Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde yapmış olduğu en önemli reformlardan birisi de, şüphesiz Maliye Bakanlığı Denetim Birimlerindeki çok başlılığı ve başıbozukluğu ortadan kaldırmaya yönelik kamusal reformdur. Bu reformla dağınık verimsiz, asıl vazifesi olan denetimi kenara itip birbiriyle makam mevkii yarışına tutuşmuş farklı denetim kurullarının lağvedilerek, yerine yerli, milli, etkin ve verimli bir denetim kurulu kurulmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2012 yılında başbakanlığı döneminde Vergi Denetim Kurulu hizmet binasının açılış konuşmasında maliyenin içinde bir kast sisteminin mevcudiyetinin olduğunu, bu kamusal reformu yapmak için 6 yıl boyunca bürokratik oligarşi ile mücadele ettiğini ve sonunda başarılı olduğunu, bundan sonra gelişmiş ülkelerde olduğu gibi etkin bir vergi denetimi için en az 10.000 Vergi Müfettişine ihtiyaç olduğunu ifade ederek, süratle ülkemizin yetişmiş seçkin genç beyinlerinden müteşekkil peyderpey yaklaşık 4.500 Vergi Müfettiş Yardımcısı'nın göreve alınmasını ve ülkesine hizmet etmesini sağlamıştır.
Ancak yapılan bu kamusal reform; Maliye'nin içerisine çöreklenmiş, asıl derdi hizmet değil, makam mevkii ve koltuk sevdası olan, ikbal derdine düşmüş, ayrıca siyasi iradeye karşıda ustaca sahte manevralar yapan, "az olalım, biz olalım, değerli olalım" zihniyetine sahip bürokratik oligarşi tarafından asla hazmedilememiştir.
Tarihsel olarak ta bürokratik oligarşi her zaman seçilmiş siyasi iradenin icraatlarını baskılamaya, manipüle etmeye ayrıca siyasi liderleri yanlış yönlendirerek halkın tepkisini çekip seçimlerde olumsuz imaj oluşturmaya çalışmıştır. Bunun örnekleri çoktur, örneğin; şimdiki Milli Savunma Bakanımız Nurettin Canikli'nin bundan tam 19 yıl önce; 23 Nisan 1999 tarihinde Yeni Şafak Gazetesindeki köşesinde kaleme aldığı bir yazısında "Maliye'de Bürokrat Kıyımına Devam" başlıklı yazısı, tamda bu yazının konusunu oluşturan meseleyle birebir örtüşmektedir. Sayın Canikli'nin uzun yazısında iki kelime dikkate şayandır. Birincisi "kaliteli insanlar kolay yetişmiyor ama kolay harcanıyor", ikincisi ise Maliye'deki genç ve yetişmiş beyinlerin kıyımına karşı "gelin bu hatalarınızı telafi edin bu gençlerin geleceklerini karartmayın" ifadesidir. Ancak geldiğimiz 2018 yılında da maalesef Sayın Canikli'nin ifade etmiş olduğu bürokratik oligarşinin beşeri sermaye kıyımı kat be kat artarak tekrar 19 yıl sonra en son 5. Dönem 174. Vergi Müfettiş Yardımcısının kıyımı ile devam etmiştir. Ne yazık ki bu milletin yetişmiş evlatları için tarih tekerrür etmiştir.
Yazımızın başında belirttiğimiz kamusal reformu hazmedemeyen bir bürokrat daha fazla dayanamayarak 2014 yılında TOBB Üniversitesinde yapılan mesleki eğitim toplantısında mesleğe yeni alınmış yüzlerce Vergi Müfettiş Yardımcısına "Biz Sizi Siyasi İradenin Baskısı İle Aldık" deme cüretini ve hadsizliğini kendinde bulmuştur. Aslında bu söylem Bürokratik oligarşinin siyasal iktidara meydan okumasından başka bir şey de değildir ve devamında mesleğe alınan genç, dinamik, ülkesine hizmet etme aşkı ve heyecanı yaşayan yüzlerce Vergi Müfettiş Yardımcısı, birçok platformda ya toplu olarak ya da münferiden; "zaten siyasi iradenin isteği ile mesleğe alındınız, önemli bir kısmınızı bir şekilde; yok eğitimdi! Yok sınavdı! Yok mülakattı! aşama aşama meslekten eleyecekler", ifade ve söylemlerine maruz kalmıştır. Ancak ülkesine hizmet etme aşkı ve heyecanı taşıyan bu ülkenin genç ve dinamik beyinleri bu yanlış söylemleri asla kabul etmemiş, her zorluğa ve şarta rağmen mesleğini başarı ile ifa etmeye devam etmiştir.
Fakat Bürokratik oligarşi yine boş durmamış seçilmişlerin almış oldukları kararlara yukarıda belirtilen hazımsızlığının bir neticesi olarak, mesleğe alınmış 5. Dönem 174 Vergi Müfettiş Yardımcısını 3,5 yıllık tüm mesleki zorlu eğitim, mülakat ve sınav süreçlerinden de başarılı olmasına rağmen, 10-15 dakikalık vergi müfettişliği yeterlik mülakatında haksız hukuksuz ve adaletten uzak muameleler ile başarısız saymıştır. Ve bu Adaletten, haktan hukuktan uzak muamelelere tabi tutulan yüzlerce Vergi Müfettiş Yardımcısı meslekten elenme tehlikesine düşerek; motivasyon kaybı, sağlık problemi, psikolojik rahatsızlık ve ruhsal dağınıklık yaşamıştır. Neticede yüzlerce Vergi Müfettiş Yardımcısı bu zulme hayır demek için hem mahkemelerin, hem de milli iradenin tecelli ettiği meclisin kapısını aşındırmaya devam etmektedir. Bir kurum düşünün bin civarında personeli ile mahkemelik olmuş vaziyette, işte bu kurum Maliye Bakanlığı ve özelinde Maliye Bürokrasisinden başkası değilu2026
Yukarıda belirtilen tüm bu hususları birlikte değerlendirdiğimizde ister siyasi iradeden, ister bürokrasiden, isterse de halktan biri olarak adalete ve hakkaniyete her zamankinden çok ihtiyacımız var. Tarihin bir kez daha olumsuz manada tekerrür etmemesi için Başta Cumhurbaşkanımızın konu hakkında doğru bilgilendirilmesi ayrıca karar alıcıların elini taşın altına koyarak Bürokratik Oligarşi zulmüne dur demesi ve samimi kalıcı çözümler üretmesi elzemdir. Maliye'deki Bürokratik Oligarşinin beşeri sermaye kıyımına hem mahkemelerimizin hem de milli irade temsilcilerimizin dur diyeceğine inancımız tamdır. Necip milletimiz ve temsilcisi olan milli irade, bürokratik oligarşi 'den büyüktür.