Büyük bölümü Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi sınırlarında bulunan Kaçkar Dağları Milli Parkı doğal güzelliği ile ziyaretçilerine tüm yorgunluğunu unuttururken, fotoğraf tutkunlarının da tercih ettiği yerler arasında bulunuyor.
Dünya Doğayı Koruma Vakfının, koruma altına alınması gereken 200 ekolojik bölge arasında gösterdiği, Türkiye’nin 3 bin 937 metreyle en yüksek 4’üncü dağı olan Kaçkarlar, birçok yaylayı içerisinde barındırmasının yanında 2 bin 500 rakımın üzerine ulaşabilen ziyaretçilerini doğal güzelliğiyle adeta büyülüyor. Alternatif tatil arayanlara nadir bitki türleri, ormanları, yaban hayatı ve buzul gölleri ile farklı güzellikler sunan Kaçkar Dağları Milli Parkı, sonbaharın gelmesi ile birlikte ise artık yeşilin tonlarından uzaklaşarak ayrı bir güzelliğe bürünüyor.
HER ŞEYE DEĞER BİR GÜZELLİK Bölgeye fotoğraf çekmek için gelen Elif Yılmaz, Kaçkar Dağları’ndaki manzarayı görebilmek için İstanbul’dan geldiğini belirterek, “Buraya gelirken kendimi teslim ettim. Yollar çok zor olduğu için pes etmeyi düşündüm ama zirveye ulaşınca her şeye değer olduğuna karar verdim. Zirveye gelince bir kez daha gelmek istiyorsunuz” dedi.
Yılmaz, “Bulut denizini 2-3 dakika görebildim. Bunda da şanslı olduğumu düşünüyorum. Bekliyorum, halen umudum var. Daha fazla görebilmek için beklemeye devam edeceğiz” diye konuştu. Norveç’te tramvay sürücüsü (Vatman) olarak çalıştığını vurgulayan Ali Gezen, ailesi ile bölgeye geldiğini söyledi. Gezen, “Sosyal medyadan görüyordum. Bir de dünya gözüyle görelim istedik. Gito, Sal ve Pokut Yaylalarına gittik. Harika görüntülerle karşılaştık” ifadelerini kullandı.
Kaçkar Dağları’nın eteklerine kamp kuran ziyaretçiler, güne bulutların üzerinde uyanıyor, öğle vakti tulum eşliğinde horon vuruyor, geceleri ise yıldız şölenini izliyor.