Çanakkale 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanıklar dönemin ÇOMÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yener E. ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolgahan K, medikal firması sahibi Ömer Ç, çalışanlar Bilgecan T. ve Yunus Can İ. ile tarafların avukatları katıldı.
Sanıklardan Hüseyin Yener E, savunmasında, 24 yıllık hekim olduğunu belirterek, hakkındaki suçlamayı reddetti.
Kök hücre tedavisinin ameliyat değil ek işlem olduğunu, anestezi altında yapmayı tercih ettiği bu uygulamadan fakülte yönetiminin haberinin olmadığını belirten Hüseyin Yener E, şöyle konuştu:
"Üniversite, SGK ödemesi almadığı için kamu zararı oluşmaması adına yapılan bu işlemleri not almadık. Ameliyat öncesi raporlarda kök hücre tedavisinin nasıl yapılacağını belirttim. Hastalara da bunu belirttik. Ameliyatlara ek olarak bu işlemleri yapıyorduk. Kitler hastanede satılmıyor. Bu kiti getirecek firma Çanakkale'de yoktu. Sağlık Bakanlığından onaylı, ameliyata girme yetkisi olan firmalarla çalışılabiliyordu. Bu yüzden bu firmayla çalıştık. Kök hücreden herhangi bir kazancım yok."
Hüseyin Yener E, kitlerin fiyatlarını firmanın belirlediğini, hastalarla aralarında bunların bedelleriyle ilgili konuşma geçmediğini öne sürdü.
Tolgahan K. de 3 yıldır ÇOMÜ'de görev yaptığını dile getirerek, kendisine gelen hastalara birden fazla medikal firma önerdiğini iddia etti.
Firma sahibinin iddialarını kabul etmediğini söyleyen Tolgahan K, "Kendileri bana iftira attı. Benim paraya ihtiyacım yok. Maddi durumum iyi. Ailemin durumu iyi. Böyle bir şey için kariyerimi riske atmam, itibarımı zedelemem." ifadelerini kullandı.
- Firma sahibi ve çalışanlar, doktorları suçladı
Ömer Ç. ise sektörde 19 yıldır faaliyette bulunduğunu, resmi ve özel hastanelere ameliyat malzemesi temin ettiklerini bildirdi.
Söz konusu doktorların talebi üzerine, kitlerin ithal olanını 1500 liradan, yerlisini 600 liradan verebileceğini ifade ettiğini aktaran Ömer Ç, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Doktorlar daha sonra aldığım ürünleri uygun gördüler. Hastalar uygun görürse temin edebileceğimi söylediler. Böylece kitler kullanılmaya başlandı. Tolgahan hoca, bana 'Hastalar size ulaşırsa benim dediğim fiyatı uygulayacaksınız.' dedi. Biz bu fiyatın içinden belirlediğimiz ücreti alıyorduk. Hastalar parayı elden veriyordu ya da bankaya yatırıyordu. Biz de parayı çekip elden doktorlara veriyorduk. Tolgahan Bey'in tavsiyesi üzerine Hüseyin Bey bizi çağırdı. Özel ameliyatlar için kök hücre tedavisi uygulayacağını söyledi. Hüseyin Bey ile de çalışmaya böyle başladık. Hastaları özel olduğu için ücreti kendisinin belirleyeceğini söyledi. Bununla ilgili telefonda yazışmalarımız var. Hocaları amirlerimiz gibi gördüğümüz için bunun yasal olduğunu düşünerek bu işi yaptık. 'Senlik bir durum yok, hastalar bizim hastalarımız.' dediler."
Yunus Can İ, Ömer Ç'nin talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, Çanakkale'deki bir banka şubesinden hesap açtırdığını anlattı.
Hastaların kitlerin ücretlerini nakit ödediğini ya da banka hesabına yatırdığını, doktorlara paraları elden teslim ettiğini öne süren Yunus Can İ, "Paraları siyah bir el çantasına koyuyordum. Ödemeleri Ömer Bey'in söylediği tarihlerde veriyordum. Hastalarla pazarlık yapmadım. Doktorların pazarlık yaptığını görmedim. Kitlerin hazırlanmasında ben de sağlıkçı olduğum için ameliyatlarda aktif olarak bulunuyordum. Ameliyatlarda kullanılmayan kit olmadı." ifadelerini kullandı.
Bilgecan T. de söz konusu işlemlerde paranın kendi hesabına yatırılmasından dolayı tedirgin olduğunu belirtti.
Bu nedenle geçen yıl şubatta firmadan ayrılmak için istifa dilekçesi yazdığını dile getiren Bilgecan T, şunları söyledi:
"Firma sahibi 45 gün ihbar sürem boyunca çalışmamı istedi. Bu süre sonunda arabanın anahtarlarını teslim etmek için odasına girdim. Eleman yetersizliği nedeniyle bir süre daha devam etmemi istedi. Ben de bir süre daha çalışmaya devam ettim. Benim de Çanakkale'deki bankadan hesap açmamın nedeni, işlemlerin hızlı yapılması ve bankanın daha az komisyon kesmesi. Tolgahan hoca, hastalara fiyatı kendi veriyordu. Hüseyin hoca ise Ömer Bey ile görüşüp fiyatları buna göre belirliyordu. Her iki hocaya da elden para teslim ettim."
Davacıları da dinleyen mahkeme heyeti, sanıkların yurt dışı çıkış yasağı tedbiriyle tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
- Soruşturma süreci
Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, mağdur olduklarını iddia eden hasta ve hasta yakınlarının şikayeti üzerine, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde faaliyet gösteren medikal firmasının sahibi ile çalışanları, polis ekiplerince takibe alınmıştı.
Takip sonucu, dönemin ÇOMÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yener E. ile aynı bölümde görevli Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolgahan K'nin 60'tan fazla hastaya kök hücre tedavisi uyguladığı belirlenmişti.
Kök hücre tedavisinde kullanılan kitlerin firma tarafından piyasadan 200 liraya temin edilip, hastalara 20 bin ila 100 bin lira arasında değişen fiyatlardan satıldığının belirlenmesi üzerine Çanakkale Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince geçen şubatta operasyon düzenlenmişti. Gözaltına alınan Hüseyin Yener E. ve Tolgahan K. ile medikal firması sahibi Ömer Ç, çalışanlar Bilgecan T. ve Yunus Can İ. tutuklanmıştı.
Ömer Ç, Bilgecan T. ve Yunus Can İ. hakkında "nitelikli dolandırıcılık" ve "icbar suretiyle irtikaba yardım", Hüseyin Yener E. ve Tolgahan K. hakkında ise "zincirleme şekilde icbar suretiyle irtikap" suçundan 20'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Ayrıca ÇOMÜ Rektörlüğünce 2 öğretim üyesi hakkında idari soruşturma başlatılmıştı.