Türkiye'nin 15 Temmuz darbe ve işgal girişimini püskürtmesi ve hemen ardından da 'Ortadoğu'daki oyunları bozma' için başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı'ndan Amerika Birleşik Devletleri'nin, son derece rahatsız olduğu bildiriliyor. Amerika'nın bu hamleye karşılık olarak, Türkiye'nin terör örgütleri DEAŞ ve PKK ile uzantılarına karşı kullandığı en etkili silahlardan olan T-155 'Fırtına' obüslerinde kullandığı mühimmatlara erişimi engellemek istediği ortaya çıktı.
Fırtına obüsünde kullanılan 18, 30 ve 40 km. menzilli M107 (HE), M549A1 (RAP/HE) ve ERFB/BB mühimmatlarının ana üreticisi ve geliştiricisi olduğu bilinen Amerika, bu mühimmatlara erişimini engellemek için Türkiye'nin ana tedarik noktalarından olan Avusturya'daki lobilerini devreye soktu ve Türkiye'ye ambargo koydurdu.
TÜRKİYE SIKINTIYI NASIL AŞTI?
Bu 'can sıkıcı' hamlenin hemen ardından, Türkiye'nin derhal alternatif arayışına girdiği ve kısa sürede Güney Kore ve Japonya ile bağlantı kurarak sıkıntıyı aştığı, T-155 mühimmatları noktasında halihazırda bir sorunun bulunmadığı bildirildi. Bu bilgi, üst düzey bir devlet yetkilisi tarafından da teyit edildi.
ABD, TAŞERON ÜLKELERİ KULLANIYOR
Konuyu Yeni Akit'e değerlendiren Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASSAM) Ortadoğu Uzmanı Emekli Albay Ersan Ergür, "Türkiye, Suriye'de hem ABD'nin hem de Rusya'nın oyununu bozdu. Türkiye kendi stratejisini oturtması için ABD veya Rusya'dan birini seçmesi gerekiyordu. Askeri anlamda olmasa bile siyasi anlamda yalnız olmak mümkün değildir. ABD, Türkiye'ye karşı taşeron terör örgütlerini kullandığı gibi silah konusunda da taşeron ülkeleri kullanıyor. ABD bunu ilk kez yapmıyor. Kıbrıs Barış Harekatı'nda da Türkiye'ye ambargo uyguladılar. ABD menşeili silahların ve araç gereklerin kullanılması yasaklanmıştı. Ama bu yaptıklarının hiç biri bizi yıldıramaz" diye konuştu.