MARDİN
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Mardin Ticaret ve Sanayi Odası'nca Hilton Garden Inn Otel'de düzenlenen ''Para Politikaları'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Merkez Bankası'nın önümüzdeki dönemde dengeli büyümeyi desteklemeye devam edeceğini belirtti.
Başçı, ''2012 yılına bir dengelenme yılı adını veriyoruz. Bunun yan etkisi olarak büyüme biraz yavaşladı doğru. Çünkü nihai yurt içi talep büyümeye katkı vermedi. Sadece ihracat büyümeye katkı verdi doğru. Bunun faydasını biz 2013, 2014 ve 2015 yıllarında göreceğiz'' dedi.
Mali disiplin büyümenin gazıdır, motorudur''Maliye politikasında güven, mali teşvikten daha değerli olabilir" diyen Başçı, şöyle konuştu: "Eğer bir ülkeye güven varsa, onun ekonomik büyümeye katkısı orada sizin vereceğiniz bir yıllık, iki yıllık bütçe açıklarının getireceği katkıdan daha fazla olabilir. Bütün Avrupa tecrübesinden çıkarılan ders bu. Mali disiplin büyümenin gazıdır, motorudur''
Merkez Bankası Başkanı Başçı, Türkiye'de kamu borcu ile ilgili güven problemi ne durumda diye bakıldığında giderek artan bir güven olduğunu da ifade etti.
Cari açığın GSYH'ye oranı geçen senenin üzerinde olabilirBaşçı, ''2013 yılında cari açık/GSYH oranı geçen yılın bir miktar üzerinde olabilir'' dedi.
Erdem Başçı, şunları söyledi:
''Yüzde 15'lik kredi büyümesi nedir? Ortalamada sağlıklı, sürdürülebilir ve Türkiye için finansal derinleşmeye de izin veren, makul kredi büyüme hızıdır. Bu, o anlamda bir tavan değer olarak okunmaması gerekir. Bu, kredi sınırlaması değeri değildir. Bu, bir referans değeridir.''
Başçı, ''Eğer reel efektif döviz kurunun 120'nin üzerine çıktığı tespit edilirse, ölçülü bir politika faiz indirimi, araç olarak kullanılabilir'' dedi.
''15 milyar dolar giriş bekliyoruz''Erdem Başçı, Merkez Bankası'nın döviz rezervine ilişkin bilgi verirken de ''Rezervlerimiz 2002 yılının sonunda 27 milyor dolar seviyesinde idi. Zaman içerisinde gerek döviz alımları ile gerek artışlar ile gerek benzeri mekanizmaları ile döviz rezervlerimizde genelde trend artış söz konusu. En son gelinen noktada bendeki en son veriler, 126 milyar doların biraz üzerinde. Altın dahil brüt döviz rezervimizin olduğunu düşünüyoruz. Burada rezervlerimiz artıyor. Altın rezervlerimizdeki artış daha ziyade zorunlu karşılıklarla ilgili artışlardan kaynaklanıyor. Merkez Bankası altını almıyor ve satmıyor. Buradaki artış bankaların bize yatırdıkları'' diye konuştu.
Başçı, krediyi dövize endeksli gibi düşündüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Türk Lirası olarak veriyoruz. Yani ihracatçıların eline Türk Lirası geçmiş oluyor. O kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını Türk Lirası olarak karşılıyor. Fakat geri ödemesini döviz olarak istiyoruz. Dolayısıyla sanki ihracatçımızdan döviz satın almış gibi oluyoruz. Arada da finansman sağlıyoruz. Eximbank'a libor dediğimiz 0'a yakın bir faizden veriyoruz. Eximbank'a bunun üzerinde çok ufak 0.75 kar marjı koyarak çok düşük faizle bunu iş adamlarımıza veriyoruz. Yalnız bunun ufak bir maliyeti var. Bankalardan garanti mektubu istiyoruz. Bir banka garanti verecek. Onu kabul ediyoruz ve bu şekilde krediyi açıyoruz. Bu kanaldan döviz rezervlerinde bir atış oluyor. Büyük ihtimalle bu yıl önemli miktarda buradan döviz alımı yapmış olacağız. Bu yıl yaklaşık olarak 15 milyar dolar rezervlerimize giriş bekliyoruz.''