Camileri dolduralım

Ayasofya'nın cami olarak açılması için STK'ların girişimi devam ediyor. "Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın" eylemleri ile çağrılar yapılıyor. Başbakan Erdoğan'ın Ayasofya ile ilgili sözleri ise yeni tartışmayı başlattı. Açıklamaya destek veren de var, bunu sudan bahaneler olduğunu söyleyen de.

FERHAT AÇIL

1453'te İstanbul'u fethiyle camiye dönüştürülen Ayasofya, Cumhuriyet'in ilanından sonra 24 Kasım 1934'te Bakanlar Kurulu Kararıyla müzeye çevrildi. Ayasofya'nın ilelebet cami olmasını isteyen Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesine aykırı olarak 90 yıldır müze olarak kullanılıyor. Ayasofya'nın cami olarak açılması içinse uzun yıllardır çağrılar, eylemler yapılıyor.

Sultanahmet dolsun öyleu2026

Partisinin Kızılcahamam kampında vekillerin sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya'nın ne zaman ibadete açılacağı ile ilgili soruya verdiği yanıt yeni tartışmayı da beraberinde getirdi. Kendisine yöneltilen Ayasofya'nın ne zaman ibadete açılacağı yönündeki soruya bir şart öne sürerek cevap veren Başbakan'ın şartı, "Sultanahmet çok boş. Sultanahmet dolarsa Ayasofya'yı da gündeme alabiliriz" oldu.

90 yıldır vasiyet ihlal ediliyor

"Ayasofya, İslam'ın, fethin ve galibiyetin bir sembolüdür" diyen Tüm İlahiyat Fakültesi ve Yüksek İslam Enstitüleri Mezunları (TİYEMDER) Genel Başkanı Selahattin Yazıcı, Fatih Sultan Mehmet Han'ın vasiyetinin 90 yıldır ihlal edildiğini söyledi. Ayasofya'nın ibadete açılmamasında büyük veballerin olduğunu belirten Yazıcı şunları söyledi: "O fethi yapan komutan onu Müslümanlara emanet ederken, oranın değiştirebileceği ihtimalini öngörerek bedduada bulunmuştur. Fatih'in vasiyetinde bunu görüyoruz. Yaklaşık 90 yıldır o vasiyet ihlal ediliyor. O bedduanın altında yaşıyoruz. Bu topraklarda Müslümanlar yaşadığı müddetçe oranın mutlaka ibadete açılması gerekir. Bu bizim ağır bir sorumluluğumuz, vebalimizdir."

Sudan bahaneler

Başbakan'ın "Sultanahmet dolarsa Ayasofya'yı da gündeme alabiliriz" açıklamasının sudan bahaneler olduğunu da söyleyen Yazıcı, "Şeytanın en önemli tuzağı erteleme, öteleme tuzağıdır. Sizin bunu söylemeniz o bedduadan kurtulmanızı sağlamıyor. Bizim gençliğimiz, sayın başbakan da dahil olmak üzere, zincirler kırılsın Ayasofya açılsın nidalarıyla doludur. Bütün mitinglerimizde, eylemlerimizde bu sloganı haykırdık. Bunlarla büyüdük, gençliğimiz geçirdik. Şimdi kuşağın bu talepleri böyle güçlü iktidarın karşısına geliyor. Ayasofya'nın açılması gerekiyor" diye konuştu.

Camileri doldur, Ayasofya'yı açarız

ÖNDER Genel Başkanı Hüseyin Korkut ise Başbakan'ın bu açıklamasının bir hazırlığın alt yapısı olduğunu düşünüyor. Hükümetin Ayasofya'nın açılmasıyla ilgili bir gayret içerisinde olduğunu düşündüğünü aktaran Korkut'a göre Başbakan'ın açıklaması bir teşvik. Korkut, "Başbakan açıklamasında 'Sultanahmet dolarsa Ayasofya'yı da gündeme alabiliriz' diyor. Bizler Sultanahmet'i doldururuz. Doldurduğumuz gibi de Ayasofya'yı açarız" diyor.

Sahte imzayla müze yaptılar

Derin Tarih Dergisi'nin Haziran sayısında Ayasofya'nın nasıl sahte imzayla müze yapıldığını açıklıyordu. "Ayasofya'yı Rehinden Kim Kurtaracak?" başlıklı kapak dosyasında Ayasofya'nın 78 yıllık mahzun halini gözler önüne seriliyordu. Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan Ayasofya'yı müzeye dönüştüren kararnameye sıra numarası verilmediğine dikkat çekiyordu. Ve önemli bir noktayı kaleme alıyordu: "İçi pek çok soru işaretiyle dolu iltihaplı bir yara olan Ayasofya meselesinde imzalanan kararname Resmi Gazete'de yayınlanmadı. Ayrıca kararnamelerin muhafaza edildiği resmu00ee dairede aslı mevcut olmadığı gibi devletin kanun kitaplarında da basılmış değil."