyon Allah'ın izniyle yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başladığında bunların hepsi için daha geniş bir hareket alanına sahip olacağız. İşte o zaman ülkenin imkanlarını milletimizin tüm kesimlerine yansıtarak son dönemde yaşanan refah kayıplarını fazlasıyla telafi edeceğiz.

Türkiye'yi geçtiğimiz 21 yılda nasıl 3 kat büyüttüysek inşallah önemizdeki dönemde 2 kat daha büyüterek bunu başaracağız. Azimle ve sabırla çalışarak üstesinden gelemiyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım.

Siyasetimiz milletimizin birliği, vatanımızın bütünlüğü, devletimizin bekası çevresinde şeffaf ve erdemli bir tarzda şekillendi. Geçtiğimiz mayıs ayında karşımızda kurulan ittifakı hazırlıyorsunuz değil mi? Şimdi nerede bunlar? 6'lı masa ne oldu? Parlamentoda bunlardan bir kişi yok, hepsi gitti, dağıldılar gittiler. Birisi de hani diyordum ya, o da Ankara'da daire tutmuşlar... evet şimdi o dairede takip ediyor. Tüm suçu bay Kemal'in sırtına yükleyip hepsi de şimdi kendi keyfine bakıyor. 6'lı masa dediler, 16'lı masa dediler, birileri de masanın altına girdi. Şimdi bizim Karadeniz'in çayını DEM'liyorlar.

Türk siyasetini bu kadar kirletmeye kimsenin hakkı yok

Bu ucube ittifaktan geriye kala kala masanın gizli ortağı DEM ile bir türlü adını koyamadıkları millete çıkıp ne olduklarını anlatamadıkları tuhaf bir ilişki kaldı. Sorsan, ittifak yapmadık diyorlar. Ama pek çok yerde ortak belediye başkan adayı, ortak belediye meclis üyesi listesi çıkartıyorlar, belediye bürokrasisi pazarlığı yapıyorlar. DEM'in hiç bir söz hakkı olmayan tabanının iradesini tek parti faşizminin günümüzdeki temsilcisi CHP ile pazarlık masasına sürdüler. Bedeli hala bilinmeyen bu kirli pazarlıkların gerisinden hangi pis kokular, hangi menfaat paylaşımları, hangi hain taktikler çıkacak inşallah hep birlikte göreceğiz. Şu anda yargı bunları takip ediyor. Şimdiden bazı emareler ortaya çıkmaya başladı.

Bu CHP'den bu DEM'den hiçbir şey olmaz

Şimdi bir de deste deste para görüntüleri çıktı. Dolar mı dersin, euro mu dersin. Türk siyasetini bu kadar kirletmeye kimsenin hakkı yok, olmamalı. Nereden nerelere geldik. Hale bakın. Bunun için kızarmasını bilen bir yüz, utanmasını bilen bir yapı lazım. Allah'tan korkuları var mı bilmeyiz ama kuldan utanması olmayandan uzak durmak lazım. Bunun adı siyaset değil. İstanbul'da en ufak bir eser var mı? İstanbul'un karışını bilirim. Kendilerini hiçbir iş yapmamakla övünecek kadar sefil bir duruma düşürmüş haldeler. Dün 'aramızda kalsın kazanıyoruz' diyorlardı. Aramızda kalacak bir şey yok, herkes bilsin. Bu CHP'den bu DEM'den hiçbir şey olmaz. Bunlar daha kendi içlerinde bir insicam sağlayamamışlar ki ülkeye ve millete hayırları dokunsun.