AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Belediyesi önünde dağa kaçırılan çocukları için eylem yapan anneleri babaları yürekten selamlayarak, "Ey BDP, HDP neredesiniz? Hani zaman zaman gidiyorsunuz da anlaşıyorsunuz da alıyorsunuz geliyorsunuz ya. Bu annelerin yavrularını da alıp gelin bakalım, alıp gelin. Alıp geleceksiniz, alıp gelmediğiniz takdirde bizim de B planımız, C planımız devreye girer" dedi.
Ey BDP ey HDP neredesiniz?
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, çocukları dağa kaçırılan aillerin yaptığı eyleme değindi. HDP'ye çağrı yapan Erdoğan, şunları kaydetti: "Diyarbakır Belediyesi önünde dağa kaçırılan çocukları için şu anda eylem yapan anneleri, babaları yürekten selamlıyorum. 15 yaşında çocukları dağa kaçırılan, yürekleri yanan annelerin babaların bu feryadını tüm Türkiye'nin, Türkiye ve dünya medyasının görmesini özellikle arzu ediyorum. Neredesin dünya medyası? Galatasaray Lisesi'nin önünde gelip, oturma eylemi yapanları yazardınız, çizerdiniz, görüntülerdiniz. Peki yavruları dağa kaçırılan bu anneleri niye görmüyorsunuz, niye bunları yazmıyorsunuz? Türkiye medyası, - bir kısımını tenzih ediyorum - ama duyarsız kalanlara sesleniyorum: Siz niye yazmıyorsunuz, siz niye görmüyorsunuz? Ey BDP, HDP siz neredeseniz? Hani zaman zaman gidiyorsunuz da anlaşıyorsunuz da alıyorsunuz geliyorsunuz ya...Bu annelerin yavrularını da alıp gelin bakalım, alıp gelin"
Uğur Kurt için taziye
İstanbul'da hafta içinde Okmeydanı'nda yapılan şiddet eylemleri sırasında Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz'ın hayatını kaybettiğine işaret eden Erdoğan, Kurt ve Yılmaz'ın ailelerini arayarak, üzüntülerini, taziyelerini ve acılarını ilettiğini kaydetti. Erdoğan, olaylarda yaralanan polisleri de arayarak geçmiş olsun dileğinde bulunduğunu anlattı. Başbakan Erdoğan, bu yıl, Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının 100. yıldönümünde, bir kez daha tüm boyutlarıyla bunu değerlendirdiklerini söyledi. Erdoğan, 28 Haziran 1914'te, Saraybosna'da yapılan bir suikastin, Birinci Dünya Savaşı'nın çıkmasına neden olduğunu anımsattı.
İki mesele sürekli kaşındı
Erdoğan, savaşın sonunda Osmanlı bakiyesi toprakların, adeta cetvelle çizilir gibi şekillendirilirken, Osmanlı bakiyesi olan, Osmanlı ve Selçuklu'nun mirasını taşıyan Türkiye Cumhuriyeti'nin de sürekli baskı, kontrol altında tutulmak istendiğini anımsattı. Erdoğan, Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan borçların, Türkiye Cumhuriyeti'ne devredildiğini, Osmanlı İmparatorluğu'ndan kimi acılar, sorunlar, tartışmaların Türkiye Cumhuriyeti'ne yöneltildiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kürt ve Alevi vatandaşlara çağrı
"Bilhassa Kürt, Alevi vatandaşlarımızın, onların üzerinden iki mesele sürekli gündemde tutuldu, sürekli kaşındı. Bu iki mesele, Türkiye'nin hasımları tarafından elverişli bir tahrik vasıtası olarak görülürken ne yazık ki içeride de bu iki meseleyle alakalı çok büyük yanlışlar yapıldı. Bu ülkenin asli unsuru olan, Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı'nda, ardından kuruluşta asli unsur olarak yer alan Kürt kardeşlerimize karşı, bizim dönemimize kadar ret, inkar, asimilasyon politikaları uygulandı. İçeride sorun reddedilirken, dışarıdan da her fırsatta, değişik tarihlerdeki isyanlara ve son 30 yıldır maruz kaldığımız teröre destek verildi. Öbür yandan Alevi kardeşlerimizin varlıkları bile inkar edildi, görmezden gelindi, ağır tahriklerle, baskılar sürdürüldü. Dersim'de yüzlerce Alevi vatandaşımız katledildi, binlercesi tehcire zorlandı. CHP'nin, dününde ve bugününde Dersim olaylarına, katliamına karşı duranı, ses çıkarını gördünüz mü? Şu anda Anamuhalefetin genel müdürü Dersimli değil mi, hiç konuştuğunu gördünüz mü? Konuşamaz, çünkü o işin faili CHP, onun için konuşamaz. O işin arkasında duran CHP, onun için konuşamaz. Ve konuşamıyor, konuştuğu anda birçok şeyler ortaya çıkacak"
"Dışarıdan yürütülen kampanyaları gözardı edemeyiz"
Başbakan Erdoğan, Çorum, Kahramanmaraş, Sivas ve Gazi Mahallesi'nde sonu çok acı biten elim hadiseler yaşandığının altını çizerek, "Komplo teorilerinin kolaycılığına biz asla ve asla sığınmadık. Dışarıdan düşman arayarak, içimizdeki meseleleri inkar yoluna asla gitmedik. Biz Türkiye'nin yüz yıldır karşı karşıya kaldığı meselelerin tamamen farkında olduk, mevcut sorunların, içerideki nedenlerinin tamamen farkında olduk. Ancak bu meselelerde dışarıdan yapılan tahrikleri, provokasyonları, dışarıdan yürütülen kampanyaları asla gözardı edemeyiz" dedi.
Tuzakları görmemiz gerekiyor
Başörtüsü sorununu, Türkiye'nin tam 40 yıl tartışmak zorunda kaldığını, bırakıldığını ifade eden Erdoğan, 40 yıl boyunca üniversite denildiğinde akla, bilim, eğitim, özgürlük değil başörtüsü yasağı getirildiğini söyledi. Erdoğan, "Yazık değil mi? Bu ülke bunu hak ediyor muydu? Bu yasağı koyanlar, uygulayanlar, savunanlar bu ülkeye yazık etmediler mi?" diye sordu.
Merkez bankasına eleştiri
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, faizlerin yüksek olduğunu, bunu söylemesine rağmen Merkez Bankası'nın farklı anlayışın içinde olduğunu belirterek, "Neymiş? Bağımsızmış. Bilecekler ki biz bu millete er veya geç bunun hesabını vereceğiz. Vakti dolar, dolduğu zaman biz gereğini yaparız ayrı mesele ama bu işi çözmek zorundayız" dedi.