BUSKİ Genel Müdürü İsmail Hakkı Çetinavcı, kentin içme suyu ihtiyacının yaklaşık yüzde 90'ının, Doğancıve Nilüfer barajlarından sağlandığını söyledi. Barajlardan çıkan isale hattının yaklaşık 11kilometrelik bir mesafeyle Dobruca İçme Suyu ve Arıtma Tesisi'ne getirilerek suyun arıtıldığını belirten Çetinavcı, kentin içme suyu denetiminin de buradakilaboratuvarlarda titizlikle yapıldığını dile getirdi. İsmail Hakkı Çetinavcı, 1985 yılında kurulan arıtmatesisinde o tarihten bu yana barajdan gelen suyun denetiminde, bir akvaryumda bulunan Japon balıklarından da yararlanıldığı bilgisini verdi. Laboratuvardaki akvaryumun, süs amacıylakurulmadığına işaret eden Çetinavcı, şöyle konuştu: "Akvaryum içindeki su, ham sudur. Barajdan doğrudan tesisimize gelen, herhangi bir işlemetabi olmadan buraya ulaşan ham sudur. Dolayısıyla bu, Bursamızın bir şansıdır. Çoğu illerde arıtılmadan önceki su kaynakları, ağır metal, arsenik, cıva, bakır içerir. Bizim ise arsenik itibarıyla ele aldığımızda kabul edilebilir standart olarak 10 mikrogram/litre değeri var. Bu bir ara 50'ydi, 10'a düşürüldü. Yani çok rahatlıkla kabul edilebilir bir standarttır. Dolayısıyla buradaki balıklarımız, ağır metale karşı, biyolojik virüslere karşı çok hassastır. Burada balıklarımız sağlıklı ve güvenli bir şekilde yüzüyor. Akvaryumdaki 14 Japon balığı, laboratuvarda çalışan arkadaşlarımız tarafından gözlendiği gibi ayrıca akvaryumun yanında bulunan kamerayla da güvenlik odamızdan günün 24 saati görüntülü olarak takip ediliyor. Bugüne kadar başımıza gelmedi ama Allah korusun, balıkların toplu halde rahatsızlıkları veya ölümlerinin gözlenmesi halinde hemen buradaki vanaları kapatırız. Barajdan giren su, iki saat sonra tesisimizi terk ettiği için bu arada gerekli müdahaleleri de yapma imkanımız var. Bu nedenle balıkların da burada ayrı bir önemi var."
haber7