Ezgi ÇelikAnkara
HAK İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında taşeron, geçici ve mevsimlik işçilerle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Taşeron işçilerin kamuda kadroya geçirilmesi için Konfederasyon olarak yıllardır mücadele verdiklerini kaydeden Başkan Arslan, kamudaki 400 ila 450 bin arasındaki taşeron işçiden 300 bininin Hak-İş'e bağlı sendikalara üye olduğunu belirtti.
"Mücadelemizi kararlılıkla sürdürdük"
İşçilerin gelecekle ilgili kaygılarını giderme noktasında önemli bir mücadele verildiğini hatırlatan Başkan Arslan, şöyle konuştu: "Sendikal çalışmalarımızın önemli bir kısmını taşeron işçiler aldı. Biz bu çalışmaları taşeron işçilerin sadece ve sadece dualarını almak için yaptık.Önümüze çıkartılan her türlü engele rağmen onlara, 'Asla vazgeçmeyeceğiz, mücadeleden geri adım atmayacağız. Sizi asla yalnız bırakmayacağız ve mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.' dedik. Onlara her zaman umut olmaya çalıştık. Taşeron işçi kardeşlerimiz, ne olduğu belirsiz 'özel sözleşmeli personel' statüsünün gündeme geldiği kritik süreçlerde bile asla Hak-İş'ten umudunu kesmedi, bize inanmaya devam etti. Biz güvenle bugünlere geldik. Son yapılan düzenlemeyle yaptığımız mücadelenin, ortaya koyduğumuz performansın ve uzun yıllara dayanan bu çabalarımızın büyük ölçüde sonuç verdiğini görüyoruz" dedi.
"Çalışma hayatında reform yapıldı"
Başkan Arslan, taşeron işçilere kadro imkanı veren düzenlemenin çalışma hayatının en büyük sorunlarından birini ortadan kaldırdığının altınız çizerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Küresel sermayenin bütün dünyayı köye dönüştürdüğü ve küreselleşmenin doğal sonucu olarak bize dayatılan kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, kamu kurumlarının özelleştirilmesi, devletin küçültülmesi, kamu hizmetlerinin özel sektör eliyle sürdürülmesi yalanına karşı Türkiye'nin bir meydan okumasıdır. Hem dünyadaki hem de Batı ülkelerindeki uygulamalara bir meydan okumadır. IMF'ye, Dünya Bankası'na ve diğer uluslararası kuruluşların ülkemize ve ülkelere dayatılan bu yaklaşımlarına bir meydan okumadır. Artık Türkiye, kamu kurumlarında ve yerel yönetimde taşeron uygulamasını yasaklamıştır. Bu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin endüstri ilişkileri sisteminde ve çalışma hayatında bugüne kadar yapılmış en büyük reformdur. Sadece taşeron işçilere kamuda kadro hakkı verilmiyor, bugüne kadar yürütülen taşeron sisteminden vazgeçiliyor, geleceğe dair de vazgeçiliyor" şeklinde konuştu.