HABER: ÖZLEM DOĞAN
Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun olarak çıkarılan 5816 faşizmi sürüyor. Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimseye bir yıldan üç yıla kadar, Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri kıran, bozan veya kirleten kimseye de bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilmesine sebep olan 5816 sayılı kanun, CHP tarafından fikir özgürlüğüne yumruk olarak kullanılmaya devam ediyor. İçinde hakaret unsuru barındırmayan en küçük eleştiriye bile cezalar yağdıran 5816’ya sırtını dayayan CHP, arkasına bu kanunu da alıp Atatürk maskesi takarak kendi gibi düşünmeyenleri ezmeye devam ediyor. Avukat Öznur Uslu, Avukat Bülent Demir ve Avukat Selçuk Kar 5816’yı ve yasadan kaynaklanan mağduriyetleri Milat’a değerlendirdi.
5186 mağduru PÖH’e haksız ceza
Üstün başarıları dolayısıyla defalarca ödüllendirilen PÖH Yunus Efe, sosyal medya hesabından durum tespiti yaparak Anıtkabir’in mali giderlerine yönelik paylaşımı nedeniyle görevinden el çektirildi, hakkında 5816’dan dava açıldı. Kanun neticesinde Yunus Efe’ye 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Milletin iradesine açıkça hakaret edip tehdit savuranların ceza almadığı Türkiye’de, ölmüş bir insanı koruyan yasa üzerinden tek parti dönemi diktası hâlâ insanları sindirmeye devam ediyor.
5816’dan çocuklar bile yargılandı
2020’de Bayburt Merkez Gaziler İmam Hatip Ortaokulu’nda büste kartopu attığı iddiasıyla 12 yaşındaki öğrenci okuldan sürgün edilirken sadece bir yıl içerisinde 112 çocuğun 5816 yüzünden yargılandığı belirlendi. Kayseri’de ikamet eden 53 yaşındaki emekli Murat Şimşek de Mustafa Kemal’i eleştirdiği için 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tatvan’da yaşayan Hamza Işıkgör de ‘Bir devlet görevlisini korumak için kanuna ihtiyaç yoktur. Mustafa Kemal, etkisiyle İslam dünyasında unutulmayacak bir zattır’ yazdığı için 5816 zulmüne uğradı, 1 yıl 2 ay hapis cezası aldı. Şanlıurfalı Muhammed Ali Barışan da 2013 yılındaki ‘Olmasaydın da olurduk’ paylaşımı dolayısıyla sekiz yıldır yargılanıyor.
Mustafa Kemal bile karşı çıkmıştı
Falih Rıfkı Atay ‘Babanız Atatürk’ adlı kitabında bir öğretmenin Atatürk aleyhinde kötü bir şiir yazdığını, bu yüzden işten uzaklaştırılınca yeniden kadroya girmek için dört yana başvurduğunu yazmış, bakanın durumu arz etmesinin ardından Atatürk’ün “Şahsi dargınlığım için kanun emirlerini yerine getirmenizden hoşlanmayacak kadar beni egoist mi sanıyorsun? Kendisini hemen ilk açılacak yere tayin ediniz” emri vererek öğretmenin görevine geri iade edildiğini nakletmiştir. Konunun uzmanları da tarihi kaynaklarda Atatürk’ün bu konudaki görüşü ve ifade hürriyeti düzenlemelerini de göz önüne aldığında toplumu kamplaştıran ve ifade özgürlüğünü engelleyen 5816 kaldırılması konusunda hem fikir.
Demokrasi karşıtı garabet yasa
5816’nın garabet bir yasa olduğuna dikkat çeken Avukat Selçuk Kar, “5816 ile ilgili birçok dosyada vekillik yaptım. Bu çağda bir kişinin yasayla korunması hukuk adına izah edilemeyecek bir durum. Bunun uygulanması da Türkiye’de değişik dönemlerde şedit bir şekilde yapıldı. Hali hazırda uygulamada da çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bu yasanın kaldırılması gerekiyor. Çok ciddi mağduriyetler oluşturuyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yasa yok. Demokratik ülkelerde bu tarz kanunlar, kalıntılar olmaz.” dedi.
Atatürk tabu haline getirildi
5816 ile ilgili birçok mağdurun avukatlığını yaptığını belirten Avukat Bülent Demir, “Bu yasanın derhal kaldırılması gerekiyor. Uluslararası normlarda bir hatıraya hakaretle ilgili tanımlanmış bir yasa yok, sadece bizde var. İnsan aklının almayacağı bu yasanın kaldırılmasıyla ilgili birçok kez başvuru yaptım. Bu yasanın kamu vicdanına, insan haklarına, ülkenin birlik ve beraberliğine yıkıcı etkileri var. Özellikle 5816’nın içeriğinde nelerin suç olup olmadığının ucu açık. Hâkimler tarafından da düzgün okunamıyor. Atatürk, hukukla örtüşmeyen bir tabu haline getirildi. Hâkimler de korkudan dolayı hür iradisini kullanamadığı için telafisi mümkün olmayan kararlar veriyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı’na serbest, Atatürk’e yasak
5816 sayılı kanun anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu kaydeden Avukat Öznur Uslu, “İnsanlara bu yasa dolayısıyla insanlara ağır cezalar verildi. Ceza kanununda devlet büyüklerine hakaret edenler için getirilmiş maddeler var. Atatürk’e ayrı bir kanun getirilmiş olması da yine anayasanın eşitlik ilkesine aykırı. Cumhurbaşkanımıza ağır hakaret edenler beraat ettirilirken, hiçbir hakaret olmadan Atatürk’e yapılan eleştirilere büyük cezalar verilebiliyor. Fikir ve ifade özgürlüğüne aykırı olan 5816 sayılı yasa kaldırılmalı.” şeklinde konuştu.