Sultan Üçüncü Selim döneminde 1807'de yapımına başlanan ve 1822'de İkinci Mahmud zamanında tamamlanan Bigalı Kalesi, dünya harp tarihine geçen Çanakkale Savaşları sırasında stratejik işlev gördü.
Restorasyon çalışmaları kapsamında, zamanla hasar gören duvarlar yenilendi, zeminde de temizlik çalışması yapıldı.
Yıkılmış veya zarar görmüş bölümler orijinaline uygun yenilenerek kale müze konseptine dönüştürülen yapı, Çanakkale Kara Savaşları'nın 107. yılı etkinlikleri kapsamında yeniden ziyarete açılacak.
Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, tam anlamıyla bir açık hava müzesi niteliğindeki bölgede gazi mekanlardan birinin Bigalı Kalesi olduğunu söyledi.
Kalenin, Çanakkale Boğazı'nın muhafızlarından olduğunu belirten Kaşdemir, "Çanakkale Savaşları'nın gazi mekanlarından olan Bigalı Kalesi'nin restorasyonunu tamamladık. İnşallah 24 Nisan'da faaliyete alacağız." dedi.
"Kale müze olarak hizmete açıyoruz"Kaşdemir, bölgedeki kalelerin ve diğer tarihi yerlerin, ecdadın ayak izlerinin bulunduğu mekanlar olduğunu vurguladı.
Kahramanlık destanının buralarda yazıldığına işaret eden Kaşdemir, "Bugüne kadar gerek coğrafi koşullar gerek iklim koşullarından dolayı deforme olmuştu, bozulmuştu. Biz de Alan Başkanlığı olarak tüm bu tarihi mekanlara, ecdat yadigarı gazi mekanlara hemen sahip çıkıp doğru ve orijinalliğini bozmadan restorasyon süreçlerini tamamlayıp hizmete açıyoruz. Bu restorasyonları da içini doldurarak yani kale müze olarak hizmete açıyoruz." diye konuştu.
İsmail Kaşdemir, yaşayan müzeler haline dönüşen yapıların bu sayede sadece duvardan ibaret yapılar olarak varlıklarını sürdürmediğine dikkati çekti.
Ziyaretçilerin sadece kale duvarı görmediklerini, apayrı bir hayatı karşılarında bulduklarını anlatan Kaşdemir şunları kaydetti:
"O mekan, tarihte hangi işlevi görmüşse hangi faaliyet yapılmışsa konuklarımız içeri girince bunu görmüş oluyor. Adeta bir müzeyi ziyaret etmiş oluyorlar. Bigalı Kalesi de Çanakkale Savaşları sırasında cephe gerisinde silah tamirhanesi olarak kullanılmış ve çok önemli bir işlev görmüş bir kale, bir tarihi mekan. Aynı zamanda Gaziantepliler için de şöyle bir anlamı var, Gaziantep'in o şanlı müdafaasında Gazianteplilere silah sağlayan tüfekçi Yusuf Usta'nın da görev yaptığı yer. Biz de burada zaten tüfekçi Yusuf Usta'yı göstermiş ve gelen ziyaretçilere anlatmış olacağız. Gelen ziyaretçi Çanakkale Savaşları'nın nasıl, hangi şartlarda kazanıldığını anlayacak, buradaki büyük fedakarlığı daha iyi anlamış olacak."