(E. ETHEM TİRYAKİ)
Arap dünyası ve Kuzey Afrika, çok dinamik bir coğrafya. Sürekli yeni gelişmeler yaşanıyor. Osmanlı bu bölgelerde 400 yıla yakın hüküm sürmüş. Siyaset Bilimi Doktoru, akademisyen ve aynı zamanda Milat yazarı Akif Çarkçı; Fas, Cezayir, Tunus, Libya ve Mısır'daki İslami hareketlerin ve İslamcı partilerin bir envanterini çıkardı. 5 ülkeden 55 İslami cemaat ve hareketi, 30 İslami kimlikteki partileri çalışmaya dahil etti. Yerli ve yabancı kaynaklardan istifade ederek hazırladığı kitabını 1,5 yılda okuyucusuna sundu. Çarkçı ile "Kuzey Afrika'da İslami Hareketler ve İslamcı Siyaset" kitabı üzerine konuştuk.
Akademisyen ve gazetemiz yazarı Akif Çarkçı’nın “bir bakıver” diyerek gönderdiği yeni kitabını okudukça enteresan ve heyecan verici buldum. Sanıyorum bu alanda yazılmış bu ayrıntıda “tek kitap” diyebilirim. “Bir solukta” okuduğum kitap üzerine Çarkçı ile bir söyleşi “farz oldu” diyerek kendisinden randevu aldım.. Kitabın özelliklerini bir de kendisinden dinlemek istedim. İşte yeni kitabı üzerinde söyledikleri...
Öncelikle yeni kitabınız hayırlı olsun. Kaçıncı kitap çalışması oldu bu?
Teşekkür ederim. Onuncu kitabımız yayınlanmış oldu son kitapla birlikte. İnşallah bu eserin de bahtı açık olur, okuyucuları ve konuya ilgi duyacaklar için hayırlı olur.
Kitap ne zaman yayınlandı?
Ocak 2022’de, yani geçtiğimiz ay çıktı. Ankara merkezli Akademisyen Kitabevi kitabın yayın işini üstlendi. Kitap kağıdının temininde zor günler yaşadığımız böyle bir dönemde eseri yayınlama cesareti gösterdikleri için kendilerine müteşekkirim. Yayın evi sahibi Yasin Dilmen Bey kitabın her aşamasıyla yakından ilgilendi ve en sonunda bebek dünyaya geldi.
Kitabınızın ismi “Kuzey Afrika’da İslami Hareketler ve İslamcı Siyaset”. Bu konuda çalışmak ve bir eser hazırlamanızda hangi faktörler etkili oldu?
Geçmişte de bu konulara ilgi duyuyordum. Özellikle İslam Dünyası söz konusu olduğunda, bu coğrafyalarda hangi gelişmeler yaşanıyor, geçmişte neler olmuş? Bilhassa Ortadoğu’da neler olup bitiyor? Bunları merak ediyordum ve zaman zaman bu konularda okumalar yapıyordum. Özellikle İslam dünyasındaki fikir hareketleri ve siyasi gelişmeler dikkatimi çekiyordu.
Kuzey Afrika kuşağına olan ilginizin kaynağı nedir?
Kuzey Afrika kuşağı son zamanlarda özellikle ilgimi çeken bir bölge haline geldi. Türkiye’nin bu bölgelerle olan ilişkisinin yoğunlaşması, Libya’da ortaya çıkan kriz... Mısır’da Mursi’nin iktidardan düşürülmesi… Bütün bunlar eseri kaleme almamızda etkili olan faktörler. Esas önemli nokta ise kitap formatında bu şekilde 5 ülkeyi bütüncül anlamda işlemiş başka bir eser yok. Yerli ve yabancı think-thank kuruluşlarının yayınladığı tek tük raporlar var. Çeşitli ülkelere ilişkin hazırlanmış çok sayıda makale var. Ancak kitap olarak böyle bir çalışma Türkiye’de ilk kez kaleme alınmış oldu. Ayrıca bölge ile ilk ilişkim 90’larda İslami Selamet Cephesi’nin Cezayir’deki seçim başarısı ve ardından ülkede yaşanan huzursuzluklarla başladı. O günlerde siyasi içerikli bir analiz dergisinin İstanbul bürosunda çeşitli çalışmalar yürütüyorduk.
Kitabın içeriğinde tam olarak hangi konular var? Neleri işlediniz?
Fas, Cezayir, Tunus, Libya ve Mısır’daki İslami hareketlerin ve İslamcı partilerin bir envanterini çıkardık. Beş ülkeden 55 İslami cemaat ve hareket, 30 İslami kimlikte parti çalışmaya dahil edildi. Bu çalışma aşağı yukarı 1,5 yılımı aldı. Yerli ve yabancı kaynaklardan istifade etmeye gayret ederek 85 civarı yapı hakkında elden geldiğince sağlıklı bilgiler sunmaya çalıştık okuyucuya.
Siz aynı zamanda siyaset bilimi doktorusunuz değil mi? Sanırım akademik anlamda da bu çalışma sizin için bir anlam ifade ediyor.
Evet siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler üzerine doktora çalışmamı Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde 2020 yılında tamamlamıştım. Doktora tezim ana hatlarıyla Mehmed Akif’te Siyasal Düşünceler üzerine idi. İslam Dünyası’nın yetiştirdiği önemli düşünce adamlarından birisidir Mehmed Akif. Biliyorsunuz merhum Mehmed Akif’in özellikle Mısır’la fikri anlamda da ilişkileri olmuştur. Mısır İslami hareketler ve İslam düşüncesi noktasında İslam dünyasının en önemli kaynak ülkelerinden birisidir. Mısır’la benzer tecrübelerimiz var. Mısır’ın bir başka özelliği ise Kuzey Afrika kuşağındaki diğer dört ülkedeki İslami hareketleri fikri ve siyasi anlamda etkilemiş olmasıdır. Buradan hareketle çalışmayı akademik ama herkesin yararlanabileceği sade bir şekilde kaleme almayı tercih ettim. İnşallah bu çalışma yetkili makamlara doçentlik tezi olarak da sunulacak.
Kitabın yazım aşamasında hangi güçlüklerle karşılaştınız?
Arap dünyası ve Kuzey Afrika çok dinamik bir coğrafya. Sürekli yeni gelişmeler yaşanıyor. Askeri darbeler, siyasi çalkantılar, şiddet olayları, söz konusu ülkelerde ister istemez bir istikrarsızlık havası oluşturuyor. Mesela bir bakıyorsunuz ülkelerde partiler ve cemaatler adına yakın zamanda açık olan web sayfaları bir anda ortadan kayboluvermiş. Halbuki internet çağını yaşadığımız şu dönemde web üzerinden pek çok bilgiye ulaşmak mümkün. Ancak bazı İslami yapıların ve partilerin web sayfalarının ülkelerdeki rejimler tarafından ya da kendiliğinden kapatılmış olduğunu gördük. Bazı partilerin siyasi programlarına ulaşamadık. Bazılarını başka kaynaklar üzerinden temin etmek zorunda kaldık. Tabi yabancı think-thank kuruluşlarının bölgedeki İslami yapılara bakışı çok farklı. Buralardaki bilgilerin objektivitesini sınamak da epey zamanımızı aldı. Yine pandemi dolayısıyla ortaya çıkan seyahat kısıtları ve ekonomik anlamda bazı imkansızlıklar kimi noktalarda elimizi kolumuzu bağladı. Bir başka zorluk ise ülkelerdeki yerel kaynaklardan bilgi alma konusunda yaşadığımız problem. İlgili kaynaklardan bilgi temin etmek istediğinizde direkt olarak size istihbari faaliyet mensubu gözüyle bakılıyor. Bizim oralarda faaliyet gösteren kurumlarımızla yaptığımız görüşmelerden ise istediğimiz neticeyi alamadık. Kurumların bilgiyi edinme ve sunma kapasiteleri, hala çok zayıf. Dışarıda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlarımız bulundukları ülkeler hakkında yeterli bilgiye sahip değiller. Bilhassa İslami oluşumlar noktasında.
Bütün bu çalışmalarınız esnasında en çok dikkatinizi çeken nokta ne oldu?
Çalışmamıza konu olan coğrafya hakkında ülke aydınları olarak net ve yeterli bilgi sahibi değiliz maalesef. Türkiye’de Kuzey Afrika konusunda yazan ve çalışan çok az insan var. Halbuki buralar çok değil 150 yıl evvel bizim himayemiz altında olan topraklardı. Osmanlı 3-4 yüz yıl buraların nabzını tuttu. Ancak modern Türkiye’nin bölgeye olan ilgisi çok az. Akademik araştırma yapmak isteyenler için sağlanacak ekonomik kaynaklar neredeyse yok denecek kadar az. Yazarların, akademisyenlerin en büyük güçlüğü, ekonomik olarak kıt kaynaklara sahip olmalarıdır. Bu coğrafya hakkında çalışma yapacak yazar ve akademisyenlere daha geniş imkanlar sunulabilir. Ortadoğu ya da Kuzey Afrika bizim gönül ve kültür coğrafyamızın bir parçası. Bu bölgeler hakkında birinci elden bilgileri edinmek zorundayız. Özellikle Kuzey Afrika konusunda ulaşılan yazılı kaynakların çoğu Fransızca. Fransızlar, İngilizler bölge hakkında emin olun bizden daha çok bilgi sahibidirler. Tabi sömürgeci olmalarının ve o topraklarda yıllarca kalmış olmalarının bunda büyük payı var ama bu bizim için bir bahane olmamalı. Akdeniz havası ve etrafında bulunan İslam ülkeleri bizim temel ilgi alanımız olmalı.
Çalışma esnasında özel olarak ilginizi çeken konular neler oldu?
Cezayir, Fas ve diğer ülkelerde Fransız ve İtalyan işgali karşısında gösterilen direniş hareketleri çok dikkate değer. Senusiliğin işgal karşısında gösterdiği tepki ve direniş, Ömer Muhtar’ın gösterdiği çaba ve direniş, Emir Abdülkadir Hareketi, Osmanlı döneminde bölgeye giden ve bu bölgelerde direniş hareketlerinin örgütlenmesinde aktif rol alan Mustafa Kemal, Kuşçubaşı Eşref, Süleyman Askeri gibi şahsiyetlerin çabaları... Sudanlı Musa gibi şahsiyetlerin fedâkârane gayretleri. Hepsi birer kahramanlık hikayesi. Ancak kitapta bunların ancak bir kısmına değinebildik. Konumuzun sınırları belli olduğundan hepsine ayrı ayrı girme şansımız olmadı. Her ülkeyle ilgili bölümün başına ülkenin yakın dönem siyasi tarihini de koyduk. Ama takdir edersiniz ki bu konuların hepsi müstakil birer kitap konusu.
Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı?
Bu çalışmanın daha geniş kapsamlı ve daha detaylı çalışmalar için bir ön hazırlık olacağını ve başka yazarlara ilham kaynağı oluşturacağını düşünüyorum. Her çalışmada eksik taraflar muhakkak olacaktır. Bu eksikliklerin sorumluluğu şahsıma aittir. Ancak aşırı mükemmeliyetçilik bazen bir çalışmanın yayın hayatına kazandırılamamasıyla da sonuçlanabiliyor. Umarım bu çalışma başka çalışmalar için referans teşkil edecek ve başka çalışmalar için ilham kaynağı olacaktır.
Açıklamalarınız için teşekkür ederiz.
Hassaten ben sizlere teşekkür ederim. Röportaj vesilesiyle kitabın bahtına değerli bir katkı sunmuş oldunuz. Milat ailesine de yayın hayatında başarılar dilerim. Umarım kültür ve gönül coğrafyamız hakkında daha nitelikli çalışmalar yapılır.