Çanakkale sularına gömülen kahramanların hikayesi

'Artık sigara içebilir, şarkı söyleyebilir, konuşabilirsiniz.'

Bu sözler, 22 denizcinin çaresizce ölüme terk edilişinin kanıtı niteliğindeydi. Bugün 88 denizcisiyle Çanakkale Boğazı'nın serin sularına gömülen Dumlupınar Denizaltı faciasının 62.yıldönümü. Şehitlerimizi saygıyla ve rahmetle anıyoruz.

ÖZLEM DOĞAN'ın kaleminden...

Gece karanlığında yaşam savaşı

Türkiye denizcilik tarihinde birbirinden hüzünlü deniz kazaları gerçekleşti. Bunlardan biri de 4 Nisan 1953'te yaşanan Dumlupınar Faciası'dır. Nato tatbikatından dönen Dumlupınar, gece 2:10 sularında İsveç yük gemisi Naboland'ın hızla üzerlerine geldiğini fark etti. Yapılan tüm manevralara rağmen Dumlupınar ve Naboland çarpıştı. Birkaç saniye içinde Dumlupınar Denizaltısı sulara gömüldü. Denizaltının üzerindeki sadece beş kişi hayatta kalabilecekti. 88 mürettebattan 22'si içinse zaman adeta büyük bir yaşam savaşını haber veriyordu. Saat 8 sularında, balıkçıların battı şamandırası bulunduktan sonra 10 Numaralı Gümrük Motoru derhal şamandıranın bulunduğu yere gitti. Gümrük Motorunun ikinci çarkçısı Selim Yoludüz şamandırayı kaldırdı. 'Dumlupınar denizaltısı burada battı. Kapağı açın ve irtibat kurun.'

'Vatan sağ olsun'

Selim Yoludüz kapağı açıp konuşmaya başladı. Denizaltıdan cevap veren Astsubay Selami Özben'di. Yoludüz kaç kişi olduklarını sordu. 22 kişi olduklarını öğrenince, Nara'da gemilerinin battığını, endişelenmemeleri gerektiğini, Kurtaran'ın yolda olduğunu söyledi. Oysa Kurtaran'ın en az beş saatten önce olay yerine intikal etmesi imkansızdı. Selami Astsubay'ın son sözleri; 'Ailelerimize selam söylüyoruzu2026 Bizi kurtaracağınıza eminizu2026 Vatan Sağ olsun' du. Şamandıranın yanındaki botun içinde Çanakkale Deniz Komutanı Zeki Adar'da bulunuyordu. Denizaltımdakilere kesinlikle sigara içmemelerini, konuşmamalarını tembih etti. Zaten oksijenin az olduğu ortamda fazladan efor sarf etmek büyük bir tehlikeydi. Yarım saat sonra denizaltıyla tekrar bağlantı kuruldu ancak bu sefer sadece ezan ve Allah sesleri geliyordu.

Azgın dalgalarla mücadele

Saatler sonra Kurtaran geldi. Uzman sualtı dalış ekibi ve çan denilen kurtarma aracı da denize indirildi. Fakat akıntı öyle şiddetliydi ki, dalgıçları denizin derinliklerine inemeden sağa sola savuruyordu. Dalgıç Yılmaz Süsen tüm şartları zorlayarak derinliklerde ilerlerken ağzından kan gelmeye başladı ve Dumlupınar'a 11 metre kala kendinden geçti. Hemen su yüzeyine çekilerek tedavi altına alındı. 22 denizcinin aileleri bir umut kurtarma çalışmalarını izliyor, herkes dua ediyordu. Zamana karşı verilen mücadele de her iki tarafta yenik düştü.

Umutlar tükendi

7 Nisan sabahı Milli Savunma Bakanlığı olayla ilgili yayınladığı tebliğlerin yedincisini, aynı zamanda sonuncusunu radyo aracılığıyla halka duyurdu. Çanakkale'de Nara Burnu'nda batan Dumlupınar denizatlısında kalmış olan personelin kurtarılmasından tamamen umut kesildiğini ve bundan sonra tebliğ yayınlanmayacağı ifade edildi. Dumlupınar'ın kahraman mürettebatı için artık yapılacak tek şey dua idi. Dumlupınar 1915'te tarih yazan Çanakkale şehitlerinin bulunduğu ulvi topraklarda son uykusuna daldı. Kendilerini saygı ve minnetle anıyoruz.