Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri kapsamında Türk-İş ve Kamu-İş temsilcileriyle Bakanlık Toplantı Salonunda bir araya geldi.
Toplantıda, 186 kamu kuruluşunda çalışan yaklaşık 2 bin kamu işçisini kapsayan toplam 194 toplu iş sözleşmesinin mali haklarının görüşüleceğini söyledi.
İşçilerin 174 bin 127'sinin Türk-İş'e, 25 bin 814'nün Hak-İş'e, 164'nün ise DİSK'e bağlı sendikalara üye olduğunu belirten Çelik, söz konusu süreçte Türk-İş'e bağlı sendikalarla 179, Hak-İş'e bağlı sendikalarla 13 ve DİSK'e bağlı sendikalarla ise 2 toplu iş sözleşmesi yapılacağını bildirdi.
Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde çalışanların maaşlarının dondurulduğuna hatta düşürüldüğüne dikkati çeken Çelik, şöyle konuştu:
"Biz gerek emekçilerimizin gerekse de çalışanlarımızın maaşlarını arttırmayı görüşümüzü sürdürüyoruz. Bu önemli bir nokta. Dünyada küresel krizin etkilerinin sürdüğünü hepimiz biliyoruz. Çok şükür, ülkemiz bu süreçleri başarıyla atlattı ve atlatmaya devam ediyor. Tüm çalışanlarla ücret artışlarını sürdürmektedir. Bugüne kadar emekçilerimizi de çalışanlarımızı da enfasyona ezdirmediğimizi her seferinde ifade ettim. Önümüzdeki dönemde de böyle olacaktır. Çalışanlarımızı, emekçilerimizi enflasyona karşı ezdirmeme kararlılığımızı, yaklaşımımızı sürdüreceğimizi belirtmek isterim."
Bakan Çelik, 2011'de yaklaşık 230 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesini uzlaşmayla sonuçlandırdıklarını anımsatarak, "2013-2014 dönemini kapsayan bu toplu iş sözleşmesini de başarıyla sonuçlanmasını temenni ediyorum. Bu süreçte hükümet olarak, tarafların yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum" dedi.
İyi ki demokrasi var
Bir basın mensubunun, KESK VE DİSK'in Gezi Parkı'ndaki olayları desteklemek için grev kararı almasını nasıl değerlendirildiğini sorması üzerine Çelik, şunları söyledi:
" Hukuk çerçevesinde toplantı ve gösteri yürüyüşüyle ilgili yapılması gereken tüm uygulamaların sınırını hukuk çizmiştir. Bu sınırlarda kalındıktan sonra ülkemizde bir problem dün ve bugün yaşanmadı, yarın da yaşanmayacaktır. Gezi Parkı demişken, iyi ki demokrasi var. Talepler olacaktır. Bu talepler meşru zeminlerde meşru yollardan değerlendirilecek ve karşılığını bulacak. Bu hep böyle olmuştur."