Serhat Kaya
Erdoğan, Koranavirüs ile başlayan kâbus gibi dönemde dünyada herkesin izole bir hayatı tercih etmesiyle evde geçirilen zamanın da zorunlu olarak başladığını ve bu dönemde ise sosyal medya kullanımın da daha çok artığına dikkat çekti. Erdoğan, “Çin Wuhan’da ilk vakanın görülmesiyle hızla yayılan Koranavirüs, dünya ülkelerinde ölüm sayısını yükseltmesiyle toplumda korku ve panik oluşmaya başladı. Evde kalan insanlar ise zamanın çoğunu sosyal medya mecralarında geçirmeye başladı. Haberler bile sosyal medya üzerinde takip edilir oldu. Dolaysıyla gerçek hayattaki korku sanal dünyaya taşındı bu şekilde koku ve panik sürekli canlı tutulmuş oldu. Oluşan panik ve korku daha çok dolaşıma girdi ve duygusal paylaşımı da beraberinde getirdi. İnsanlar oluşan bu olumsuz psikolojik tablodan çok etkiledi ve korku kartopu gibi büyümeye başladı. Oluşan psikolojik travmalar ise Koronafobi denen hastalığı ortaya çıkardı” dedi.
İnfodemi ile oluşan kafa karışıklığı
Evde kalınan zamanların özellikle 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamalarının Covid-19 salgınının durulmasında önemli ve çok faydalı olduğunun altını çizen Murat Erdoğan: Salgınla birlikte oluşan olumsuz havanın etkisini azaltmak için özellikle çocukların sosyal medya ve telefon kullanımına sınırlamalar getirilmeli. Anne ve babalar bu konuda çok bilinçli davranmaları gerekmektedir. Sosyal medyada oluşan bilgi kirliliği de kafaları çok karıştırıyor. Oluşan infodemi (bilgi kirliliği) kayanaksız haber ve bilgiler sosyal medya dolaşıma girmesiyle toplumda oluşan panik ve korku salgın konusunda doğru bilinçlenmeyi de engellemektedir. Dolayısıyla salgın hakkında hangi bilginin doğru hangisinin yanlış olduğu konusunda kafaları karıştırmaya başladı. Burda yapılması gereken ise Bilim Kurulu gibi resmi kaynaklardan dışında kimseden bilgi alınmamasına dikkat edilmelidir” şeklinde konuştu.
Dijital Medya okuryazarlığı dersi zorunlu olmalı
Erdoğan, her gün milyonlarca insanın kullandığı çevrimiçi ağlarda Covid-19 hakkında paylaşılan içirikler hakkında özellikle dijital medya okuryazarlığı dersinin ilköğretimde zorunlu hale getirilmesini belirterek alınması gereken önlemler konusunda önerilerde bulundu.
Sosyal medya kullanımı azaltılmalı ve sanal âlemde sörf yapmak yerine yeni bir hobi bulunabilir. Örneğin masa tenisi evde oynanabilir. Çocukların sosyal medya kullanıma sınırlama getirilerek kullanımları takip edilmeli. Sosyal medya paylaşımlarında seçici olunmalı. Olumsuz içern video, fotoğraf, haber ve bilgileri paylaşmayın. Bu da korkunun ve paniğin yayılımın azaltacaktır. Kitap okumak, yazı yazmak, resim yapmak gibi farklı uğraşlara vakit ayrılabilir.