Bülent Arınç zenginlere seslendi!

Vakıflar Haftası'nın açılış programında konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Özellikle bu haftada ülkemizin zenginlerine seslenmek istiyorum; Tasarruflarınızla hayırseverlik yapınız" dedi.

Vakıflar Haftası, TOBB Ekonomi ve TeknolojiÜniversitesi toplantı salonunda gerçekleşen törenle başladı. "Vakıf ve İktisat" teması etrafında gerçekleşen törende Başbakan Yardımcısı Arınç, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem birer konuşma yaptılar. Başbakan Yardımcısı Arınç, bu Vakıflar Haftasında11 yılda 3 milyar TL'den daha fazla katkı sağlayan vakıfların önemini vurgulamak istediklerini belirterek, "Osmanlı döneminde vakıflar sağladıkları ekonomikkaynakları özellikle aktarmak suretiyle ülkenin imar ve inşasına, yurt ekonomisine önemli bir katkıda bulunmuşlardır. Bu suretle vakıflar devlet maliyesine onun yapacağı iş ve hizmetleri bizzat yaparak doğrudan doğruya yardım etmişlerdir. Bilhassa devletin mali kaynak ve imkanlarının yetersiz olduğu zamanlarda devletin yardımına koşarak ülke ekonomisine ve dolayısıyla halka hizmet etmişlerdir. Ayrıca atıl kalmış verimsiz sermayenin kamu yararına verimlialanlara aktarılması suretiyle azda olsa devamlı gelir getiren tesisler kurmuşlardır. Vakıfkültürü insanların ihtiyaçlarından fazla olan servetlerini yardım amacıyla tasarrufa sevk etmiştir. Böylece toplumda tasarruf meyli artmıştır" diye konuştu.

"SOSYAL POLİTİKALAR VE SOSYAL BELEDİYECİLİK ESASEN VAKIFKÜLTÜRÜNÜN MODERNLEŞMİŞ FARKLILAŞMIŞ HALİDİR"

Osmanlı döneminde, vakıfları gördükleri sosyal ekonomik hizmetler nedeniyle kamu sektörü ve özel sektör yanında üçüncü bir sektör olarak tanımlandığını ifade eden Arınç, konuşmasınışöyle sürdürdü:

"Vakıf kültürü ekonomisi iyi halkı infak etme ahlakı edinmiş toplumlarda gelişir. Türkiye'de vakıf kültürünün son 12 yılda şaha kalkmasının asıl sebebi ekonomik istikrarın varlığıdır. Vakıfların iktisadi boyutunun konuşulması ve yeni açılımlar yapılması gerekiyordu. Sosyalpolitikalar ve sosyal belediyecilik esasen vakıf kültürünün modernleşmiş farklılaşmış halidir. Vakıflar ve iktisat konusunu değerlendirirken merkezileşmiş olan yani devlet vatandaş arasında sıkışmış olan bu kültürün daha geniş tabanlara nasıl yayabileceğimizi dekonuşmamız gerekiyor."

Son günlerde "Halden Anlamak" sloganıyla yayınlanan bir banka reklamına değinen Arınç, sermayesinde vakıfların da bulunduğunu bildikleri reklamın vakıf kültürünü en iyi şekildeözetlediğini anlattı. "Sosyal adalet, bölgesel ve yerel sorunların çözümünde vakıfların rolünü mutlaka artırmalıyız" ifadesini kullanana Arınç, "Vakıflar birer sivil organizasyonlar olarak halkın derindi sıkıntısını sorunlarını en iyi bilen kurumlardır. Vakıfların bu yönünü daha fazla geliştirebilirsek daha fazla bütünleşmesine katkı yapmış oluruz. Özellikle bu haftadaülkemizin zenginlerine seslenmek istiyorum; Tasarruflarınızla hayırseverlik yapınız. Devletin yetişemediği yerlere sorun gördüğünüz alanlarda vakıflar kurup bu toplumda hayırla yad edilen gönüllerin zengini olunuz" değerlendirmesini yaptı.

"VAKIFLAR EKONOMİMİZİN PARLAYAN YILDIZI HALİNE GELMİŞTİR"

Vakıfların oluşturduğu ekonomik büyüklükle ilgili Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti:

"Türkiye'de vakıf kültürünün bir yansıması olarak, farklı kurum ve kuruluşlar ve özel sektörle birlikten ekonomik büyüklüğü tahminen 15 milyar lirayı, yani 15 bin katrilyonu geçmektedir. Son 12 yıla eğitim, aile, sağlık ve proje başlıklarından sosyal yardımlar ve vakıfharcamalarımız 25 milyar lirayı geçmektir. Güçlü bir ekonomi bizleri güçlü bir vakıf kültürüsunmaktadır. Ancak bu noktada devletin payını en aza indirecek formülleri geliştirmekistiyoruz. Toplumda yardımlaşma ve dayanışmayı yani filantropiyi yaygılaştırmak içinçalışmalıyız. 2014 Türkiye ekonomisinin en önemli kelimesi olan tasarrufun yaygınlaşması için vakfetme düşüncesini aklımızın bir ucuna not etmeliyiz. Bugün Vakıflar Genel Müdürlüğümüz ülkemiz genelinde 25 bölge müdürlüğünde yaklaşık 2 bin personeli ve 52 bin mazbut vakfın akarlarına en çok gelir getirecek şekilde değerlendirmekte ve ülkemizekonomisine bu kanalla katkıda bulunmaktadır. Son 11 yılda Vakıflar Genel Müdürlüğümüzekonomimize 3 milyar TL'den daha fazla katkı sağlamış, 70 binden fazla kişiye de istihdam imkanı bulmuştur. Ecdadın emaneti olan vakıf mekanizması en etkin şekilde kullanılarak son yıllarda büyük atak yapılmış ve vakıflar ekonomimizin parlayan yıldızı haline gelmiştir."

Arınç, 2003 yılından bugüne kadar Vakıflar Genel Müdürlüğünce yapılan yatırımlarla ilgili, "Genel Müdürlüğümüze ait 529 adet taşınmaz kat karşılığı yöntemiyle değerlendirilmiştir. Daire, dükkan, villa büro, apart daire, özel okul olmak üzere toplum 4 bin 277 bağımsızbölüm Vakıflar Genel Müdürlüğüne kalacak şekilde hedeflenmiştir. Genel Müdürlüğümüze ait aralarında Formula -1 arazisinin de bulunduğu 200 adet taşınmaz yapım karşılığı uzun sürelikiralama modeline göre turizm, kültür, eğitim, sağlık, sosyal, ticari tesis olarakdeğerlendirilmiştir. Genel Müdürlüğümüze ait vakıf eserlerinden 213 adetini vakıf kültürvarlıklarının restorasyon veya onarım karşılığı uzun süreli kiralama modeline göredeğerlendirilmiştir" şeklinde konuştu.

Vakıfın yaşatılması gerektiğini vurgulayan Arınç, "Biraz önce cemaat vakıflarından bahsettim. Sayıları 160 dan fazla olan vakıflar kendi inançlarına uygun olarak vakfedilmişgayrimenkulleri değerlendirdiklerini ve ebediyete kadar bu değerlendirme üzerineçalıştıklarını da yakinen biliyorum. Son zamanlarda Vakıflar Genel Müdürlüğümüz cemaat vakıflarının gayrimenkullerini yasaya uygun bir şekilde kendilerine iade edilmesi konusundada yaptığı önemli çalışmaları takdirle anmak isterim. 30 Eylül Demokratikleşme Paketiiçerisinde önemli bir konu yer almıştı. Mor Gabriel Vakfının arazilerinin kendisine iadesi. Henüz 1 hafta bile geçmemişti ki Vakıflar Genel Müdürlüğümüz vakıflar meclisinde bunu gerçekleştirdi. Bugün Süryani vatandaşlarımızın bu gerçekleştirilen işten dolayı Hükümetimize, halkımıza ne kadar şükran olduğunu biliyorum" ifadelerini kullandı.