Çad, 4 Sudanlı diplomatı "istenmeyen kişi" ilan etti

Çad hükümeti, Sudanlı yetkililerin, Çad'ı ülkedeki iç savaşa müdahale etmekle suçlayan açıklamaları nedeniyle 4 Sudanlı diplomatın istenmeyen kişi ilan edildiğini ve 72 saat içerisinde ülkeyi terk etmeleri gerektiğini açıkladı.

Hükümetten yapılan yazılı açıklamada, Sudanlı yetkililerin, Çad'ı, Sudan'daki çatışmalara müdahale etmekle itham eden sözleri nedeniyle Sudan'ın Encemine Büyükelçiliği müsteşarının, askeri ataşesinin ve iki konsolosun, istenmeyen kişi ilan edildiği belirtildi.

Sudanlı diplomatların, 72 saat içerisinde ülkeyi terk etmelerinin istendiği aktarılan açıklamada, söz konusu kararın, Egemenlik Konseyi Üyesi ve Ordu Komutan Yardımcısı Orgeneral Yasir el-Ata tarafından yapılan ve Sudan dışişleri bakan vekili tarafından yerel bir televizyonda tekrarlanan, "temelden yoksun vahim açıklamaların" ardından geldiği kaydedildi.

Açıklamada, "Sudanlı yetkililerin, Çad ve hükümetiyle ilgili bu tür açıklamalarının tekrarlanması kesinlikle kabul edilemez, düşmanca ve gizli bir gündemi maskelemektedir." ifadesi kullanıldı.

Ata, 28 Kasım'da, başkent Hartum'un kuzeyindeki Vadi Seyyidna Askeri Üssü'nde yaptığı konuşmada, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE); Çad, Orta Afrika ve Uganda'daki havalimanları üzerinden nisan ortasından bu yana orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) silah ve mühimmat desteği vermekle suçlamıştı.

Sudan Dışişleri Bakan Vekili Ali es-Sadık, 12 Aralık'ta yaptığı açıklamada, Çad'ın, Ata'nın açıklamaları nedeniyle Sudan Büyükelçisini, Dışişleri Bakanlığına çağırdığını ve 3 gün içerisinde özür beklediğini bildirerek, "Ordu komutan yardımcısının açıklamaları nedeniyle Çad'dan özür dilemeyeceğiz." sözlerini sarf etmişti.

Sudan, BAE'li 15 diplomatı da istenmeyen kişi ilan ederek, 48 saat içerisinde ülkeyi terk etmelerini istemişti.

Sudan iç savaşı

Sudan ordusu, paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK'nin, askeri ve güvenlik reformu kapsamında, 2 yıl içinde tamamen orduya entegresini istemişti.

HDK'nin, sivil hükumetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü.

HDK, 15 Nisan'da patlak veren iç savaş öncesinde sisteme entegrasyonu henüz tamamlanmamış askeri bir güçtü. Sudan hükümeti, uluslararası topluma, HDK'yi "terörist grup" olarak kabul etmesi çağrısında bulunmuştu.

Sudan'da taraflar, ülkenin orta kesimindeki başkent Hartum ve Cezira eyaletlerinin yanı sıra batı ve güneybatıdaki eyaletlerde ağır silahlarla çatışmayı sürdürüyor.

Birleşmiş Milletlere göre, çatışmalar sonucu 12 binden fazla kişinin öldüğü, 33 binden fazla kişinin yaralandığı Sudan'da, nüfusun yaklaşık yarısına denk gelen 25 milyon kişi, insani yardıma muhtaç hale geldi.

Sudan'da yaklaşık 7 milyon kişi, ülke içinde yerinden edildi veya komşu ülkelerde güvenlik arayışıyla evlerinden kaçtı.